Zihnin Sana Oyun Oynuyor
Düşüncelerin sen değilsin.
Hayatın bir oyun olduğunu ve senin de yem olarak seçildiğini hissettiğin zamanlar oldu mu hiç? Sanki herkes bu oyunun baş kahramanı ve sen de ilk elenen önemsiz bir figür gibisin. Bütün güçlü silahlar diğerlerinde, sendekilerse kendini koruyamayacağın kadar zayıf. Onların canı bir türlü azalmıyor sense tek ateşte ölüyorsun. İşte buna psikolojide kurban zihniyeti deniyor.
Bazı kişilerin kendilerini diğerlerinin olumsuz davranışlarının kurbanı olarak görme veya kabul etmesiyle, kurban zihniyeti adı altındaki düşünme biçimini ifade eden psikolojik bir kavramdır ("Victim mentality," 2024).
Kendi hayatınla ilgili sürekli çaresiz ve kontrolsüz hissetmek. Bütün hâkimiyetin diğerlerinin elinde olduğuna inanmak kısaca. Burada sorulması gereken soru seni böyle düşünmeye ne itti? Kendinle yüzleşmek istemediğin hangi gerçek ya da almaktan korktuğun ne gibi sorumluluklar çıktı karşına? Sorumluluktan hangi koşullar altında kaçtığımızı hepimiz iyi biliyoruz bence. Yetersiz Hissetmek! Bir şeyi yapamamak ya da yapmak istememek neden yetersiz hissetmeye yol açar ki? Yapamadıklarına odaklanarak geçirilen suçlayıcılıkla dolu bir ömür yerine yapabildiklerini yücelterek yaşamak varken hele.
Neden yetersiz hissettiğini merak ettin mi? Hayır sana beceriksizsin ya da güçsüzsün gibi sürekli kendine söylediğin hakaretleri tekrarlamayacağım. Çünkü bu kolaya kaçmak olur. Doğru cevap şu, hepimiz negatif düşünmeye programlandık! Beynimiz bizi tehlikelerden korumak adına önce bütün kötü olasılıklarla yüzleştirir. Bu yüzdendir ki sorumluluk aldığımızda hep "Ya yapamazsam?" diye endişe duyarız ancak "Ya yaparsam?" diye umutlanmayız hiç. Bunu hepimiz daha az zarar almak adına bilinçsizce yapıyoruz.
O kahraman olarak gördüğün ve hiç karamsarlığa kapılmıyormuş gibi gözükenlerin tek farkı bu gerçeği senden önce öğrenmiş olmaları. Sen de beyninde her negatif ses yükseldiğinde bunun tehdit olarak değil de önlem amaçlı olduğunu fark edip kötü düşüncelerin sesini kıs.