1944
Kırım Türkleri'nin Anavatanından Sürgünü
18 Mayıs 1944 yılının gecesinde Kırım'ın belirli şehirlerinde ve köylerindeki Türklerin kapıları çalındı on beş dakika içinde meydanlarda toplanmaları gerektiği söylendi.
Kırım Türklerinin sürgününü anlatmak için ilk başta 1941 yılına gitmemiz gerekiyor. 1941 yılında Almanların Kırım'ı işgali bölgedeki bazı Türkler tarafından Stalin'in zulmünden kurtuluş olarak görülmüştü. Hatta Kırım Türklerinin bazıları Almanları destekledikleri zaman bağımsız bir devlete sahip olabileceğini düşünüyordu. Fakat durum böyle olmadı çünkü Almanların amacı bölgeye kalıcı olarak yerleşmekti, Kırım Türkleri için durumun ciddiyetini bilen Almanlar, Kırım Türklerinin bağımsız olma hayalini de kullandılar ve Sovyet Kızıl Ordusu'na karşı savaşacak gönüllüler toplamaya başladılar. Oysa Kırım Türklerinin hepsi Sovyet Kızıl Ordusu'na karşı değildi hatta büyük bir çoğunluğu Kızıl Ordu'da görev yapmaktaydı ve Almanlara karşı olanlar da vardı ve Almanlarla birlikte olan Kırım Türkleri yüzünden Stalin'in gözünde Kızıl Ordu'da görev yapan Türkler de "hain" durumuna düşüyordu.
1944 yılına geldiğimiz zaman Almanların Kırım'dan çekilmesiyle Sovyet orduları Kırım'a girdi ve hain olarak gördükleri Türkleri kurşuna dizmeye başladı. Daha sonra ise Türkler için bir sürgün yeri belirlendi, bu yer Özbekistan'dı. 18 Mayıs 1944 gecesi Türkler yanlarına temel ihtiyaçlarını bile alamadan meydanlarda toplanmaya başlandı ve hızla trenlere bindirildi. 180,000 Kırım Türk'ü yola çıkarıldı, 11,000 genç ise askere alınmak veya kömür madenlerinde çalıştırılmak üzere Moskova'ya gönderildi. Trene yetiştirilemeyen Türkler ise gemiye bindirildi, gemi yola çıktıktan kısa bir süre batırıldı ve binlerce insan bu yolla öldürüldü. Özbekistan'a giden Kırım Türkleri'nin bir kısmı ise yolculuk sırasında açlık, susuzluk, hastalık vb. nedenlerle vefat etti. Özbekistan'a gidenlerde de durum pek farklı değildi.
Kırım'da Türkçe isimler de değiştirildi, Kırım'da tek bir Türk kalmamasını isteyen Stalin binlerce Türk'ün ölümüne sebep oldu.
2016 Eurovision birincisi olan Jamala'nın 1944 adlı şarkısının sözlerinde de durumun ne kadar acıklı olduğunu görebilirsiniz.
23 Temmuz 1987'de ise Moskova'da, Kızıl Meydan'da binlerce Kırım Türkü gösteri yaptı, isimleri ansiklopedilerden, sözlüklerden çıkarılmış, adları tarihten silinmek istercesine muamale görmelerine rağmen bu insanlar hakkını arıyordu.
1989 yılında Yüksek Sovyet Prezidyumu vatana dönüş deklarasyonunu yayınlayarak Kırım Türklerine anavatanlarına dönüş yolunu açsa da 1944 yılında yaşanan acıların telafisi niteliği taşımadı, geride ise sadece korkunç anılar bıraktı.