AGORA

O, tarihin gördüğü en etkileyici ve ilgi çekici kadınlardan biriydi.

Tarih boyunca bilimde,felsefe ve sanatta iz bırakan birçok kadının hikayesine tanık olduk. Bu ender rastlanan kadınların yaşamlarına dair yapılan araştırmalar, yazılan kitaplar ve çekilen filmler, onların başarılarını ve mücadelelerini tanımamıza vesile oldu. Bu yazıda, 5. yüzyılda İskenderiye’de yaşayan Hypatia’nın hayatına odaklanarak, onun yaşadığı zorlukları ve mücadelesini ele alan Agora filmine yer vereceğim.


Hypatia'nın Hayatı

Hypatia, İskenderiye’nin zengin felsefe ve bilim ortamında büyüyen önemli bir filozof ve bilim insanıdır. Ünlü matematikçi Theon’un kızı olarak doğan Hypatia, babasının eğitimine olan desteği sayesinde bilim ve felsefe alanında önemli adımlar attı. Pergeli Apollonios’un Konikleri, İskenderiyeli Diophantus’un Aritmetikası ve Astronomik Kanon gibi eserlerde yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Günümüzde Kepler yasaları olarak bilinen gök cisimlerinin yörünge hareketlerini açıklayan yasaların, Hypatia tarafından daha önce geliştirildiği iddia edilmektedir.



Hypatia, matematik, felsefe ve astronomi alanında birçok önemli çalışmaya imza attı ve pek çok öğrenci yetiştirdi. Bu öğrencilerden biri, daha sonra Paganlıktan Hristiyanlığa geçerek İskenderiye valisi olan Orestes’tir. Hypatia, babasının ölümünün ardından Orestes’in himayesinde çalışmalarına devam etti, ona İskenderiye’nin yönetimi hakkında görüşlerde bulundu. Ancak Orestes ile piskopos Cyril arasında siyasi çekişmeler yaşandı. Cyril, Orestes ve Hypatia arasındaki dostluğu istismar ederek halkı Hypatia’ya karşı kışkırttı. Bu kışkırtma, Hypatia’nın taşlanarak ve derisinin yüzülerek vahşice katledilmesine neden oldu.


Kadına Bakış, Dini Çatışma ve Siyasi Çekişmelerle Agora Filmi

Agora, yönetmenliğini Alejandro Amenábar’ın üstlendiği ve senaryosunu Amenábar ile Mateo Gil’in yazdığı 2009 yapımı bir film. Film, Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu’nda yaygınlaşmaya başladığı dönemi, İskenderiye’nin yönetim yapısını, Paganlar ile Hristiyanlar arasındaki dini tartışmalar ve çatışmaları çarpıcı bir şekilde ekrana taşımaktadır. Hypatia, öğrencilerini tartışmalara teşvik ederken, dini çatışmalardan korumaya çalıştığı ama buna gücünün yetmediğine şahit oluyoruz. Filmin derinliklerinde, Hypatia’nın aklındaki sorulara ulaşma çabası, deneyleri ve düşünme süreçleri de dikkatle işlenmektedir. Öğrencileriyle evrenin düzenini tartıştığı sahneler, filmin zengin içeriğini oluşturuyor.

Agora, 5. yüzyıldaki Roma İmparatorluğu’nun toplumsal yapısını, bilim ve felsefeyle uğraşan kadınlara bakış açısını etkileyici bir biçimde yansıtmaktadır. O dönemde bilim ve felsefe ile ilgilenenler genellikle zengin aristokratlardan oluşuyordu ve bu kişilerin günlük işleri köleler tarafından yürütülüyordu. Hypatia, aristokrat bir aileye mensup olmasına rağmen, evlendiğinde bilim ve felsefe çalışmalarını bırakmak zorunda kalması gerektiği düşüncesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, filmdeki diyaloglarda güçlü bir şekilde vurgulanmaktadır. Spoiler vermemek adına detaylara girmemeye özen göstereceğim; ancak filmi henüz izlemeyenler için bu diyaloglar önemli bulduğum noktalardır.

Sonuç olarak, Agora, Hypatia’nın hayatı etrafında şekillenen toplumsal yapıyı, kadına bakışı, siyasi çekişmeleri ve dini çatışmalarıyla o döneme ışık tutan bir film olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle, bu filmin izlenmesini tavsiye ederim.