Alıntılarla Metropolis Filmindeki Sınıfsal Ayrımın İncelenmesi

Bu denemede 1927 yapımı bir film olan Metropolis'teki sınıfsal ayrımın fiziksel görünümü incelenecektir.


1927 yılında Almanya’da gösterime giren, Fritz Lang’ın yönetmenliğini yaptığı, kendisinden sonra ortaya çıkacak olan birçok fikre ve bilim kurgu eserine öncü olmuş, bugün dahi hala etkisini yitirmemiş olan, gelecekteki toplum biçimini farklı bir dille anlatan ve sessiz bir bilim kurgu filmidir ‘’Metropolis’’. Biz bu çalışmada filmin tamamını veya genel konusunu işlemeyeceğiz. Aradan çekip aldığımız sahnelerle toplumun yapısını, kentin yapısını, işleyişini ilgili alıntılarla incelemeye çalışacağız.

  Metropolis filminde doğrudan dikkat öğeler toplum yapısı ile ilgilidir. Çünkü filmde toplum net bir biçimde iki sınıfa ayrılmıştır. Fakat bu ayrım soyut anlamda değildir. Engels’in rüzgârlı tepelerde oturan burjuvazi ile merkezdeki uzun caddeler ve binalar ile kapatılıp şehrin görüntüsünden uzaklaştırılan işçi mahalleleri gibi, refah döneminde şehrin dışında üst sınıfın kendi için yarattığı banliyöler gibi, günümüzde yine işçi mahallelerinden uzak, şehrin merkezinde veya dışında konuşlanan villalar, özel güvenlikli siteler gibi somut anlamda bir sınıfsal ayrım vardır. Şehir yer üstü, makine katı ve yer altı olarak üç parçaya ayrılmıştır. Filmden doğrudan bir alıntı olmasa da şehrin bu üç parçasının Kilian Eng isimli sanatçı tarafından yapılan illüstrasyonu mevcuttur (Görsel 1).


Görsel 1: Kilian Eng isimli futuristik grafik sanatçısının Metropolis çalışması (Eng, 2018).

 

  Filmde yer üstünde tahmin edilebileceği gibi yüksek binalarda zenginlik, refah ve bolluk içerisinde üst sınıf yaşamaktadır (Görsel 2 ve Görsel 3).


Görsel 2: Metropolis filmindeki sahnelerden birisi olan yüksek binalar, futuristik yollar ve Babil Kulesi (Lang, 1927).


Görsel 3: Filmdeki yerin üstünde yaşayan sınıfın vakitlerini harcadığı çarpıcı mekanlardan birisi olan Eternal Gardens (Lang, 1927).

 

  İşçi sınıfına mensup herhangi bir bireyi bu şehirde görmek mümkün değildir. Son teknoloji ile donatılmış şehir canlı bir organizmaymış gibi hareket etmektedir. İtici gücü yokmuş gibi görünür fakat bu sadece bir yanılsamadır. Çünkü bu yüksek binaların altında ara kat, makine katı bulunmaktadır. Bu makineler eğer tabiri caiz ise insan formunda olmasa da görev olarak orta sınıfı temsil etmektedir. Çünkü toplum olarak orta sınıf bulunmamaktadır. Şehrin sorunsuz bir şekilde işleyişi bu ara kattaki makinelerce sağlanmaktadır. Makineler ise işçiler tarafından çalıştırılmaktadır. İşçiler tamamen koordine bir biçimde hareket ederek mekanik bir parça görevi görmektedir. Yapılan iş zihinsel herhangi bir çaba gerektirmediği için işçilerin de zekalarına ihtiyaç yoktur. Bu yüzden makineden farksızdırlar (Swingewood, 1998: 41).

Makine katının altında ise işçi sınıfının yaşam alanı bulunmaktadır (Görsel 4).


Görsel 4: İşçi sınıfının yaşadığı yüzeysel binalar (Lang, 1927).

 

‘’İşçinin, mekân ihtiyacı, temiz ve serbest hava ihtiyacı, yalnızlık ya da içe kapanma ihtiyacı gibi en basit ama karşılaması en güç ihtiyaçları artık hissetmediği olur. İnsan, proleter, “mağaralarda yaşamaya gelir, ama uygarlığın pis kokular yayan soluğuyla zehirlenir; bu mağaralarda kendini artık güvende bile hissedemez.’’ (Lefebvre, 2012: 166).

  Bu tek tip beton bloklarının içerisindeki yaşam alanları bize gösterilmez fakat tahmin etmek çokta güç değildir. İşçiler şarj edilebilir piller gibi güçleri, inceltilmiş şekliyle vardiyaları bitince yerin altındaki bu yaşam alanlarına gelerek şarj edilip tekrar çalıştırılmak üzere hazırlanırlar. İşçi sınıfının temsili olan bu sahneler sanayi devriminden itibaren süregelen sistemin işleyişinin gerçekten de iyi bir yansımasıdır. Toplumun büyük bir kısmı sanayileşme ile beraber işçi sınıfını oluşturmaya başlamış ve yine toplumun her kesiminden bu sınıfa katılımlar olmuştur. ‘’...insanlar tamamen aynı dev makinanın vuruşlarıyla uygun adım yürüyen muazzam çoğunluğa her gün katılmaktalar.’’ (Illıch, 2000: 21) (Görsel 5).


Görsel 5: Mesai değişimi sırasındaki uygun adım yürüyerek mesailerinden çıkan ve mesailerine başlayan işçilerin karşılaşmaları (Lang, 1927).




Kaynakça

Eng, Kilian, https://freeimage.host/i/metropolis-1927-kilian-eng.8kOAB, Erişim Tarihi: 01.01.2018.

Illıch, Ivan (2000). Tüketim Köleliği, (çev. Mesut Karaşahan), Pınar Yayınları, İstanbul.

Lang, Fritz (yönetmen) (1927). Metropolis (film), Universum Film A.G (dağıtım), Almanya.

Lefebvre, Henri (2012). Gündelik Hayatın Eleştirisi I, (çev. Işık Ergüden), Sel Yayıncılık, İstanbul.

Swingewood, Alan (1998). Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Osman Akınhay), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.