Akıl Sağlığını Kaybet: Sanitarium
Akıl hastanesinden kaçtın. Peki, geçmişinden kaçabilecek misin?
Belki de çoğu oyuncunun hâkim olduğu bir tür değil, fakat Point & Click oyun dünyasında yıllardır güzel oyunlara ev sahipliği yapmış bir tür. Günümüze kadar hem tür içinde hem de oyun dünyasında kült olmuş yapımlar mevcut. Peki, nedir bu Point & Click diye soracak olursanız, sizi şöyle alalım: Dilimize "İşaretle ve Tıkla" olarak geçen bu tür, prensipte oyuncunun mouse veya benzer bir kontrolcü kullanarak karakterini bir yerden başka bir yere götürdüğü, oyundaki nesnelerle ve karakterlerle etkileşime geçtiği, eşyalar toplayıp bulmacaları çözdüğü ve sunulan güzel hikâyenin tadını çıkardığı bir tür. "Yahu bu türde klavyeyi hiç mi kullanmıyoruz?" diye soracak olursanız, elbette kullanıyoruz fakat envanter ve ekipman kısayolu gibi ufak şeyler için; onun dışında elimiz ayağımız mouse desem hiç de yalan olmaz.
Yıllarca LucasArts ve Sierra türün yükünü sırtladı diyebiliriz. Birbiriyle yarış içinde olduklarını da söylesek yalan olmaz. Bu tatlı rekabet, bize sayısız güzel oyun sunulmasına ve belki de türün gelişmesine, bilinmesine olanak sağladı. Türü merak eden ve şans vermek isteyen ya da "Ben birkaç oyun oynadım, türü sevdim ama oyun tavsiyesi arıyorum" diyenler için sayabileceğim birçok oyun var ama sizlere kendimce biraz daha ismen bilinen ve ön planda olduğunu düşündüğüm oyunlardan bahsetmek istiyorum: Monkey Island, Grim Fandango, Full Throttle, Broken Sword, Indiana Jones, 2000'lere kadar olan türün en önemli örneklerinden olmuşlardır.
İçlerinden seri olan bazı oyunlar günümüze kadar da ulaşmıştır. Ayrıca bazıları remastered versiyonuyla tekrardan oyunculara sunulmuştur. 2000'li yıllarından başından günümüze kadar ise daha çok Syberia, Machinarium, Papers Please, Beholder, The Walking Dead, Five Nights At Freddy's, The Wolf Among Us, Primordia, Deponia oyunları sizlere önereceğim oyunlar olacaktır. Mobil tarafına pek hâkim olmasam da Rusty Lake oyunları ve The Room serisi kesinlikle şans verilmesi gereken yapımlar. "Ben mobilde oyun oynamayı sevmem." diyenler hiç üzülmesin; Steam'de de bu yapımlara erişmeniz mümkün.
Şimdi gelelim yazımızın odak noktası olan Sanitarium'a. Sizlere yukarıda saydığım oyunların hepsi değerli yapımlar, fakat ilk oynadığım Point & Click oyunu olduğu için olsa gerek, Sanitarium'un yeri bende çok başkadır. Yazının başında bahsettiğim "kült olmuş yapımlar"dan birisidir tür içinde. Hatta Point & Click Adventure olarak ele alırsak tahtın sahibi ta kendisi olacaktır.
Yağmurlu bir akşam, arabanıza binmişsiniz ve yola koyulmuşsunuz. Tam virajı alacaksınız, ama o da ne, frenler tutmuyor! Geçirdiğiniz kaza sonucu suyun derinliklerine doğru yol alıyorsunuz. Bilincinizi kaybetmiş, yüzünüz sargılı bir şekilde komadan uyanıyorsunuz ve bir bakmışsınız ki gözünüzü açtığınızda berbat bir odadasınız/hücredesiniz ve bu oda/hücre bir akıl hastanesine ait.
Etrafta kafasını duvara vura vura kanatan, tavuk taklidi yapan, kendi kendine konuşan akıl hastaları gözümüzden kaçmıyor değil. İşte maceramıza hayat verdiğimiz Max'in bu arkadaşların arasından, akıl hastanesinden "Sanitarium"dan kaçmasına yardım ederek başlıyoruz. Ve başımıza neler geldiğini anlamak üzere aklımızın derinliklerini zorladığımız bir yolculuğa çıkıyoruz.
Bölüm tasarımlarında "bu ne yahu" dediğimiz, ancak arka planında çocukluğumuza kadar indiğimiz, iş hayatımızda karşılaştığımız olaylar ve daha fazlası derken oyun içi cutscenelerde ve oyunun sonunda ne olup bittiğini anlıyoruz. Point & Click Adventure tarzında psikolojik korku deneyimi sunan Sanitarium, 1998 yılında çıkışını yaptı ve oyun dünyasında kendine ayrı bir yer edindi. Ayrıca 2015 yılında da iOS ve Android platformlarına da çıkışını yaptı. Zamanına göre sunduğu bölüm tasarımları ve her bir bölüme eşlik eden uygun müzik seçimleri ile her oyuncunun deneyimlemesi gereken bir yapıt olduğunu düşünüyorum.