Ben Artık Yoruldum

Yorgunum ve kırgınım bu dünyaya, insanlara. Sanırım iyi kalpli insanlar için bu dünya sahiden de cehennemmiş. Artık "iyi" olmayacağım.


Yoruldum. Güçlü durmaya çalışmaktan yoruldum artık. Başaramıyorum, içimde kendime yeniliyorum. Artık çok sıradan şeyler bile balyoz gibi iniyor yüreğime. Gün içerisinde başarılıyım, dik duruyorum ama gece çökünce, insanlar çekilince evlerine ve ıssız kalınca sokaklar başlıyor mesai saatim. Yıkılıyorum. Her sabah yeniden toparlamaktan, güçlü durmaya çalışmaktan yoruldum. Çok zor geliyor artık. Gece çökünce, insanlar kaybolunca ne yaşadığımı, hissettiğimi bir ben biliyorum, bir de yine ben.

 

Ağır geliyor artık dayanamıyorum. Birisine sıkı sıkı sarılmak istiyorum mesela sebepsiz, önümden geçen herhangi bir insana, "-Sarılabilir miyim?" deyip sarılmak istiyorum. Sevgisizlik hissediyorum belki bilmiyorum ama geçecekmiş gibi geliyor birisine sarılınca sanki. Kim olduğunun da bir önemi yok, sadece beni sarmasını istiyorumdur belki de. Ayrıca yazmaktan da sıkıldım. Kendi sesimle, kendi yazımla bile avutamıyorum kendimi. Bu adam, kendine yenildi.

 

Geceleri sevmiyorum artık, uyumak istiyorum ama başaramıyorum ve ben, yine kendime yeniliyorum. Nefes almaktan, yaşamaktan yoruldum. Kendime yenilmekten sıkıldım. Sevgisizlik hissetmekten, anlaşılamamaktan yoruldum. Yalnız kalmaktan korkmamama rağmen, yalnızlığıma yalnızlığımda yenildim. Kimseye anlatamadım, kimse yanımda olamadı ve bir kez daha yıkıldım. Ben, kendimi kaybettim, insanlar ise hiçbir şey kaybetmedi. Umurlarında bile olmadım hatta. Gözlerim ağrıyor uykusuzluktan ama uyuyamıyorum geceleri. Yaşlar aksın bari diyorum, ağlayayım istiyorum. O kadar yıkılmış olmama rağmen başaramıyorum. Bütünüyle yıkılmışken, gözlerimdeki bu direniş niye? Niye?

 

Hiçbir yakın dostum kalmadı çevremde. Herkes yüz çevirdi sanki bana. Hani şurada, evimde bir yardıma muhtaç bir durumum olsa, yardımıma koşacak birisi yok. Tek bir kişi bile! Ne acı durum. Hoş, buna ihtiyacım da yok ama insan yine de düşünüyor. Belki de ben bu çağa ayak uyduramıyorum. İnsanlarla birlikte olabilmek için yetersizimdir belki de bilemiyorum. Öyle de görmüyorum kendimi ama insan, bunu da düşünüyor..

 

Şu ana kadar bir sürü insanla tanıştım, bir sürü insanla zaman geçirdim ve çok sağlam karakterli insanlarla dostluk kurdum, ilişki kurdum. Fakat niye kalıcı olmuyor hiçbiri bilmiyorum. Sorun bende demektir bu. Halbuki hiçbir kötülüğüm de dokunmadı onlara karşı. En azından istemli olarak hiçbir şey yapmadım. Ya insanlar düzgün giden bir arkadaşlık ilişkisini, sevgililik ilişkilerini yarış olarak görüp, monoton olmaktan dolayı sıkılıyorlar ve olay çıkarıyorlar ya da gerçekten ben körüm. Ama Tanrı'ya yalvarıyorum ki ben kör olayım, çünkü diğer türlüsü tanıdığım bütün insanlar, sağlam karakterli dediğim o insanların hepsi basit insanlara dönüşecekler. Öyle olmasını istemem.

 

Lanetlenmişim sanki. Kiminle çok yakın dost olduysak dostluğumu kaybettim. Kiminle çok güzel ilişki yürütsem sonu oldu hepsinin. Neden sonu olmak zorunda bir şeylerin? Dostluk bitmez, ilişki bitmez demiyorum, elbette biter fakat neden özellikle bu durum için seçilmiş kaftan "ben" oluyorum? Neden insanlar ömürlük eşlerini bulurken, dostlarıyla beraberken ben kendime baş başa kalıyorum? Asla korkum yalnız kalmak değil. Zaten yalnız kalmaktan korkmuyorum da, hoş yalnızlığıma da yenildim ama hala korkmuyorum ama nedenini öğrenmek hakkım. Yalnızsam ve kalacaksam hep böyle, nedenini bilmeliyim.


Ve sanırım, yalnız öleceğim. Bu koskoca evrenin ne kadar muazzam, ne kadar geniş ve sonsuz olduğunu biliyorum. Aslında bu koca evrende insanlar olarak ne kadar yalnız olduğumuzun, ne kadar sıradan olduğumuzun ve sıradan olaylara takıldığımızın farkındayım. Giydiğimiz kıyafetler, yediğimiz yemekler, bindiğimiz arabalar aslında ne kadar da sıradan. Bence düşünceler ve ötesi önemli. Ne kadar da aciz varlıklarız oysa. Bu acizliğimizde birleşmemiz gereken yerde, ayrılıyoruz birbirimizden. Yo yo, hayır kimse ayrılmıyor. Ben ayrılıyorum o noktada. Herkes ruhuna dokunan insanlarla, dostlarıyla, sevgileriyle, aileleriyle birlikteyken, ben kendimleyim ve o kendim bile bana küs. Haha! Çünkü bu yalnız olduğumuz evrendeki insanlar arasında da yalnızım. Yalnızlık çok hoş şey ama bir o kadar da ürkütücü.. Yani düşünüyorum da, bu koskoca evrende bir "hiç" iz ve ben o hiçliğin içindeki yalnızlığım.