Zaman Tanımayan Bir Bakış: Dziga Vertov Sineması
Vertov sinemasının biçimsel unsurları ve zamanın ötesinde konumlanışı
Dziga Vertov, dünya sinema tarihindeki yeri bakımından ayrıksı ve bağımsız bir noktada konumlanır. Sinemanın henüz emekleme döneminde, Sovyet sinemacılar farklı kuramsal yaklaşımlarda bulunarak sinematografinin tahlil ve eleştirisini ortaya çıkartarak kendi öz biçimini ortaya koymaya çalışmıştır. Sovyet Sineması, ideolojik bir perspektif ile kamera ile izleyici arasında sınıf temelli bir bakış açısı koyarak sinema kadrajını sosyalist gerçekçiliğe çevirdi ve farklı yönetmenlerin farklı teorileri doğrultusunda ‘’Sovyet Sineması’’ olarak ele alınan sinema kültürünü oluşturdu.
Sine-Göz (Kinoglaz) kuramını ileriye sürerek farklı bir sinematografik bakış açısı geliştirdi ve onu şu şekilde tanımladı: Sine- göz ‘’evrenin herhangi bir noktasını, herhangi bir zamansal düzende bir diğerine bağlayan şeydir.’’ Kamerayı insan gözünden farklı bir mekanizma olarak ele alır ve insan gözünün de kameranın da üstesinden gelemeyeceği bir sınırlamaya sahip olduğunu savunur. Sinemayı bunların ötesinde bir yere konumlandırarak montaj üzerine materyalist bir yaklaşım üretir. Ona göre montaj, insan gözünün bakış açısından kusursuz bir yaratımdır. Vertov’a göre montajın yaptığı, mekanın herhangi bir noktasının, etki ettiği ve kendisine etki eden tüm noktaları, bu etki ve tepkiler ne kadar uzağa yayılırsa yayılsın, kendi kendine algılayacağı şekilde, algılanımı maddenin içine koymaktır. Nesnelliğin tanımını ‘’sınırlar ve mesafeler olmaksızın görmek’’ olarak yapar. Vertov’un sine-gözü, maddenin içindeki gözü ifade eder. Deleuze, bunu Vertov’un birinci düzeneği olarak ele alır. Vertov’un montaj anlayışı, Sovyet bilincinde gerçekliğin şifresinin komünist bir tarzda çözülmesini amaçlar ve oluşturduğu montaj ile ortaya yeni bir gerçeklik çıkartır. Onun "saf sinema" anlayışı, günümüzde belgesel sinemada ve ''sinema-vérité'' gibi akımlarda etkisini sürdürmektedir. Bu, Vertov’un zamansızlığını vurgulayan en önemli unsurlardan biridir. Onun görüşleri, sadece dönemin değil, aynı zamanda modern sinemanın da sınırlarını zorlamaya devam ediyor.
Vertov, montajı yalnızca bir estetik araç olarak değil, aynı zamanda politik bir söylem oluşturmanın bir yolu olarak kullanır. Montaj sayesinde Vertov, izleyiciye tek bir gerçeklik sunmaz; aksine, gerçekliği parçalayarak farklı perspektifler sunar. Bu yöntem, sinemayı bir manipülasyon aracı olarak kullanmanın ötesine geçer; izleyiciye kendi gerçekliğini yaratma imkanı verir.
Vertov’un sinemasının bir diğer önemli teorik boyutu, kurgusal olmayan (non-fiction) sinema anlayışıdır. Vertov, sinemanın dramatik kurguya ihtiyaç duymadığını, gerçekliğin kendisinin yeterince etkileyici ve dramatik olduğunu savunur. Bu bağlamda, onun filmleri, toplumsal ve politik mesajları doğrudan, herhangi bir kurmaca öğeye başvurmadan sunar. Bu yaklaşıma göre Vertov, zamansızlığın da altını çizer ve nesnel olanın görüntüsünün zaman-mekan algısının çok ötesinde bir yerde konumlar. Senaryo içeren kurmaca yaklaşımların kırılganlığını ortaya çıkarttığı materyalist sinema anlayışı ile teşhir eder ve sosyalist bir bakış açısı ile ideolojik düzlemde montaj aracılığı ile yeni bir gerçeklik ortaya çıkartır.
Kameralı Adam (Chelovek s kino-apparatom), birinci asırına doğru yaklaşırken, açığa çıkarttığı gerçeklik ile post-modern simülasyonların karşısındaki yerini ve gerçekliğini hala koruyor. Aramızda dolaşıyor.