Yaşadığı Çağın Ötesinde Olmak: Oğuz Atay

Yaşarken anlaşılmayan büyük bir yetenek. Oğuz Atay üzerine bir yazı.

''Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?'' (Atay, Korkuyu Beklerken) Demiryolu Hikayecileri'den böyle seslenmişti okuyucusuna Oğuz Atay. Yaşarken kıymeti bilinmeyen, çağının ötesinde bir yazardı o. İlk kitabı Tutunamayanlar'ı birçok yayınevi basmayı reddetmiş, kitabının yaşarken ikinci baskısını bile görememiş, Oyunlarla Yaşayanlar tiyatrosunu izleyememişti. Buna rağmen yazmaktan vazgeçmeyen Oğuz Atay, okuyucusuna seslendiği çağrılara cevap alamadan vefat etmişti.


Başa dönecek olursak; babası ağır ceza  hâkimi, annesi öğretmendi. Küçük yaştan beri içine kapanık bir çocuktu. Yazılarla ve çizimlerle ifade ediyordu kendini. Karikatürler onun hayal dünyasının bir parçasıydı.

İçine kapanık bir çocuk olmasına rağmen meraklı ve çalışkan biriydi. Derslerinde başarılıydı. Liseyi birincilikle bitirdi. Sanatla ilgilense de babası onunla aynı fikirde değildi. Mecburen İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi bölümüne gitti. Öyle ki burada okumasını daha sonra kitabında böyle dile getirdi: ''“Lisede iyi bir öğrenci olduğum içim zor bir meslek seçmeliydim. Bu nedenle mühendis olmaya mecburum”  (Atay, Tutunamayanlar)

Sevmediği bir işte çalışmasına rağmen Topografya adlı kitabı yazdı. Kısa bir evliliğin ardından Sevin Seydi ile ilişki yaşamaya başladı ki o kadın onun hayatında önemli bir yer aldı. Tutunamayanlar'ın ve Tehlikeli Oyunlar'ın iki önemli kadın karakteri olan Günseli ve Bilge'yi ondan esinlenerek yazdı.

İlk kitabı Tutunamayanlar birçok yayınevinden reddedilmişti, Klasik roman kurgusuna uymayan kitap TRT roman yarışmasına katılmış basılmayan tek eserdi ama buna rağmen okuyucular tarafından beğenilince ödülü almaya hak kazanmıştı.

Tutunamayanlar ödülü aldıktan bir yıl sonra küçük bir yayınevi tarafından basılmıştı. Şehir hayatında yalnızlaşan, toplumun kalıplaşmış düşüncelerini yargılayan ve topluma uyum sağlayamayan insanın iç çöküşünü ve varoluşsal sancılarını anlatan eser iki cilt halinde basılmıştı. Maalesef ki Oğuz Atay yaşarken kitabının ikinci baskısını görememiştir.

İkinci kitabı olan Tehlikeli Oyunlar'da Tutunamayanlar'ın devamı niteliğindeydi. Bu sefer karşımıza Hikmet Benol çıkıyordu. ''Tutunamayan İnsan''lardan biriydi o da. Eşinden boşanmış, gecekonduya yerleşmiş ve kendi iç çatışmalarıyla varoluşsal sancılar çeken Hikmet'in hikâyesini okuruz burada. Üstkurmaca tekniğinin ilk kez kullanıldığı bu eserde de Atay'ın bir sözü dikkat çeker.

Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. (Atay, Tehlikeli Oyunlar)

Ardından hocasını anlattığı Bir Bilim Adamının Romanı, Oyunlarla Yaşayanlar tiyatrosu ve Korkuyu Beklerken adlı hikâye kitapları yayımlandı. Ömrü yetmediği için Eylembilim ve Türkiye'nin Ruhu kitaplarını bitiremedi.

O Modern ve Postmodern bir yazar, bir tutunamayandı. Yaşarken anlaşılmak istedi. Bunu da eserlerinde hep hissettirdi. Korkuyu Beklerken'de bunu "Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni daha kimler anlamadı." diyerek dile getirdi. O yaşarken okuyucuları onu anlamadı ama ölümünden sonra ve şimdi günümüzde de en çok okunan kitaplar arasında eserleri yer aldı.

Bir röportajı sırasında:

''Selim öldü. Selimlik de ölmüştür. Başarının insanı sevimsizleştirdiğini yazmıştım bir yerde. Fakat tutunamayanlığın sevimsizliğine de kimsenin yanaşmadığını görüyorum. Neden yanaşsınlar? Bir arkadaşımın dediğine göre, ben romanda herkesi bir bakıma, tutunamamaya çağırıyormuşum. Henüz bir karşılık alamadım.'' der. Günümüzde şehir hayatının yoğunlaşmasından ve baskılardan bugünlerde insanlar daha çok sorguluyor kendini. Özellikle de hayatlarının dönüm noktalarında. Belki de çağrı bugünlerde bir karşılık görüyordur.

O yazdığı eserlerle Türk Edebiyatı'nın en önemli ve yenilikçi isimlerinden biri. Yaşadığı dönemde karşılığını alamasa da, günümüzde eserlerini en çok okunanlar arasında. Ona başlamak kolay ama anlamak zor. Her okuduğunuzda da farklı yerlerde sizden izler bulabileceğinizi söyleyebilirim. O yaşadığı çağın ötesinde, büyük usta Oğuz Atay.