Wes Anderson

Sinema dünyasının en farklı yönetmenlerinden olan Wes Anderson hakkında kısa bir inceleme ve film önerisi.

Tam adıyla Wesley Wales Anderson, 1 Mayıs 1969'da doğmuş, Amerikalı bir film yapımcısıdır.

Wes Anderson, kendine has tarzıyla sinema dünyasında adından sıkça bahsettirmiştir. Filmlerindeki renklerin uyumu, simetriyi mükemmel biçimde kullanması ve filmleri için seçtiği müzikler onu günümüzdeki birçok yönetmenden ayırıyor. Onun için Amerikan sinemasının aykırı yönetmeni de diyebiliriz.

İnsanı gerçeklikten koparan, retro objelerle filmlerine ayrı bir hava katan, kendine özgü mizahıyla herkesi kendine hayran bırakan yönetmendir. Eleştirmenler kendisini sinemanın Van Gogh'u olarak tanımlar.

Anderson'ın hayali yazar olmaktı. Teksas Üniversitesi'nde okurken yarı zamanlı olarak sinema projeksiyonu görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1989 yılında, oda arkadaşı ve gelecekte iş ortağı olacağı kişi ile yani Owen Wilson ile tanıştı.

Wes Anderson karakterleri birçok açıdan kusurludur. Huysuz, kibirli, açgözlü olabilirler ama Anderson karakterleri öyle güzel işler ki karakterler içimizden biri gibi gelir.

Wes Anderson'ın filmlerinin özelliklerinden biri de size tuhaf bir mutluluk vermesidir. Filmlerindeki yetişkinler çocuk ruhludur, çocuklar da büyümüş de küçülmüş dediğimiz türdendir. Anderson, birçok filmden veya kitaptan ilham alsa da kendi yorumuyla ve bakış açısıyla üreteceği filmi baştan yaratır. Wes Anderson filmlerini yazıp yönetmekle kalmayıp dekoru ve kostümleriyle de ayrıca özenle ilgilenmiştir.

90'lı yıllarda altın çağını yaşayan yönetmen, 1996 yılında ilk filmi olan Bottle Rocket ile sinema dünyasına adım attı. Owen Wilson ve Luke Wilson ile yaptıkları bu film, büyük bir soygun gerçekleştirmeyi hedefleyen bir grup gencin yaşadıklarını anlatan bir suç-komedi filmidir. İzleyenler tarafından beğenilmiş olmasına rağmen gişede beklenen başarıyı gösteremedi.

Anderson'ın sonraki filmi, 1998 yapımı olan Rushmore'dur. Bu film lise öğrencisinin, bir ilkokul öğretmenine aşık olmasını konu alan ilginç bir komedi filmidir. Eleştirmenler tarafından beğenilen film gişede de bu başarıyı yakalamıştır.

Wes Anderson, gerçek bir sanatçı ve büyük başarılara imza atmış bir yönetmendir. Haliyle kendisinin sayısız filmi ve ödülü bulunuyor. Hepsini tek tek saymam imkansız ama sizler için bazı favorilerimi sıralayabilirim.

1- Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki) (2009)

Wes Anderson'ın sahip olduğu ilk kitabın Fantastic Mr. Fox olduğu söyleniyor. Yetişkinler için çekilmiş bu animasyon filmi Roald Dahl'ın çocuk kitabından beyaz perdeye uyarlanmıştır. Filmin konusu Mr. Fox'un karısına verdiği sözü tutamayıp kendini, ailesini ve hayvan arkadaşlarını tehlikeye atmasıyla başlarına gelen olayları konu alıyor.

Wes Anderson, her zaman olduğu gibi yine yaratıcılığını ortaya koyuyor ve seslendirme ekibinin işlerini ormanda yapmalarını istiyor. Bunun sebebi ise doğallığı yakalamak. Ekip, seslendirmenin büyük bir kısmını ahırlarda gerçekleştiriyor. Anderson, bu filmde klasik stop-motion tekniğini kullanıyor.

Nedir bu klasik stop-motion tekniği?

Kamerayı bir objeye ayarladıktan sonra tek kare çekip sonra objeyi biraz hareket ettirdikten sonra yeni bir fotoğraf çekerek animasyonu bu şekilde tamamlamaktır.

Sinemanın bulunuşuyla birlikte 1800'lerin başında ortaya çıkan bu teknik, Tim Burton, Wes Anderson gibi yönetmenler sayesinde günümüzde de yaşatılmaya devam ediyor.

2- The Grand Budapest Hotel (Büyük Budapeşte Oteli) (2014)

Benim izlediğim ve bayıldığım ilk Wes Anderson filmidir. Stefan Zweig'in notlarından esinlenerek uyarlanmış bir komedi-drama filmidir.

Önceleri oldukça fazla ziyaretçisi bulunan ve gerçekten göz kamaştıran otel zamanla harabeye dönmüştür ve ziyaretçileri oldukça azalmıştır. Film, otelin lobi görevlisi ve kapı görevlisinin arasındaki arkadaşlığı anlatıyor. Mükemmel oyunculuklar ve muhteşem bir sinematografi ile izleyenleri büyülüyor.

Filmde asıl olaylar otelin misafiri olan 84 yaşındaki Madame Celine Villeneuve Desgoffe und Taxis'in gizemli bir şekilde ölmesiyle başlar.

Wes Anderson, The Grand Budapest Hotel filmi için "bu zamana kadar yaptığı filmlerin tamamının ruhunun buluştuğu bir yapı" olduğunu söylemiştir.

Film eleştirmenlerden oldukça olumlu yorumlar almıştır. Oyuncu kadrosu da oldukça başarılıdır. Anderson, izleyenleri gerçek tarihten kopartmış ve hayali bir Avrupa ülkesi macerası yaratmıştır.

3- The Wonderful Story of Henry Sugar (Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü)(2023)

Filmde kumar bağımlısı zengin bir adamın gözleri kör olmasına rağmen görebilen, duru görü yeteneğine sahip bir adamdan haberdar olmasıyla başlıyor. Henry bu yeteneği farklı bir yoga türüyle öğreniyor ve kumarhanede kullanmaya başlıyor.

Wes Anderson'dan bir Roald Dahl uyarlaması daha izliyoruz. Film, Dahl'ın "The Swan","The Rat Catcher" ve "Poison" gibi kısa öykülerinden uyarlanan dört bölümlük kısa film serisinin ilkidir.

Wes Anderson her zaman olduğu gibi yine farkını ortaya koyuyor ve bizlere görsel şölen yaşatıyor. 40 dakikalık tadı damağınızda kalacak bir kısa filmdir.

Sadeliği ve hikayenin akışıyla birlikte hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz temposunu hiç düşürmeyen bu film 96. Akademi Ödülleri'nde En İyi Canlı Aksiyon Kısa Filmi dalında ödül kazandı.

Yönetmenin gerçek bir hikayeden alıntı olmasını söylemesiyle "Acaba gerçekten böyle bir şey olabilir mi?"diye düşünmenize sebep oluyor.