Afife Jale: Sahneye Adanmış Bir Hayat

Afife Jale, hayatını tiyatroya adamış, davası sebebiyle kaçarak yaşamak zorunda bırakılmış, genç yaşta bitkin düşmüştür.

Demet Evgar'ın "2o yıllık hayalim" olarak adlandırıdğı tiyatro oyunu Afife, 14 Eylül'de Zorlu PSM'de gösterime başladı. Afife Jale, Müslüman-Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden birinin olması yanında kadınların sahneye çıkmasına önayak olmuş, önüne koyulan engelleri yıkıp geçmiştir.

Afife Hanım, 1920 yılında Yamalar adlı tiyatro oyunu için ilk defa sahneye Kadıköy'deki kışlık Apollon Tiyatrosu'nda “Jale" takma adıyla. çıktı. Bundan Sonra Afife Jale olarak anıldı. Bir sonraki hafta başka bir tiyatro oyunu için sahneye çıktığında Kadıköy Polisi tarafından Müslüman bir kadının sahnede olması İslam'a aykırı olduğu gerekçesiyle tutuklanması istendi. O gece polisten kaçabilse de bir gün Kadıköy iskelesinde yakalandı. Bazı oyuncuların polis müdürü Tahsin Bey'le konuşması üzerine serbest bırakılsa da karakol ve sahne arasında gidip geldi.

Müslüman kadınların sahneye çıkarılmamasına dair 1921'de İçişleri Bakanlığı'nın kararı ile Belediye 27 Şubat 1921 tarihli ve 204 sayılı bildiriyi yayınlayarak Darülbedayi yönetim kuruluna göndermiş ve Afife Hanım, Darülbedayi tarafından kadrodan çıkarılmıştır. Darülbedayi kadrosundan çıkarıldıktan sonra başka tiyatrolarda sahneye çıkmaya devam etti.

Afife Jale, polis baskısı ve tutuklanma korkusuyla yaşadığı şiddetli baş ağrıları sebebiyle doktorunun verdiği morfine bağımlı olmuştu. 1929 yılında Selahattin Pınar ile evlendi. Sanatçı, tiyatrodan uzaklıştıktan sonra Müslüman-Türk kadınlara karşı uygulanan sahne yasağı kaldırılsa da sahneye geri dönmek istemedi. İlerleyen yıllarda eşinden ayrıldı ve ablasıyla yaşamaya başladı. Uyuşturucu bağımlılığın kurtulamayan Afife Jale 39 yaşında hayata gözlerini yumdu.

1997 yılından beri Afife Jale'nin anısını yaşatmak için Afife Tiyatro Ödülleri düzenlenmektedir.

Afife Jale, sahneye attığı ilk adımından beri, ahlaka uygun olmadığı iddia edildiği gerekçesiyle kadınlara yönelik uygulanan yasaklara, ellerine takılan kelepçelere, sesini kısmaya çalışan müdürlere boyun eğmemiştir. Kadının sosyal hayatta ve sahnede yer edinmeye çalıştığı, sadece anne, eş, abla, hizmetçi, aşçı değil; sanatçı, sporcu, mühendis olabileceğini bağıra bağıra anlatmaya çalıştığımız bu yüz yılda elinşi taşın altına koymuş, ona öğretilenlere boyun eğmemiş, en az bir erkek kadar değer görebilmek için didinmiş, sahnede kalmak için çantasını alıp baba evinden gitmiş bir sanatçıdır Afife Jale. Hayatını tiyatroya adamış, davası sebebiyle kaçarak yaşamak zorunda bırakılmış, genç yaşta bitkin düşmüştür. Elinin hamuruyla sahneye atlamak isteyen kadınlara elini uzatmış, cesaret vermiştir.