Yeryüzündeki Cehennem: Hinnom Vadisi
Cehennem Tarihinin Dehşeti ve Mirası.
Yüzyıllardır semavi dinlerde cennet ve cehennem kavramlarına sıkça rastlarız. Peki ya yeryüzündeki cehennemi duymuş muydunuz?
Kudüs'ün güneybatısında yer alan; tarihsel zenginliğe sahip bu vadi, antik çağlardan kalma pek çok hikâyeye ev sahipliği yapan önemli bir coğrafi bölgedir. Tarih boyunca çeşitli din ve kültürlerden etkilenmiş ve halen daha varlığını sürdürmektedir.
İbranice'de Ge Hinnom olarak bilinen vadi, İngilizce’ de "Gehenna", Fransızca’ da "Gehenne" olarak adlandırılıyor. "Ge" vadi anlamına gelir ve "Hinnom" eski çağlarda tanrılara insan kurban edilmesiyle ilişkilendirilen bir isimdir.
Antik çağda Hinnom Vadisi halkının özellikle tanrı Molech'e için ilk doğan çocuklar vadide yakılarak kurban ediliyordu. Bu ritüellere vadide sürekli çıkan yangınlar ve kurbanların acı çığlıklarıyla dolu korkunç sahneler de eşlik ediyordu.
MÖ 7. yüzyılda Yahudi Kral Josiah'ın önderliğinde Molek'e insan kurban edilmesi yasaklandı ve Hinnom Vadisi, Kudüs’ün çöplüğü haline geldi. Gömülmeye layık olmayan suçluların cesetleri buraya atılırdı ve bu cesetlerle birlikte atıklar eski Kudüslüler tarafından yakılıp yok edilirdi. Hinnom Vadisi'ndeki bu dehşet verici insan kurbanı ritüelleri ve bunları takip eden sürekli atık yakma faaliyetleri, tarih boyunca insanların ölümden sonraki hayatla ilgili inançlarını ve özellikle de cezalandırma kavramını derinden etkilemiştir.
Bu uygulamalar, semavi dinlerde ruhun ölümden sonraki yargılanması ve cehennem azabı gibi kavramların oluşumunda ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Bu nedenle, Hinnom Vadisi'nin tarihi ve kültürel mirası, günümüzdeki dini inançların ve özellikle de cehenneme dair anlayışın kökenlerini incelerken hayati önem taşımaktadır.
Örnek verilmesi gerekirse, Eski Ahit'teki Yeremya 32:35 bölümünde Hinnom vadisinden bahsedilmektedir:
“Ben-Hinnom Vadisi'nde ilah Molek'e sunu olarak oğullarını, kızlarını ateşte kurban etmek için Baal'ın tapınma yerlerini kurdular. Böyle iğrenç şeyler yaparak Yahuda'yı günaha sürüklemelerini ne buyurdum ne de aklımdan geçirdim.’’
Markos’un İncilinde 9: 43-47 de benzer alıntılar bulunuyor:
“Eğer elin seni günaha sokuyorsa, onu kes at; çolak olarak hayata erişmen iki elli olarak Hinnom Vadisine, sönmez ateşe gitmenden iyidir.
Eğer ayağın seni günaha sokuyorsa, onu kes at; topal olarak hayata erişmen iki ayağınla Hinnom Vadisine atılmandan iyidir.
Eğer gözün seni günaha sokuyorsa, onu çıkarıp at; tek gözlü olarak Tanrı'nın krallığına erişmen iki gözünle Hinnom Vadisine atılmandan iyidir.
Orada onların kurdu ölmez ve ateşi sönmez.’’
Hinnom Vadisi'nin tarihi ve mitolojik unsurları, modern cehennem inançlarının kökenlerini açıklamak için bizlere önemli ipuçları sunuyor. Bu kutsal geçitte gerçekleştirilen korkunç ritüeller ve ardından gelen çöplerin yakılması, insanların ceza ve öbür dünya hakkındaki inançlarını şekillendiren unsurlardan biridir. Bugün Hinnom Vadisi, tarih ve mitolojinin izlerini taşıyan kültürel bir alan haline gelerek hizmet vermeye devam etmektedir. Hinnom Vadisi, sadece bir vadi olmaktan çıkmış aynı zamanda insanlığın tarihi ve dini mirasının da önemli bir parçası haline gelmiştir.