Acıyı Izdıraba Dönüştüren Biziz
Izdırap, acımızın verdiği mesajı devamlı surette görmezden geldiğimizde yaşadığımız şeydir.
Yasmin Mogahed İyileştir Kalbini kitabının bir kısmında daha önce hiç düşünmediğim şeklinde acı ve ızdırap kavramını ele almış ve bu düşünce şekli , zihnimde çok farklı bir kapıyı araladı.
Hayatımızda zaman zaman yaşadığımız şeylerden dolayı acı çekeriz. Fiziksel bir acıda olabilir bu mental bir acıda. İnsan olmanın ve dünyada da yaşamanın gereği bu durumu yaşamak kaçınılmazdır.
Yasmin Mogahed kitabında ızdırabı şöyle açıklıyor;
"Izdırap, acının gönderdiği uyarıyı görmezden geldiğimizde yaşadığımız şeydir."
Aslında "acı" dediğimiz kavram bizi daha derin zarardan korumak için yaratılmıştır. Bizlere ; "Bak burda bir şeyler yolunda gitmiyor buraya müdahale etmen gerek!" diye uyarıda bulunuyor aslında. Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü GeoffMacDonald bu konuyla ilgili şunu söylüyor: "Acı, dikkat dağıtmakta ve bilhassa kötü şeyleri durdurmaya odaklanmamızı sağlamakta gerçekten yaralıdır" Peki, tüm bunları düşündüğümüzde hayatımızdaki acılara ne derece kulak veriyoruz?
Genel insanlık olarak bizler hayatımızdaki duygusal acıları görmezden gelmeye, uyuşturmaya odaklıyız. Bulunduğumuz durumdaki acıyı yoksaymak bir süreliğine iyi gelebilir ve iyileşmiş gibi hissedebiliriz. Hayatımız çok yolunda görünebilir "bir süreliğine". Ama bazen en olmadık zamanda en olmadık olayda bedenimiz , beynimiz ve ruhsal vaziyetimiz öyle bir tepki verir ki neye uğradığımızı şaşırırız. "Her şey yolundaydı neden böyle tepe taklak oldum ki ?"deriz. Bunun nedeni ise bedenimizin ve ruhumuzun bizlere gönderdiği mesajları, uyarıları dikkate almadan her şey yolundamış gibi görmezden gelmemizden kaynaklanıyor böylelikle o acı içten içe ızdıraba dönüşüyor ve günden güne bizi sömürüyor.
Acısız dertsiz tasasız hayat mümkün değil. Hayat her zaman toz pembe ve huzurlu değil. Aslında biraz acı ve dert bizi ayakta tutan , insanı insan yapan şeylerin başında geliyor. Zaman zaman bizi daha derin çukurlara düşmekten koruyan ve yürüdüğümüz yolda ki o amansız ızdırabın bizi bulmasını engellemek için bazen ayağımıza takılan bir taş oluveriyor sonra neden canım yandı diye taşı suçlarken buluyoruz kendimizi.
Yaşamımızda ki acılara,tökezlemelere , düşmelere ve bunlar gibi uyarı niteliğinde olan şeylere kulak vermeliyiz. Ruhsal olarak kendimizi aç bırakmamalıyız ki yanlış teselliler ile acıyı yoksaymaya çalışmayalım. Unutmayın ki acısız hayat mümkün değildir ve insan olmanın parçasıdır aynı zamanda bizleri her açıdan uyarark çoğu kez derin okyanuslarda kaybolmamızı engelleyen yegane şeylerden biridir.