“Who?”: Kasatkin’in Fırçasından Savaşın Evdeki Yankısı

19. Yüzyıldan Kadına Feminist Bir Bakış...

Sanatta bazı anlar vardır, bakarken boğazınız düğümlenir. Sadece figürlere değil, onların taşıdığı acıya, öfkeye, çaresizliğe bakarsınız. Nikolay Kasatkin’in 1897 tarihli tablosu “Who?” işte böyle bir tablo. Yalnızca bir kelimeyle sarsıcı bir hikâye anlatıyor: Kim?

Ama bu "kim?" sorusu sadece basit bir sorgulama değil. Bu, savaşın geride bıraktığı en derin yaralardan birine, tecavüz travmasına dair sessiz bir çığlık.


Eve Dönüş Değil, Yıkımın Başlangıcı

Resim, cepheden dönen bir askerin evine gelişini anlatıyor. Ancak onu bekleyen bir mutluluk ya da özlem değil; kucağında bir bebek taşıyan karısı karşılıyor. Erkek, donuk ama patlamaya hazır bir yüz ifadesiyle tek bir şey soruyor: “Who?” — “Bu çocuk kimden?”

Soru, aslında çok açık bir imayla sorulmuş. Adam uzun süredir evden uzakta olduğuna göre, bu çocuğun onun olma ihtimali yok. Peki geriye ne kalıyor? Kadının biriyle birlikte olduğu… ya da daha da kötüsü, savaş zamanı kadının tecavüze uğradığı gerçeği.


Savaş Cephede Bitmez, Evde Devam Eder

Kasatkin bu tabloyla sadece bireysel bir çatışmayı değil, savaşın görünmeyen sonuçlarını da resmediyor. Savaş yalnızca cephede kaybedilen hayatlar, alınan yaralar, yok olan şehirler değildir. Aynı zamanda sivillerin, özellikle de kadınların bedenlerinde ve hayatlarında devam eden bir travmadır.

Resimdeki kadın figürü, savunmasız ve korkmuş bir şekilde duruyor. Bu duruş, yalnızca sadakatsizlik suçlaması karşısında değil; toplumsal yargı, utanç, dışlanma ve şiddet korkusunu da yansıtıyor. Çocuğu sıkıca kucaklamış; sanki hem onu korumaya hem de ondan utanmamaya çalışıyor.

Kasatkin bu trajediyi büyük laflarla, dramatik efektlerle değil; tam tersine sessiz bir patlama ile veriyor. Tek kelimelik bir başlık, sade bir kompozisyon, ama derin bir ruhsal çöküntü. İşte bu sadelik eseri daha da güçlü kılıyor. Çünkü suskunluk, bazen çığlıktan daha yüksek sesle konuşur.


Kadınların Yalnızlığı ve Görünmeyen Yükleri

Bu tablo, savaşın kadınlar üzerindeki etkisini anlatan ender resimlerden biri. Kadının yaşadığı tecavüz, onun suçu değil ama onu taşıyan hep kadın olur. Yargılanan odur, utanan odur, dışlanan yine odur. Erkek yalnızca “kim?” diye sorar, ama kadın “neden ben?” sorusuyla baş başa kalır.

Kasatkin bu eserinde kadını yalnız bırakmaz; onun tarafını açıkça tutmaz belki ama ona alan tanır. Suçlayan bir perspektiften çok, empati kurmaya çağıran bir bakış açısı yaratır.


Bugüne Düşen Gölge

“Who?” 19. yüzyıldan kalma bir tablo olabilir. Ama anlatmak istediği şey bugün hâlâ geçerli: Kadın bedenine savaş ganimeti gibi bakan anlayış, sessizlikle bastırılan travmalar ve hesap sormaya cesaret edemeyen sistem.

Bu tabloyu izlerken insan ister istemez şunu soruyor: Gerçekten o kadına “Kim yaptı bunu?” demek mi gerekiyor, yoksa artık “Ne yaşadın?” diye sormanın zamanı gelmedi mi?