Yazmanın İçsel Hali: Şiirle Başlayan Yolculuk
Yazdıkça içimdeki düğümler çözülüyor. Ben susuyorum kelimelerim konuşup, hafifletiyor beni.
Bazen bir şiir kalbine dokunur. Ve sen o şiir ile büyürsün. Çünkü o şiirde rastladığın mısra kendine bile itiraf edemediğin o duygunun ne olduğunu sana söyler. Benim yolculuğum da böyle başladı; Bir gün bir şiire rastladım ve içimde var olan adı konulmamış o duygunun sesi oldu. Şiir benim için sadece kelimelerden ibaret değildi. Şiir, dünyada var olan bütün duyguların adıydı; Bazen yağmurun altında kollarını açarak ıslanan birinin içinde ki o coşkuydu. Bazen de pencereden yağan yağmuru seyrederken, yağmura eşlik eden gözyaşıydı. Şiir, bütün duyguların karmaşasında kaybolmaktan ziyade o duygunun ne olduğunu bilip, o duyguda var olmaktı. Kimi zaman bir sığınak oldu. Gideceğim kimsem yokken satırlara koştum. Boş bir sayfa kelimelerle bana yuva oldu. Anlattım, dinledi, yargılamadı. Belki şiir beni hiç yargılamadığı için sığınağım oldu. İnsanlar yargılarken kelimeler bana dost oldu. Kimi zaman da kaçış oldu. Kimseye anlatamadığım, beni yakıp kavuran acıyı anlattıkça dindiriyordu. Bazen de şiir benim kalbimim aynasıydı.
Kaç gece kâğıt ve kalem ile kavga ettim. Kaç gece yazdıklarımı silip, yazdım. Sayfalarım gözyaşlarım ile ıslandı. Dizeler ile karışan gözyaşlarım, acımı haykırdı. Ben sustum kalemim konuştu. Ben sustum, kâğıdım konuştu. Ben sustum, harflerim dile geldi. Ben sustum kelimelerim bir araya gelip bütün oldular. Sen sus, biz anlatırız dediler. Oysa harflerim acıdan kanamıştı. Ben onları kanatırken onlar bana merhem oldu. Şiir, beni iyileştirdi, yazdıkça var oldum, yazdıkça eksik yanlarım tamamlandı. Yazdıkça kalbim şifa buldu. Yazdıkça kendimi affetmeyi, duygularımı anlamayı öğrendim. Ve en önemlisi dünyaya farklı bakmayı öğrendim; Göğün sadece mavi olmadığını, uçsuz bucaksız oluşu ile varoluşun güzelliğini anlattığını, Yağmurun bereket olmasından ziyade her damlanın içimizde o çocuksu heyecanı ile bütünleştiğini, kuşların sadece uçmaktan ibaret olmadığını, içimizdeki özgürlüğün adı olduğunu öğrendim. Ve bir şiiri anlamlı kılacak birden çok şey var. Ama en güzeli yeni doğan bir bebek kokusunun, yaşama hissi vermesidir. Çünkü o yaşama hissi şiirin en temiz en saf duygusudur. Şiir, bazen satırlarda kaybolmak bazen de yeniden var olmaktır. Yazmazsam eksik kalırım, yazdıkça tamamlanıyorum.