Vogue Dosyasını Masaya Yatırıyoruz : Yıkılıyor Mu, Yeni Bir Dönemin Başlangıcı mı?

Vogue dergisinin Aralık ayı sayısı moda dünyasında çeşitli tartışmalara yol açtı. Bu tartışmalara geçmeden önce gelin Vogue dergisini yakından inceleyelim: 

Vogue, New York’ta bulunan moda, güzellik, kültür, yaşam gibi birçok konuyu kapsayan bir Amerikan aylık moda ve yaşam tarzı dergisi. Vogue, yayınlandığı ilk zamanlarda (1892) yayın hayatına haftalık bir gazete olarak başlamıştı; daha sonra aylık bir dergiye dönüştü. İngiliz Vogue 1916’da piyasaya sürülen ilk uluslararası baskı olmasına rağmen, İtalyan Vogue (Vogue Italia) “dünyanın en iyi moda dergisi” olarak adlandırıldı. Bugün itibarı ile 23 uluslararası basımı olan Vogue, Türkiye’de de faaliyet göstermekte. Mart 2010’da Doğuş Yayın Grubu bünyesinde yayınlanmaya başladı. Mart 2020’de ise yayın hakları Turkuvaz Medya Grubu’na geçti. Dergi, yayın politikasını üç temel prensip üzerinde şekillendiriyor; görsel şölen, kadınları merkeze alan bir üslup, seçici ve özgün bir bakış açısı.  

1988’den beri USA Vogue bünyesinde editörlük yapan Anna Wintour, aynı zamanda Vogue’un genel yayın yönetmeni olarak biliniyor. Kendisi 2013’ten beri de Vogue’un yayncısı Condé Nast’ın sanat yönetmeni. Ergenliğinde modaya ilgi duymaya başlayan Wintour, öncelikle 1985-1987 yılları arasında İngiliz Vogue’un editörü olmuştu. Moda endüstrisini şekillendirmek için dergiyi kullanması da tartışma konularına yol açmıştı. Hayvan hakları savunucuları kürk kullanımını savunduğu için dergiyi suçlarken, diğer eleştirmenler de onu kendi güzellik algılarını öne çıkardığı için suçluyordu.  

2003 yılında en çok satan anahtarlı roman; The Devil Wears Prada (Şeytan Marka Giyer) kitabındaki Miranda Priestly karakterinin, Anna Wintour’a dayandırıldığı düşünülüyor. Aynı isimli 2006’da çıkan filminde de Miranda Priestly karakterini Meryl Streep canlandırmıştı. Wintour, filmin galasına Prada ayakkabı giyerek geldiği için serin bir mizah anlayışına sahip olduğu şeklinde nitelendirilmişti. Her yerde büyük gözlükler takmasıyla bilinen moda ikonu, “Kendimi yorgun veya uykulu hissettiğimde bana yardımcı oluyorlar, ama belki de şu an kişiliğimin bir parçası haline geldiler.” şeklinde bir açıklama yapmıştı 2019’da. 

Wintour, zaman içinde sektördeki etkisini büyüttü. Moda dünyasını yöneten isimlerden birisi oldu. 36 yıldır bu sektördeki konumunu kimse ile paylaşmayan Wintour, Vogue’un 2024 Aralık ayı sayısında editör olarak Marc Jacobs’a yer verdi. Jacobs, ilk defa 1997’de Fransız moda evi Louis Vuitton’da sanat direktörlüğü yaparken tanınmıştı. Marc Jacobs ve Marc by Marc Jacobs markalarının baş tasarımcısı olan Amerikalı modacı, Time dergisinin her yıl listelediği en etkili 100 kişi listesinde 2010 yılında listede yer almıştı.

Kaia Gerber’ın 4. kez Vogue Amerika kapağı kızı olduğu bu ay, Marc Jacobs’ın yeni Sonbahar / Kış koleksiyonundan parçaları bulunduruyor. Oldukça marjinal olan fotoğraf çekimleri son zamanlarda insanlarda oluşan “sıkıcı” ve “yaratıcılıktan yoksun” Vogue algısını kırmayı da başardı. Çıkan bu sayı ile Wintour’un uzun zamandır konuşulan “emekliliği” gündem oldu ve bir sonraki baş editör için sinyalleri vermeye başladığı konuşuluyor. Böyle bir durum gerçekten varsa en azından insanların tepkileri ölçülmüş oldu, ve Marc Jacobs’ın bunun için uygun bir aday olduğunu düşünüyorum. Jacobs’ın kendi enerjik ve renkli çizgisi Vogue’a yeni bir ses getirdi. Fakat Wintour, bunun tekrarlanmayacağını kendisi Jacobs’ı sevdiği için bunun tek seferlik bir iş olduğunu belirtmekten de çekinmedi.

Elbette Wintour’un da bu işlerden elini çekeceği ve daha heyecanlı görüşlere yerini bırakacağı zamanlar gelecek, fakat bu yakın zamanda olmayacak gibi. Yine de Jacobs’a editörlüğü emanet etmekte bir bildiği varmış diyelim. Vogue bu kadar ikonik bir dergi olduysa bu işte Wintour’un emeği ve bakış açısı oldukça büyüktür. Derginin yaşadığı bir duraksama ve gerileme dönemi olduğu aşikardı, ama bu sayı ile birlikte dergi düşüş döneminden sıyrılmış oldu diyelim.