Antik Yunan’da Feminist Bir Kahraman: Antigone

Antik Yunan sanatçısı Sophokles'in Antigone eserine feminist bir bakış açısı.

Antigone'nin yazarı Sophokles Yunan tragedyasında önemli bir yere sahiptir. Yüz yirmi üç tragedya yazan yazarın günümüze ulaşan eserleri ise şöyledir; Aias, Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Trakhisli Kadınlar, Philokteres, Oidipus Kolonos’ta. 

Bugün biz Antigone eserini ele alacağız. Antigone; konu bakımından Oidipus eserinin bir devamı niteliğini taşımaktadır. Antigone tragedyası konusunu antik tiyatro geleneğinden Labdokos ailesinin efsanesinden alır. Efsaneye göre Kral Oidipus, farkında olmadan babasını öldürür ve annesi İokaste ile evlenir. Ondan iki oğlan ve iki kızı olur. Kehanetin gerçekleştiğini ve annesi ile evlendiğini öğrenen Oidipus gözlerini kör eder ve tahttan vazgeçerek uzaklara taşınır. Onun yerine oğulları her sene birisi tahta geçmek üzere anlaşırlar. Fakat kardeşler arasındaki bu anlaşma sekteye uğrar ve iki kardeş savaşa tutuşurlar. Sonucunda ikisi de yaşamını yitirir. Başa geçen kral, bir oğlanın kahramanca yurdunu savunduğunu öne sürerek ona güzel bir cenaze töreni düzenlerken, diğer kardeşi ise kurdun kuşun önüne atar ve gömülmesine izin vermez. Ve kahramanımız Antigone ise tam da bu sırada konuya dahil olur ve dönemin ataerkisine, krallığa baş kaldırır. 

Eserde erkek kardeşlerinin ölümünden sonra geride kalan iki kız kardeşi görürüz; Antigone ve İsmene. Oidipus'un kızları olan Antigone erkek kardeşini gömmek için kız kardeşi İsmene’den yardım istese de İsmene erkek devlet tahakkümü altında ezilmiş her kadın gibi bunu yapamayacağını şu sözlerle dile getirir: 

“Aklından çıkarma sakın, kadınız biz,  

Altından kalkamayız erkeklerle mücadelenin.”1 

“Hiçbir şeyi çiğnemiyorum, sadece 

Devlete karşı koyacak gücüm yok.”2 

Kız kardeşinden yardım alamayan Antigone erkek kardeşini gizlice gömer ve bu kral Kreon’un kulağına gider. Kral Kreon dönemin şartlarına birebir uyan ataerkil bir karakterdir ve mutlak devlet hakimiyeti anlayışına sahip biridir.  

“Ama bir insan iktidar ve yasalarla 

Sınanmadı mı; düşüncelerini, tercihlerini 

Ve ruhunu anlamak mümkün değildir.”3 

Eserde kral Kreon’un ağzından çıkan her söz kadın düşmanlığı, erkek iktidarı ve kadın hükmünden nasıl korktuğunu göz önüne koymaktadır. Antigone'nin erkek kardeşini gömmesinden sonra herhangi bir ceza almaması ihtimaline bile dayanamayan eril Kreon, bu durumu şu sözlerle dile getirmiştir. 

“İktidarımı hiç ceza görmeden çiğnerse böyle, 

Bana değil ona erkek denilecek.”4 

Erkek tahakkümüne ve devlete baş kaldıran feminist Antigone’nin yaptığı işten pişman olmamasından ötürü kral Kreon onu bağışlamaz ve sürülmesini emreder. Içinde bulunduğu kadın düşmanlığını neredeyse her repliğinde dile getiren Kreon’un ağzından, bulunduğu konumu korumak ve daim kalmak için ağzından şu sözler dökülür: 

“Ben yaşadıkça kadınlar baş olmayacak ülkemden.”5 

Antigone'yi sürgün eden Kreon’un oğlu -ki kendisi Antigone’nin nişanlısıdır- babasından Antigone adına af dilediğinde Kreoun’un tavrı oldukça net olmuştur. Herbir satırı kadını ikinci insan planına düşüren sözleri okuyucuda kral Kreon’a karşı antipati uyandırmaktadır. 

“Bir kadına teslim olmamalıyız, 

Yasaları ve düzeni savunmamız gerekir. 

Bir kadına yenildi diyeceklerine 

Yüz kez bir erkeğe yenilmeyi yeğlerim.”6 

Eserin epiloğunda, inandığı doğrular uğruna intihar eden bir Antigone ile, onun peşinden gidip kendi hayatına son veren Kreon’un oğlu Haimon ile karşılaşmaktayız.  

Devlete, özellikle erkek tahakkümüne ve kadın düşmanlığına karşı koyan Antigone karakteri her bakımdan cesur bir karakterdir. Antik Yunan’da böylesine güçlü kalabilmesi günümüz okurları için bir şaşkınlık yaratmaktadır. Kadının adı ve yeri olmayan dünyamızda erkeklere savaş açan, doğrularından ödün vermeyen Antigone’lerin çoğalması dileğiyle... 


1 Sophokles, Antigone, İstanbul 2021, s. 3.

2 Sophokles, Antigone, İstanbul 2021, s. 4.

3 Sophokles, Antigone, İstanbul 2021, s. 8.

4 Sophokles, Antigone, İstanbul 2021, s. 19.

5 Sophokles, Antigone, İstanbul 2021, s. 21.

6 Sophokles, Antigone, İstanbul 2021, s. 27.