Virginia Woolf - Kendine Ait Bir Oda

Kadınların yazım dünyasındaki yerleri ve cinsiyet rollerinin edebiyat üzerindeki etkisi.

Feminist yaklaşımda ön plana çıkan kitapların başında gelen Kendine Ait Bir Oda, bir kadının yazabilmesi için kendine ait bir odasının ve parasının olmasının zorunluluğundan bahseder. Virginia Woolf  kitabında kadınların neden yazım dünyasında olamadıklarını açıklar. Kadınlar erkeklerin erişebildikleri şeylere erişemedikleri için onlar kadar kitap yazamamışlar ve adlarını onlar kadar duyuramamışlardır. Her ne kadar gidilebilecek kütüphaneler, gezilebilecek binlerce yer ve kazanılabilecek onca deneyim varken kadınlar bu imkânlardan uzak kalmışlardır. Bu yalnızca fiziksel dünyalarını değil, hayal dünyalarının da şekillenmesinde oldukça önemli bir etken olmuştur.

Kitap, kadınların karşılaştıkları engellerin yanı sıra ruh hallerinden de bahsediyor. Aynı zamanda cinsiyet rollerinin de üzerinde duruyor.

“Kadınlar bütün yüzyıllar boyunca erkeği olduğundan iki misli büyük göstermek gibi tılsımlı ve tadına doyum olmayan bir güce sahip olan aynalar görevi görmüşlerdi.”

Woolf, burada erkeklerin kadınların onlardan alt sınıfta olduğunu düşünerek kendilerini tatmin ettikleri görüşünü savunuyor. Bir noktada kadınların erkekleri övme görevi gördüklerini söylüyor.

Başka bir bölümdeyse kadınların toplumdaki algıya rağmen çabalamaya güç buldukları takdirde cesaretlerinin kırıldığı söyleniyor:

“On dokuzuncu yüzyılda bile kadının sanatçı olmak için yüreklendirilmediği apaçık ortadadır. Tam tersine, kadın her vesileyle ağzının payını almış, tokatlanmış, diskurlara muhatap olmuş ve bol bol öğüt dinlemiştir.”

 Virginia Woolf kadınlar ve cinsiyet rolleri hakkındaki düşüncelerinin yanı sıra kitap ve edebiyat konularındaki fikirlerini de dile getiriyor:

“... kurmaca edebiyat bir örümcek ağı gibidir ve alabildiğince ince ipliklerle de olsa, hayatın her bir köşesine bağlıdır.”
“Bir kitap, fikir verme ve telkin gücünden yoksunsa eğer, ne kadar şiddetle çarparsa çarpsın bir zihnin içine nüfuz edemez.”

Son olarak cinsiyet rollerinin edebiyat ve kitap üzerindeki etkisinden de bahseder: