Vegan Beslenerek Daha Sağlıklı Olmak Mümkün Mü?

Veganların kardiyovasküler hastalık, obezite, diyabet ve yüksek tansiyon gibi hastalıklara daha nadir yakalandıkları saptanmıştır.


Sağlık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından sadece hastalık veya sakatlık halinin olmayışı değil; biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. İnsanların veganlığı tercih etme nedenlerinden biri de sağlıktır. Amaç vegan beslenme ile daha sağlıklı olmaktır. Bu şekilde kilo verenler de olmuştur. Ancak veganlığı tercih etme sebeplerinden biri sağlık olmasına rağmen lisans bitirme tezim sırasında görüştüğüm kişilerden hiçbirinin tek ve birincil nedeninin sağlık veya kilo kontrolü olmadığını tespit ettim. Hatta bazı katılımcılar tam tersi bir görüşle, vegan olmadan önce vegan beslenmenin ilk başta sağlıkları için kötü olduğunu düşünüyorlarmış ancak yine de bu yaşam tarzını benimseyip daha sonra fikirlerini değiştirmişler. Görüştüğüm bir veganın konuyla ilgili açıklamaları şu şekildeydi: “Vegan olmadan önce bu diyet hakkındaki fikrim nötrdü, ancak vegan olduktan sonra kendimi daha huzurlu ve doğaya faydalı hissediyorum. İnsanlar bu şekilde hala lezzetli yaşayabileceklerini ve sağlıklı çalışabileceklerini bilselerdi bu yolu seçerlerdi. Bence sebzeler, meyveler, baklagiller, tahıllar, kuruyemişler gayet yeterli.”

Vegan beslenmenin sağlığa katkılarına gelirsek, veganların kan kolesterol düzeylerinin daha düşük olduğu ve kardiyovasküler hastalık, obezite, diyabet ve hipertansiyon (yüksek tansiyon) gibi hastalıklara daha nadir yakalandıkları belirlenmiştir. Koroner kalp hastalığı, et yiyenlerde et yemeyenlere göre %30 daha yaygındır. Ayrıca veganlar daha fazla bakliyat, kuruyemiş, fındık, meyve, sebze ve tahıl tükettiğinden kansere yakalanma olasılıkları daha düşüktür. Ancak burada vurgulanan önemli bir nokta, doğru ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesidir. Aksi takdirde vejeteryanlarda, özellikle veganlarda, anemi, B12 vitamini eksikliği, osteoporoz (kemik kaybı) gibi durumların görülebileceğini de belirtmek gerek. Lakto-ovo, lakto, ovo, pesco ve polo vejetaryenler, protein söz konusu olduğunda ciddi sağlık sorunları yaşamazlar çünkü esansiyel amino asitler et dışındaki yumurta, soya fasulyesi, süt ve süt ürünlerinde bulunur. Ancak veganlar planlı bir şekilde beslenmezse ciddi protein eksikliği görülebilir, bu nedenle protein kaynağı olarak kesinlikle soya tüketmelidirler.

Vegan beslenmenin faydalarını gösteren araştırmaların aksine zararlı olduğunu söyleyen makaleler de vardır. Ancak sağlık durumu açısından bir karşılaştırma yapmak için sadece bireyin beslenme düzenine bakmak yeterli olmaz çünkü sağlığı etkileyen başka birçok faktör bulunmaktadır. Yapılan araştırmalara göre veganlığı seçmenin temel nedenleri etik, ekoloji ve sağlıktır. Etik nedenlerle vegan beslenenler, sağlık nedeniyle vegan yiyenlere göre (beslenme bilgileri aynı olmasına rağmen) daha fazla tatlı ve yağ tüketmektedir. Bu sonuçlara dayanarak, birincil amacı sağlık olmayan ve etik nedenlerle vegan olan bireylerin sağlıklarının diğerlerine göre daha kötü olabileceği söylenebilir.

Sonuç olarak, et yemek kardiyovasküler hastalık ve dolaşım bozukluklarından diyabete ve hatta birçok kanser türüne kadar birçok hastalığın birincil nedeni veya tetikleyicisidir. Bu konuda birçok akademik çalışma bulunmaktadır. İnsanın fizyolojik yapısı etçil beslenmeden çok otçul beslenmeye uygun olduğundan et yemek insan sağlığı için doğru bir seçenek değildir. Peki, nasıl oluyor da bu tarz zararlı bir alışkanlık sadece azınlıklar tarafından vurgulanıyor ve diğerleri duymuyor, görmüyor, umursamıyor veya önlem almıyor?