You: Saplantı ve Mükemmellik

Joe'nun saplantılı hikayesine dizi izlemekten hoşlanmayan bir gözden bakış.

Diziler hakkında öneride veya eleştiride bulunurken aslında okuyucunun tam olarak beklentisini tahmin etmek mümkün değildir. Ancak You izlemeye başlayacaklar daha önce bir inceleme yazısı okumadıysa karşılarındaki dizinin klasik bir seri katil veya klasik bir saplantılı cani hikayesi olduğunu sanabilir. You, tüm bu insani duygulardan uzak, canice eylemleri önce oldukça insani şekillerde gösteriyor. Çoğu yapıma uyarlanan kötüyü bile sevdir moddosu yine karşımıza çıkıyor diye hayıflandığınız anda, yani Joker sendromu diyebiliriz, Joe, yaptıklarının hata olduğunu ve kötü bir insan olduğunu itiraf ediyor. Defalarca...

Edebi açıdan böylesine yüklü bir dizinin aynı zamanda genel geçer hikaye kalıplarından uzaklaşmış olması aslında her bölümde izleyici izler bırakıyor. Klasikleşmiş Love mı yoksa, Kate mi gibi kavgalar yerini cümlelerde geçen anlamlara ve hikayenin ince detaylarına devrediyor. Dizi izlemeyi ve yorumlamayı sevmeyen birisi olarak You ile ilk tanışmamda şaşırdım. Şaşkınlık dizi içerisinde sıradan bir hal almaya başlarken edebi yoğunluktan gelen bir tatmin duygusu hissettim. Tüm bunlar yetmemiş gibi iyi işlenen karakterler ve oyuncuların başarılı performansı diziyi izlenebilir kıldı diyebilirim.

Her sezon yine aynı şeyler mi yaşanacak diye sormanıza rağmen, sonunda başından kalkmadan izleyeceğiniz bölümleriyle You, izlenmeyi hak eden diziler arasında kendisine yer buluyor diye düşünüyorum. Para, her türlü eserin suyunun sıkılmasına neden olduğu için You da olması gerektiğinden biraz daha fazla uzayacak gibi görünüyor. Dilerim keşke hiç uzamasaydı, keşke birkaç sezon önce bitseydi, keşke ilk sezonda bıraksalardı demek zorunda kalmayız.