80’li Yıllar Sinemasının Beş Başyapıtı

80'ler sinemasının en iyi filmlerinden bazılarına bir bakış.

5. The Elephant Man (1980)

Film, 1800'lü yılların Londra'sında geçiyor. Bir hastalık nedeniyle bozuk bir bedene ve yüze sahip olan John Merrick anlatılıyor. Merrick'in annesinin ona hamileyken bir fil saldırısına uğradığı söylenen sirkte Merrick, hayvan gibi muamele görmekte, fil adıyla bilinmektedir. Daha sonra Dr. Treves tarafından keşfedilir ve doktor onu sahip olduğu hayattan kurtarmak ister.

David Lynch'in genel tarzından uzak olan film, onun en iyi eserlerindendir.


4. Amadeus (1984)

Wolfgang Amadeus Mozart'ın hayatını anlatan film, Antonio Salieri ile Mozart'ın arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Mozart'a hayranlık ile karışık nefret besleyen Salieri'nin ağzından Mozart'ın hayatını dinleriz.

Usta yönetmen Milos Forman'ın muhteşem anlatımıyla Amadeus, 8 dalda oscar kazanmıştır. Daha çok One Flew Over the Cuckoo's Nest filmiyle bilinen Forman'ın Amadeus filmi, ondan daha iyi bir film olarak dahi kabul edilebilir.


3. After Hours (1985)

New York'ta yaşayan Paul Hackett, bir kafede tanıştığı Marcy ile randevulaşır. Hackett, oldukça beğendiği bu kadının evine geldiğinde işler garipleşmeye başlar. Bu gariplik öyle büyüyecektir ki, başına gelen absürt olaylardan kurtulabilmek için elinden geleni yapacaktır ancak olaylar durulmayacaktır.

Martin Scorsese'nin en iyi filmlerinden biri olan bu eser, izleyicilere keyifli bir deneyim sunuyor.


2. Vagabond (1985)

Soğuk bir kış günü bir kadın cesedi bulunur. Kadını tanıyanlar onla alakalı bildiklerini anlatmaya başlarlar. Adı Mona olan bu kadın, çevredekiler tarafından bağımsız, sevimsiz biri olarak anlatılır. Çevredekilerin anlatımıyla Mona'nın hayatına dair bilgiler öğreniriz.

Agnes Varda'nın en iyileri arasında yer alan bu eser, Altın Aslan kazanmıştır.


1. The Cook, The Thief, His Wife & Her Lover (1989)

Pek iyi bir insan olarak bilinmeyen Albert, her akşam restoranında kendi emriyle kurulan sofrada görgüsüzce yemek yemekte, terbiyesizce konuşmalar yapmaktadır. Karısı Georgina ise aşığı Michael ile kocası Albert'i restoranda düzenli olarak aldatmaktadır. Albert berbat biri olduğu için aşçı Richard bunu saklamaktadır.

Film, Peter Greenway'in en iyi filmi olarak bilinmektedir.


Görsel Kaynakları

imdb.com