Afganistan'da Kadın Hakları

Afgan Kadınları Güçlendirmek: Değişen Bir Manzarada Zorlukları Aşmak ve Eşitlik İçin Çabalamak

Bu yazıda, Afganistan'daki kadınların tarihi boyunca, geçmişten alınan derslerle kadınların gelecekteki konumunu belirlemek istiyorum. Değişen siyasi koşullar ve baskıcı rejimin etkisiyle özgürlükleri ve temel ihtiyaçları kısıtlanan Afgan kadınları.

GİRİŞ

Afganistan'da büyük bir cinsiyet eşitsizliği var, bu mevcut eşitsizliğin temel nedeni ülke hükümeti, siyasi rejim ve ülke politikaları olmaktadır. Bu yazı; ülkeyi yöneten kim olursa olsun, Taliban, kral, laik yöneticiler veya mücahitler, Afganistan'da kadınların insan haklarının ihlal edildiğini ve edilmekte olduğunu açıklamayı amaçlıyor, ülkede var olan eşitsizlikten en çok etkilenen kesim Afgan kadınlarının olduğunu vurgulamayı amaçlamaktadır. Bu yazı değişen siyasi rejimlerin bir sonucu olarak , özgürlük, eğitim gibi bir çok temel haklardan mahrum bırakılan Afgan kadınlarının bugün ki rolünü açıklamayı amaçlamaktadır. Baskıcı yönetim biçimi ve kadınlara yönelik ağır yaptırımlar Afgan kadınlarının özgürlüklerini her geçen gün kısıtlamaktadır. Afganistan'daki mevcut yoksulluk durumu, siyasi haklardan mahrumiyet ve sosyal hayatın yokluğu göz önüne alındığında, kadınların ailedeki ve toplumdaki rolünün bu eksikliklerin yeniden yapılandırılmasıyla kadınların güçlendirilmesi ve geliştirilmesi için yapılabilecek manevraları savunmaktayım. Bugün, Afganistan'ın ekonomik marjinalleşmesinin ve yenilenmesinin, toplumsal düzensizliğin ve siyasi yapının altüst olmasının, kadınların bir manevra olarak kendi lehlerine hareket edebilecekleri “Eksiklikleri” değiştirebileceğini savunuyorum. Mevcut koşullar altında kadınlar, aile ve toplumdaki rollerini hem kendilerinin hem de ulusun hayatını iyileştirecek şekilde yeniden tanımlayabilirler. Bu yazıda, Afganistan'daki kadınların tarihini anlatarak, geçmişten alınan derslerle kadınları gelecek için konumlandırmak istiyorum. Bu yazı, Afganistan'ın siyasi tarihini, bir ulus duygusu yaratmak için kadınları güçlendirmeye yönelik zaman zaman gösterilen çabaları ve bunların sonuçlarını vurgulamayı amaçlamaktadır.

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI NOKTA

Resmi adı Afganistan İslam Cumhuriyeti olan Afganistan, Orta Asya'nın güneyinde denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Her şey 27 Nisan 1978'de Afganistan'da muhalif solcuların gerçekleştirdiği darbe girişimiyle başladı. Gerçekleştirilen bu etkinin temel ilkesi "özgürlük" idi, bu darbenin demokrasi getireceği düşünülüyordu ancak yönetim grubu ve ordu ile yakın temas halinde olması durumun seyrini değiştir. Sovyet Rusya ile temasın artması, bu nabız girişiminin daha da kötüleşmesine neden olmuştur. Darbe girişiminde, Rusya yanlısı siyasetin iktidara gelmesi, yaşanan toplumsal gelişmeler sorunlara yol açmıştır. Halk, gücü elinde bulunduran gücü ifade etmesini ve Rusya'dan olası bir halk hareketini engellemesini rahatsız etmiştir. Bu durumdan rahatsız olan Sovyetler, 27 Aralık 1979'da Afganistan’ı işgal etmeye başlamış, yaklaşık 10 yıl süren bu işgal sonucunda çok abartılı bir katliama yol açmıştır. Afganistan, 1980'li yıllarda Sovyet Rusya'nın işgali nedeniyle adını dünya kamuoyunda sürekli olarak gündeme getirebilmiştir. Sovyet işgalinin sona erdiği 1989 yılından itibaren ülke yeni bir sürece adım atmaya başladı. Bu dönemde dünya kamuoyunda adı çok az bilinen Taliban'ın yükselişi ve ülkeyi ele geçirme başarısı Afganistan tarihinde önemli ve radikal bir dönüm noktası olmuştur. Taliban'da birçok değişiklik yapılmış, ülke kaosa sürüklenmiş, kadınların temel hak ve özgürlükleri tamamen yok olmaya terk edilmiş, halk Taliban tarafından ağır yaptırımlara maruz bırakılmıştır. 11 Eylül 2001'e gelindiğinde ise ülkenin adı bu kez ABD ile anılmaya başlanmıştır. Taliban yönetiminin yol açtığı büyük tahribat ve yıkım sonucunda 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ABD'nin başlattığı askeri müdahale, ülkede onarılması güç siyasi, sosyal ve ekonomik travmalar yaşamasına neden oldu. Bugün itibariyle Afganistan'ın içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların temel nedeninin eğitim alanındaki sorunlar olduğu varsayılabilir. Tarihler 16 Ağustos 2021'e gelindiğinde ABD'nin geri çekilme politikası ile birlikte Afganistan'dan, Taliban mevcut hükümeti ve yönetimi ele geçirdi. Yönetimin el koymasıyla katı politikaları yeniden devreye girdi ve temel hak ve özgürlükler konusunda ağır yaptırımları olan Taliban, bu yaptırımlarını sürdürmeye devam etmektedir. (Zeki 1809-2019).

AFGAN KADINLARIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

Afganistan'da kadın hakları tarih boyunca değişiklik göstermiştir. Büyük bir değişime uğrayan bu haklar temel olarak 1964 yılında Afganistan anayasasında kadınların resmi olarak eşitliği ile başlamıştır. Ancak 1990'larda ortaya çıkan Taliban ve diğer örgütler tarafından bu haklar kadınlardan yoksun bırakılmış ve geçerliliğini yitirmiştir. Afganistan'da kadın haklarının nasıl olduğunu incelersek Taliban dönemini kaçırmamak gerekir. 1990'lı yıllar kadın hakları açısından Afganistan tarihinin en karanlık yılları oldu çünkü 1996'da Taliban'ın iktidarı ele geçirmesiyle akıl almaz bir baskı dönemi başladı. Taliban 1996'da başkent Kabil'i ele geçirdi ve ardından kadınların günlük yaşamdaki özgürlük alanını hızla daralttı. Bu yasaklar katı kurallar içeriyordu ve özgürlüğü yok edecek ölçüde kısıtlıyordu. Her şey yönetimin ele geçirilmesiyle başladı ve Taliban'ın yayınladığı deklarasyon, katı şeriat kuralları içeren, özgürlük kavramını içermeyen bir yasaklar listesiydi. Darbe sonucu yaşanan iktidar değişikliği, baskıcı yönetim biçimi, mevcut iç karışıklıklar Afganistan'da toplum ve özgürlük anlayışını asgariye indirmiştir. Taliban dönemi ve Taliban yönetimi kadınlara karşı amansız bir baskı ve şiddet uygulamıştır. Yeni kısıtlama biçimlerinin getirilmesi halk tarafından olumsuz karşılandı. Bu kısıtlamaların bir sonucu olarak, odak noktası Afgan kadınları olmuştur. Afgan kadınların özgürlüklerini ve sosyal yaşamlarını tamamen kısıtlamıştır. Kısıtlamalar ilk olarak 1990'larda, Taliban'ın şeriat kanunları uyarınca kadınlara ve kız çocuklarına katı yasaklar getirmesiyle başladı. Mesela kadınlara hemen hemen her şey yasaktı; çalışmak, erkek doktora muayene olmak, erkeklerle konuşmak, oje sürmek gibi birçok eylem. Hatta kadının kocasından izinsiz evden çıkması, yanında kocası veya bir erkek akrabası olmadan sokağa çıkması dahi yasaklanmıştır. Evlerin camlarının tamamen kapatılması veya tamamen boyanması gerekiyordu. Fanatik Taliban zihniyetinde kuşları kafese koymak yasalara aykırıydı ama kadınların evlerinde hücre hapsine tabi tutulması yasal olarak zorunluydu. Yasaklara uymayan kadınlar ağır cezalara çarptırıldı. 2001 yılında ABD önderliğindeki NATO güçlerinin işgal nedenlerinden biri de kadınları özgürleştirmekti ancak bu hedefe büyük ölçüde ulaşılamadı. Saygın uluslararası kuruluşların güncel raporları incelendiğinde Afganistan'da kadın olmanın zorluğu anlaşılmaktadır. Bazı istatistiklere göre Afganistan'da her 10 kadından 9'u fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Kadınların %85'i okuma yazma bilmemekte ve her kadın ortalama 6 çocuk doğurmakta ve kadınların ortalama yaşam süresi 51 yıl olarak görülmektedir. Afgan kızlarının %50'si 12 yaşına gelmeden evleniyor ve bazı aileler borçlarını ödemek için evlendiriyor ya da kızlarını satıyor. Hamilelik veya doğum sırasında ölümlere gelince, Afganistan dünyada en yüksek orana sahip ülkelerden biridir. Afganistan düzenli olarak dünya sıralamasında en kötü koşullara sahip ülkelerden biri olarak seçilmektedir. Bir Afgan geleneğinden bahsetmişken, "bekar kadınların babalarına, evli kadınların da eşlerine ait olduğu" iddia edilir. Görücü usulü evlilikler hala çok yaygın ve kadınlar sıklıkla kuzenleri veya akrabalarıyla evleniyor. Kabil'de bir kafede 2014 yılında Taliban tarafından karşı bir dizi saldırı düzenlenen restorana, saldırının nedeni olarak Afgan kadın ve erkeklerin bir arada oturup kafe ve tavernada çok fazla zaman geçirdikleri ve alkollü içki servis ettikleri iddia ediliyor. Duliban adlı popüler bu saldırı ve 21 kişinin ölümüne neden olan diğer saldırılar bir intihar saldırısı olmuş, bu saldırılardan sonra Afganistan hükümetinin devam edeceği kafe, restoran gibi işyerleri bir süre tüketici alımına kapatılmıştı. Toplum içinde sosyalleşmeyi özleyen kadın ve erkeklere hizmet veren kafeler 2016 yılında yeniden açıldı. Günümüzde Afganistan'daki çoğu restoran ana salonunu erkekler ve aileler olarak ayırarak aile odaları ve kapalı bölümlerinde kadın ve çocukları ağırlamaya devam ediyor. Baskı hız kesmeden her geçen gün artarak devam etti, denetimler arttırıldı ve Afganistan'da kadının değeri yok olmaya terk edildi. 1996'dan itibaren Taliban'ın kabileye girmesiyle birlikte kadınların umutları karanlığa gömüldü. Özgürlük, ekonomi, sağlık gibi alanlarda getirilen katı şeriat kuralları Afgan kadınlarının yaşam standartlarını düşürdü. Afganistan'da kadın haklarını savunma girişimleri, Taliban ve yönetim tarafından ağır cezalarla sonuçlandı. Buna bir örnek olarak genç bir gazetecilik öğrencisi olan Sayed Pervez, internetten kadın haklarıyla ilgili olarak indirdiği bir makaleyi broşür şeklinde halka dağıtmaya başladı, bu girişim 2010'da halkı bilinçlendirmek içindi. Kadın hakları alanında ve mevcut düzeni değiştirmeye çalışmakla birlikte, bu durumun farkında olan Taliban ve hükümet şeriat kurallarına karşı çıktığı için genç, gazeteciyi tutuklayarak idam cezasına çarptırdı. Taliban'ın 1996 yılında Afganistan'ın yönetimini ele geçirmesinin ardından Kabil'de yayınlanan bildiri formu radyo ve anonslarla birlikte halka duyurulmayı amaçlıyordu. Katı kuralların ilk hedefi kadınlar oldu. Taliban yönetiminin katı şeriat biçimlerinden bahsedecek olursak, kuralları çok katı olmasına rağmen yaşam standardını en aza indiren bir yapıya sahipler. Ünlü Afgan yazar Khaled Hosseini'nin "Bin Muhteşem Güneş" adlı kitabında Taliban yönetiminin şeriat kuralları şöyle sıralanıyor;

1. Tüm vatandaşlar günde beş vakit namaz kılacak. Namaz vakti başka bir şey yaparken yakalanan kimse kırbaçlanır.

2. Bütün erkekler sakal bırakacak. Meşru bir önlem, çenenin altında en az bir sıkılmış yumruk uzunluğudur. Bu emre uymayanlar kırbaçlanır.

3. Tüm erkek çocuklar sarık takacaktır. Birinci ila altı derecedekiler siyah sarık, üst derecelerdekiler ise beyaz sarık takacak. Tüm erkek çocuklar İslami kostümler giyecekler. Gömlek yakaları düğmeli olacaktır.

4. Şarkı söylemek yasaktır.

5. Dans etmek yasaktır.

6. Kâğıt oynamak, satranç, her türlü kumar ve uçurtma uçurmak yasaktır.

7. Kitap yazmak, okumak, film izlemek, resim yapmak yasaktır.

8. Evinizde kuş beslerseniz kırbaçlanırsınız. Kuşlarınız öldürülecek.

9. Çalarsan elin bileklerinden kesilir. Tekrar oynarsan ayağın kesilecek.

10. Müslüman değilseniz Müslümanların görebileceği yerlerde ibadet etmeyin. Bunu yapanlar kırbaçlanacak ve hapse atılacak. Kim bir Müslüman'ı değiştirmeye çalışırsa idam edilecektir.


kadınlar için ise yasaklar şu şekilde sıralanmaktadır:

KADINLARIN DİKKATİNE: 

1. Evlerinizi terk etmeyeceksiniz. Kadınların sokaklarda amaçsızca dolaşmaları caiz değildir. Dışarı çıkacaksanız mutlaka yanınızda özel, erkek bir akrabanız olmalıdır. Sokakta tek başına yakalanan kadın dövülerek evine gönderilir.

2. Hiçbir koşulda yüzünüzü asla göstermeyeceksiniz. Dışarı çıktığınızda Burka ile örtüleceksiniz. Aksi takdirde, şiddetle kırbaçlanırsınız.

3. Makyaj yapmak yasaktır.

4 Çekici, gösterişli kıyafetler giymeyeceksiniz.

5. Sizinle konuşulana kadar konuşmayacaksınız.

6.. Erkeklerle aynı fikirde olmayacaksın.

7. Topluluk içinde gülmeyeceksin. Gülenler kırbaçlanacak.

8. Tırnaklarınızı boyamayacaksınız. Boyarsan parmağın kesilir.

9. Kızların okula gitmesi yasaktır. Tüm kız okulları derhal kapatılacaktır.

10. Kadınların çalışması yasaktır.

11. Zinadan suçlu bulunursanız, taşlanarak öldürüleceksiniz.


(Hkaled Hosseını ,2013, Kabul Afganistan, The Thausand Splendid Suns)

 

Taliban yönetiminin yayınladığı bu bildiride kadın hakları ciddi şekilde kısıtlandı. Özgürlük, eğitim, sağlık ve sosyal yaşam başta olmak üzere birçok değişiklik getirildi.

1.1 EĞİTİM HAKKI

Taliban'ın birincil hedefi eğitim olmuştur. Eğitim alanında getirilen kısıtlamalar, kız çocuklarının eğitim ve öğretim hayatlarının sona ermesine ve okullara devam edememelerine neden olmuştur. Eğitimlerine devam edemeyen birçok Afgan kadın, aile baskısı nedeniyle akrabaları, kuzenleri veya çevrelerindeki kişilerle evlenmeye zorlanmış, birçok Afgan kadını baskılara dayanamayarak intihar etmiştir. 11 Eylül 2001'de ABD ile Taliban arasındaki iplerin kopmasıyla yeni bir savaşın fitili ateşlendi. ABD'deki savaşın nedenlerinden biri de kadınlara yönelik baskı ve eğitim hakkının kısıtlanmasıydı ancak bu gerekçe kendisine yer bulamamıştır (11 Eylül'den Afganistan'a ABD İmparatorluğu, 2004, Mustafa Erdem Sarkıç). 15 Ağustos 2021'de ABD ve NATO'nun Afganistan topraklarından çekilmesiyle Taliban yönetimi yeniden devraldı ve kısıtlamalarına hız kesmeden devam etti. Afganistan'da iktidara geldikten sonra Taliban kızların okula gitmesini yasakladı. Afgan diasporasına mensup bir kadın öğretmen, bu yasağa karşı internet üzerinden eğitim veren bir okul kurmak için harekete geçti. Birkaç hafta içinde okuldaki öğrenci sayısı bine yaklaştı. Okulda görev yapan gönüllü öğretmen sayısı 400'ü geçmiş. (Fakat 13 yaşındaki Nesrin, üniversitede tıp ve mühendislik okuyan iki ablasının durumunun çok zor olduğunu söylüyor. "Bütün hayallerimiz yıkıldı. Okullar açılsa bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Pilot olmak istiyordum. Şimdi bu mümkün değil. Taliban kızların pilot olmasına asla izin vermeyecek" diyor. (Service 8 Aralık 2021).17 yaşındaki öğrenci Malala, Taliban'ın kız çocuklarının ortaöğretime gitmesini yasaklamasının ardından eğitimi yarıda kalan diğer Afgan kızlarından sadece biri. Nobel Barış Ödüllü Malala Yousafza ve Malala'dan geriye kalan bir mektup, 2012'de kızların okuması için sesini yükselttikten sonra silahlı Taliban üyeleri tarafından başlarından vurulmuşlardır.

 

“Her sabah 'okula geç kaldım' diyerek uyanıyorum ama sonra okulumun olmadığını hatırlıyorum ve üzülüyorum. Tuktuk (ulaşım aracı) kardeşlerimi alıp götürürken ben geride kalıyorum. Yakınımdaki okulların açılacağını, arkadaşlarım ve öğretmenlerimle buluşabileceğimi umarak haberleri izliyorum. Sırf kadın olduğumuz için en temel eğitim hakkımızdan mahrum bırakılmamıza çok üzülüyorum... Eski kadın hocalarımı merak ediyorum. Ailelerinin tek geçim kaynağı onlar ve aylardır maaş alamıyorlar. Kendi kendime bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum ama öğretmensiz çok zor. Bir zamanlar yaptığım gibi laboratuvarda deneyler yapmayı ve hitabet yarışmalarına katılmayı özlüyorum. Çocukken babam öğrenmeye olan merakımı geliştirmek için bana İngilizce çizgi romanlar getirir ya da televizyonda bilim programları izletirdi. Umarım dünya bizi unutmaz ve yıllarca verdiğimiz emeklerin boşa gitmesine izin vermez. Umarım bizi savunurlar ve kızların ve kadınların Afganistan'daki haklarını elde etmelerine yardımcı olurlar." (Cathy Raymond , Haziran 2021)

  MALALA YUSUFZA


1.2 ÖZGÜRLÜK HAKKI

Afganistan'da her zaman haklarını savunan ve modernleşmeye doğru yürüyen elit ve orta sınıf kadınlar olmuştur. Ancak bu örneklere rağmen, kırsal bölgelerdeki Afgan kadınlarının çoğu, aşiret gelenekleri ve dikteleriyle baskı altında kalmaya devam etti. 1996 yılında Taliban'ın kadınlar için yayınladığı bildiri ile kadınların genel hak ve özgürlükleri asgariye indirilmiş ve yok olma eşiğine gelinmiştir. ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesinin en önemli nedenlerinden biri de kadın hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasıdır. Afganistan'da diğer geleneksel toplumlarda olduğu gibi aile ve toplum dışında kadın yoktur. Yinede, kadınların eğitim, istihdam ve kaynaklara erişim yoluyla statüsünü iyileştirmek için aile ve akrabalık ağlarının mutlaka yok edilmesi gerekmez. Ama yeniden düzenlenmeleri gerekiyor. (Cathy Raymond, Haziran 2021, Hindistan Üniversitesi). 15 Ağustos 2021'de Taliban'ın Afganistan'ı işgal etmesiyle birçok Afgan kadın ülkelerini terk etmek, kaçmak ve başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Temel hak ve özgürlüklerin yokluğundan, güvensizliklerinden ve Taliban'ın baskısından kaçan birçok kadın başka ülkelere sığındı.

SONUÇ

Geçmişten günümüze Afgan kadınlarının hak ve özgürlük arayışları devam ediyor. Taliban'ın katı yönetimi, baskıcı zihniyeti ve yaptırımları kadın hak ve özgürlüklerini sıfıra indirmiştir. Taliban ve Mücahidlerin hedef noktası olan kadınlar ülke içinde hapis cezalarına çarptırıldı. Afgan kadınlarının dünyanın gündeminde sıklıkla yer alan hak ve özgürlük arayışları cevapsız bırakılmış, gerçekleştirilmeye çalışılan mücadeleler sonuçsuz bırakılmış ve Taliban zihniyeti her geçen gün hakimiyetini sağlamlaştırmıştır. Sovyet İşgali, 1990'lardan bu yana Taliban zihniyeti ve 2021'deki işgal, Taliban katı şeriat kuralları uygulamasında kilit rol oynamıştır. Eğitim, sağlık, ekonomik ve diğer haklardan yararlanamama ve temel haklardan yoksun bırakılma dünya gündeminde büyük yankı uyandırmaya devam etmektedir.


KAYNAKÇA

· BODANSKY Yossef (1990), “Soviet Military Involvement in Afghanistan”, Afghanistan, The Great Game Revisited, Edited by: Rosanne Klass, New York, Freedom House

· BRAITHWAITE Rodric (2011), Afgantsy: The Russians in Afghanistan, 1979-1989, U.S.A., Oxford University Press.

· Kandiyoti, D. (2005). THE POLITICS OF GENDER AND

RECONSTRUCTION IN AFGHANISTAN. United Nations Research Institute for Social Development (UNRISD), Geneva, UNRISD Occasional Paper, No. 4, ISBN 9290850566, United Nations Research Institute for Social Development (UNRISD), Geneva

· T. ALİ, J. BERGER, N. CHOMSKY, S.Ç.ASLAN, T. DEMİRER, R. FISK, E. S. HERMANN, S. ÖZBULDUN, J. PILGER, M.E. SARKIÇ , C. SARI, E. SARITEKİN, S. SONTAG, G. VIDAL (2004): 11 Eylül'den Afganistan'a ABD İmparatorluğu, (2004 Ütopya Yayınevi) , pp., 65-78, "Küreselleşme Ve Terör"

· C. Raymond , (2021), June , “I FORGOT HOW STRONG I HAVE BEEN”: A NARRATIVE INQUIRY OF ONE AFGHAN WOMEN’S STORIES EXPERIENCES.

· Dr. İ.Zeki (2019), Agust. Afganistan’da hakimiyet Mücadelesi Doğu ve Batı Çatışması 1809-2019, pp., 119-128 Taliban Dönemi ve Batı İşgali. Çizgi Kitapevi

· Khaled Hosseini (2008-2017) , A Thousand Splendid Suns , pp., 313-316. Everest Yayınları