Savaş Günlükleri 2: Antik Dönem Savaşları - Kadeş Savaşı
Antik tarihin en büyük savaşlarından biri ve sonucunda imzalanan ilk yazılı antlaşma: Kadeş Antlaşması.
Tarih boyunca büyük savaşlar olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Savaşın birçok sebebi olduğunu söylemiştik ama sonucunda ne elde ediliyor, ne başarılıyor bu her zaman bir soru olacaktır. Kesin sonuç ise yok olan şehirler ve ölen masum canlardır. İnsanlık ilk savaşlarını Antik Dönemlerde yapmıştır ve bazı savaşlar vardır ki bütün dünya tarihini değiştirmiştir, bugün hala bile önemini korumaktadır. Bu yazımızda dünyanın en eski savaşlarından ve anlaşmalarından biri olan Kadeş Savaşını inceleyeceğiz.
Kadeş Savaşı M.Ö 1274 Homes Gölü civarında Kadeş şehrinin yakınlarında Mısır ve Hitit krallıkları arasında gerçekleşmiştir. O güne kadar kayıt edilmiş en büyük savaştır. Savaşta beş bin ila altı bin arası savaş arabası ve toplamda elli bin savaşçının bulunduğu düşünülmektedir.
Mısırlılar coğrafi nedenlerden dolayı Anadolu ve Mezopotamya toplulukları gibi işgale uğramaya açık durumda değillerdi. M.Ö 1650 yıllarında Mısırlılar, Suriye’den gelen Hiksoslular tarafından işgale uğramış ve uzun süre başka bir medeniyetin altında yaşamışlardır. İlk defa böyle bir işgale uğrayan Mısırlılar, Teb Prensleri önderliğinde Hiksosluları yenip bağımsızlıklarını ilan ettiler ve 18. Hanedanlıklarını kurdular. Böylece, Yeni Mısır Krallığı dönemi başladı ve Mısır artık yayılmacı bir politika izlemeye başladı. Hedefinde kuzey toprakları yani Suriye vardı.
Anadolu’da ise yine 1650’li yıllarda Kızılırmak bölgesinde Hititliler Anadolu’nun ilk imparatorluğunu kurdular. Hattuşi ve Murşi gibi önemli krallar çıkaran Hititliler, yayılmacı bir politika izleyerek Anadolu’nun büyük bir kısmını ve Kuzey Suriye’yi ele geçirdiler.
Suriye’nin Kuzeyi ticaret yollarının kesiştiği önemli bir noktaydı. Şarap ve zeytin üretimi için bereketli topraklardı. Bu yüzden dönemin iki süper gücü topraklara hakim olmak istiyordu. Amurru ve Amka adlı şehirleri ele geçirmek amacıyla 2. Ramses komutasındaki Mısırlılar harekete geçmiştir ve o dönemin en güçlü kara ordusu olan 2. Muvatalli komutasındaki Hititliler ile Kadeş bölgesinde karşılaşmışlardır.
Hititliler yaklaşık 40 bin kişilik bir orduya ve 3500 savaş arabasın sahipti. Mısırlılarınsa Amon, Ra, Ptah ve Seth isimli dört adet 5 bin kişilik birlikleri vardı ve yanlarında 2000 savaş arabası vardı.
Amon birliğini kontrol eden firavun Ra birliği ile önden gidiyordu, ordusunun diğer birliklerini çok arkada bırakmıştı. Bu yüzden ordusu bölünmüştü. Önden giden firavun iki adet bedeviyi ele geçirmiş ve Hitit Ordusu’nun Halep’in 160 kilometre kuzeyinde olduğunu ve kaçtığını öğrenmiştir ama aslında Hitit Ordusu gizlice Kadeş bölgesinden Mısır Ordusu’na yaklaşmaktaydı. Hititlerin kendinden kaçtığını sanan firavunun özgüveni yerine geldi ve hızlanarak ordusunu bir kere daha böldü. Amon birliği ile hızla yola çıktı. Ra birliğinin tek kaldığını öğrenen Hititliler savaş arabalarıyla direkt saldırdılar ve Ra birliğini dağıttılar. Hitit ordusu daha sonra hızlıca Amon birliğine saldırıya geçti. Piyade desteği ile Mısırlıları tamamen sardılar. 2. Ramses birliklerini daha batıya çekerek son bir intihar saldırısı yapmaya başladı. O sırada Mısır’ın Ptah ve Seth birlikleri savaş bölgesine vardı ve Hitit çemberini yarmayı başardılar. 2. Ramses kalan ordusuyla birleşti ve geri çekildi. Her iki tarafta savaşı kendinin kazandığını ilan etmiştir o yüzden tarihi açıdan kesin bir hüküm verilememektedir.
Savaş sonrasında ordular geri çekilmiş ve Kuzey Suriye Hititliler’in elinde kalmıştır. O dönemde Mezopotamya’da büyüyen bir diğer güç olan Asurlular, iki devlet için tehdit oluşturmaya başlamıştır. Mısırlılar ve Hititliler bu tehdide karşı birlikte hareket ederek dostluk antlaşması imzaladılar. Kadeş Antlaşması olarak geçen bu antlaşma dünya tarihindeki ilk yazılı uluslararası belgedir. İki devlet arasında bu dostluk Hitit İmparatorluğu tarih sahnesinden silinene kadar devam etti. Kadeş Antlaşması bugün İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.