Ana Akım Sinema Nedir?
Ana Akım Sineması Diğer Adıyla "1. Sinema" Nedir?
Hani şu çoğu insanın izlediği, herkesin hakkında konuştuğu filmler vardır ya… İşte onlara genellikle “ana akım sinema” diyoruz. Biraz daha teknik konuşmak gerekirse, bu sinema türü 1910-1960 yılları arasında özellikle Hollywood’da şekillenmiş, “klasik anlatı” dediğimiz hikâye yapısını benimseyen bir tarz.
Bu filmlerde her şey belli bir mantıkla ilerler. Giriş olur, sonra gelişme, en sonunda da sonuç gelir. Olaylar genelde kronolojik sırayla anlatılır, yani geçmişe dönüşler ya da zamanla oynamalar pek yoktur. Her şey izleyicinin kolayca takip edebileceği şekilde kurgulanır.
Ana karakter dediğimiz bir “kahraman” vardır. Bu karakterin mutlaka bir amacı olur ve film boyunca bu amaca ulaşmak için mücadele eder. Hikâyenin merkezinde genellikle iyiyle kötünün savaşı vardır. Ama kötülük neden var, kötü kişi neden böyle olmuş, bu pek sorgulanmaz. “Kötü çünkü kötü.”
Ana akım sinema çoğu zaman egemen ideolojiyi yani o dönemin genel düşünce yapısını yansıtır. Filmler sanat yapmaktan çok, daha çok izlenmek için, yani ticari amaçlarla çekilir. Bu yüzden de benzer yapılar, benzer hikâyeler tekrar tekrar karşımıza çıkar. Zaten geniş kitlelere hitap etmesi de tam olarak bu yüzden.
Bir de işin cinsiyet rolleri kısmı var. Bu tür filmlerde kadınlar ve erkekler genellikle belli kalıplarda yer alır. Kadın evcimen, şefkatli; erkek güçlü, koruyucu… Aile ise hep kutsal bir yapı olarak sunulur. Karakterler de bu geleneksel rollerin dışına pek çıkmaz.
Bu sinemanın bir diğer özelliği de izleyiciyi düşündürmektense duygulandırmaya çalışması. Ağlamak, gülmek, heyecanlanmak… Ama film biter, insanlar kalkar ve hayatlarına kaldıkları yerden devam ederler. Sanki kısa süreli bir kaçış gibi düşün.
Tabii melodram unsurları da bolca bulunur bu filmlerde. Tesadüfler, mucizeler, büyük fedakârlıklar, erdemli kahramanlar… İyiler mutlaka ödüllendirilir, kötüler cezasını çeker. Genellikle de işler mutlu sonla biter.
Peki örnek vermek gerekirse?
Hollywood’dan mesela:
- Titanic (1997)
- The Dark Knight (2008)
- Avengers: Endgame (2019)
- The Shawshank Redemption (1994)
- Forrest Gump (1994)
Türk sinemasından da birkaç örnek:
- Selvi Boylum Al Yazmalım (1978)
- Eşkıya (1996)
- G.O.R.A (2004)
- Recep İvedik serisi
- Ayla (2017)
Yani kısacası, “ana akım sinema” dediğimiz şey aslında çoğu zaman izlediğimiz, aşina olduğumuz o büyük gişe filmleri… Herkesin konuştuğu, duygulandığı, bazen güldüğü, bazen ağladığı ama sonunda rahatça tükettiği yapımlar diyebiliriz.