Antik Mısır’da Kadın Erkek Eşitliği

Tarihi milattan öncelere dayanan Antik Mısır’daki kadın erkek eşitliği bugün bile uygulanamıyor.

Aralarında yaklaşık 2000 yıllık bir fark bulunmakla beraber, Antik Mısır’daki kadınlar günümüzün modern toplumlarındaki kadınlarla eşit haklara sahiplerdi. 

Antik Mısır’da bir kadın mal ve mülke sahip olabilir, dilediğinde satabilirdi. Hukukla ilgilenebilir, kocasından boşanmak istediğini rahatça dile getirebilir, bir mesleği olabilir ve mallarını çocuklarına miras bırakabilirdi. 

Antik Mısır’daki kadınların hakkı, Antik Roma ve Antik Yunan kadınlarının sahip olmayı düşünemeyeceği bir boyuttaydı çünkü yasalar önünde kadın ve erkek eşitti. Otorite genel olarak erkeklerde olsa da kadın firavunlar da vardı, Cleopatra, Nefertiti, Hatshepsut gibi. Eşi ölmüş bir kadının kral naibi olması da mümkündü. 

Ölmüş birinin bedeni mumyalandığında organlar 4 farklı kavanoza konulurdu. Bu kavanozlar, Horus’un Oğullarından birini temsil ederdi. Bu oğullardan her biri farklı bir tanrıça tarafından korunurdu. Yani kadınlar, erkekleri koruyabilecek kadar güçlü görülürdü.

Firavunun gücünü temsil eden Tanrıça ise İsis’tir. İsis, taht anlamına gelir. Doğanın koruyucusudur ve aynı zamanda ideal bir anne ve eşi temsil eder. Bu sebeplerden kendisine ibadet edilirdi. Kölelerin de dostu olan bir Tanrıçadır. Güçlü Tanrı inançlarında kadınların da yerinin olduğununun en net örneklerindendir İsis. 

Antik Mısırlılar için seks ve çıplaklık doğaldı ve bugünkü gibi bir tabu yoktu. Etrafta çıplak gezinmek tuhaf karşılanmıyordu. Bazıları bunu havanın 48 dereceye kadar çıkabilmesine bağlamakta. Alt sınıflardaki kadınlar üstsüz, daha üst sınıftaki kadınlar transparan kıyafetlerle dolaşabilirdi. Daha önce de belirttiğim gibi seks Antik Mısır’da tabu değildi ve evlenmeden önce kadınların seks yapmaları yanlış karşılanmıyordu. 


Konu fahişeliğe geldiğinde kadınlarda herhangi bir abartılık söz konusu değildi. En fazla süslenme biçimi dudaklarına kırmızı bir boya sürüp bacaklara ve göğüse dövme yaptırmaktı. Birçok seks işçisi saygıyla karşılanır ve doğurganlıkla özdeşleştirilirdi. Ayrıca seks işçilerinin hepsi de para karşılığı yapmazlardı. 

Kadının ailesinden ayrı yaşaması tuhaf karşılanmazdı. Erkeğin birlikteliğinden memnun olmadığı ve çocuk doğuramayan eşinden boşanması, kadının da zihinsel ve fiziksel bozukluğu olan eşini boşaması yasalarca serbestti. Kadın, eşinin gelirinin üçte birini alma hakkına sahipti.

Tüm bunlar göz önüne alındığında, Antik Mısır’daki kadınların 2000 yıl önce modern kadının sahip olduğu ve hatta sosyal anlamda hala sahip olamadığı hakları vardı. Kadın erkek eşitliği gözle görülür şekildeydi.