Yazı Nasıl Yazılır?

Okuma ve yazmayı öğrendiği günden beri yazan birinden safsatalar.

İlkokul birinci sınıfta okuma ve yazmayı öğrendiğim günün akşamı annem ve kız kardeşimle beraber oturuyoruz. Kapı çaldı, gidip açtım fakat kapıda kimse yoktu. Babam birden kapının yanında elinde pırıltılı bir paket içerisinde günlük ile geldi, ilk günlüğüm.

O günden beri düzenli olarak yazıyorum ki on yıldan fazla ediyor - hiç yaşlı biri değilimdir-. Bu yazıların türleri günlük, öykü, masal, tiyatro oyunu, deneme gibi pek çok çeşitte şekillendi. Neden yazdığımın cevabını ise hala daha bilmiyorum.

Kendi tecrübeme dayanarak ifade edersem eğer ki bu yazı dizisinde sadece kendi tecrübelerimi aktarıyorum. Yazmak eylemi bir ifaede etme şekliydi. İçerisinde bulunduğum olay ve durumların temsili yazmak ile gerçekleşiyordu. Bu temsiliyeti, kelimelerden oluşan somut ifaedeyi oldukça seviyordum. Onlarşa uğraşmak, beraber ve ayrı kullanarak ya da farklı ekler ekleyerek bambaşka anlamlar üretmekten keyif alıyordum. Tüm bunların sonucunda kendinden başka birilerinin zihninde oluşturduğun görüntü, bedenlerinde hissettirdiğin duygu pahabiçilemezdi. Tüm bunları bir kalem ve kağıtla yapabiliyor olmanın tatminiyle de yazı yazmayı böylesine sevmiş olabilirim, bilmiyorum pek umrumda da değil.

Yazının nasıl yazılacağına gelirsek eğer ; yazarak. Oturup nasılını araştırmak ile yazı yazılmıyor. Okuduğun onca kuram veyahut derslerden sonra masana geçip eline kalem ve kağıdını almazsan hiçbir iş çıkaramıyorsun. İyi veya kötü bir yazı olacak ya da diğer yazar endişelerinden sıyrılıp başlamak gerekiyor.

Yazı nasıl yazılır? Yukarda verdiğim cevabın dışında bir cevap bilmiyorum - başka bir cevap olduğunu da düşünmüyorum-. Tek bildiğim şey bir gün kapınız çalındığında ve defterinizi parıltılı paketinden çıkardığınızda odanızın en ücra köşesine atmaktansa elinize kalemi alıp başlamanızdır.

Kolaylıklar dilerim.