Van Gogh-Yıldızlı Gece

Yıldızlı Gece resminden ne anlıyorsunuz? Bu yazımda sizlere kendimce, anladığım şekilde Van Gogh'un yıldızlı gece tablosunu yorumlayacağım.

Bir sanat eserini yorumlamak için sanatçının yaşantısı, düşüncelerine hakim olmak gerekir mi? Yoksa sanatın asıl amacı zaten bir kişinin kaleminden, düşüncelerinden, tuvalinden çıkan eseri, herkesin farklı yorumlamasına olanak sağlaması mıdır?

Bana soracak olursanız bence sanat eserinde esas olan, herkesin bu eseri farklı yorumlaması, kendi hayatlarından parçalar, enstantenler veyahut örnekler katarak anlatmasıdır. Bir eser ne kadar insan tarafından, kaç farklı çeşitte yorumlanırsa, bence o kadar değerlidir.

Ben kendim Yıldızlı Gece'yi yorumlayacak olursam:

Öncelikle sağ üst köşede diğer sarılıklara göre daha belirgin olan çizimin ay olduğunu düşünmekteyim. Diğer sarılıklar ise yıldız. Bunlar zaten yoruma açık olmayan herkesin fark edeceği şeyler. Burada asıl yoruma açık olan şey, gökyüzünün, yıldızların, ayın neden bu kadar karmaşık, bulacalı çizildiği olacaktır.

Bu bulacalı çizim gökyüzü maviliğini, sık sık gördüğümüz rüzgar motifine benzeyen çizimlerle donatılmıştır. Bu motifler bu resmin bir rüzgarlı ve açık bir gecede çizildiğini düşündürebilir. Asıl vermek istenen şey, ressamın kendi iç dünyasındaki bulacalık da olabilir. Bence bu resim çizilirken gerçekten de rüzgarlı ve açık bir gece vardı asıl amaç bunu tasvir etmekti fakat kendi iç dünyasındaki sorunlar nedeniyle bu tasviri farklı bir yaklaşımla ele almıştır.

Sol köşede yer alan yeşilimsi çizim bir ağacı veyahut gökyüzünü bir deniz olarak düşündüğümüzde uzun bir yosun olarak tanımlayabileceğimiz bir çizim. Buradaki bu çizim bütün bu bulacanın üstüne yine bulacalı bir şekilde yapılmış. Bir ağaç olduğunu varsaydığımız bu çizimde şair neyi hayal etti bilmiyorum ama bence bütün bu kargaşanın içinde diğer hislerden daha yoğun olan bir hissin akıllara gelmesini sağladığını düşünüyorum. Bu his her insanın hayatında farklı bir histir. Bana bu belirgin his yalnızlığı hatırlatsa da başkasına ölümü hatırlatabilir. Zaten iyi bir sanat eseri demek bu demek değil midir?

Bu çizimin bana yalnızlığı hatırlatma sebebi ise tablonun geneline hakim olan mavi renginden farklı olarak yeşil renginin bu kadar koyu bir şekilde tercih edilmesidir.

Son olarak tablodaki evler ve bir köy izlenimi uyandıran alanı değerlendirdiğimizde hem yeşil ağaca benzer çizimin bendeki yalnızlık hissiini pekiştirdiğini hem de şairin belki de hisli bir gecede sadece köyü yüksek bir tepeden çizmek istediğini düşündürdüğünü söylemek isterim.

Belki çok derin anlamlar taşısın diye belki de sadece bir köy resimi çizilmek istendiği için çizildi bu resim. Fakat hepimizde farklı duygular uyandırdığı kesin. İşte sanatın güzelliği de bu değil midir?