Avcı Olmayı Öğrenmek: Hunter x Hunter

“Ölümden korkmuyorum. Sadece öfkemin zamanla sönmesinden korkuyorum.” Hunter x hunter animesi hakkındaki düşüncelerim ve kısa bir tanıtım.

"Beceriksiz birinin elinde güç, yıkımdan başka bir şey getirmez."

Bu yazıda Hunter X Hunter'in 1999 yılında çıkan anime serisini değil 2011 yılında başlayıp 148 bölüm yayınlandıktan sonra 2014 yılında biten seriden bahsedeceğim. Şu an Netflix'ten ya da diğer internet sitelerinden rahatlıkla izlenebilir. 


Hikaye, hayatı boyunca her iki ebeveyninin de öldüğü söylenen Gon Freecss adında genç bir çocuğu konu alıyor. Ancak babası Ging Freecss'in çırağı Kite'tan hâlâ hayatta olduğunu ve o zamandan beri başarılı bir Avcı olduğunu öğrendiğinde Gon, Avcı Sınavına girmek için Balina Adası'ndaki evini terk eder. 

Avcılar, gizli hazinelerin, nadir canavarların ve hatta diğer bireylerin izini sürebilen ve aynı zamanda müdavimlerin erişemediği yerlere erişebilen lisanslı, insanlığın seçkin üyeleridir. Lisans almak için kişinin, Avcı Derneği tarafından yürütülen ve başarı oranı yüz binde birin altında olan sıkı yıllık avcı sınavını geçmesi gerekir. Bir avcıya en fazla üç yıldız verilebilir: "Belirli bir alanda dikkate değer başarılar" elde ettiği için tek bir yıldız daha sonra "resmi bir pozisyona sahip olmaları" ve başka bir avcıya tek yıldız seviyesine kadar mentörlük yapmaları nedeniyle iki yıldıza yükseltilebilirler ve sonunda "birden fazla alanda olağanüstü başarılar" nedeniyle üç yıldıza yükseltilir.

Sınav sırasında Gon, diğer adaylardan üçüyle tanışır ve arkadaş olur. Kurta klanının kalan son üyesi Kurapika, klanının intikamını almak ve cesetlerinden koparılan kızıl parlayan gözlerini kurtarmak için avcı olmak ister. Tıp fakültesi masraflarını ödemek için avcıların aldığı mali faydaları arzulayan doktor adayı Leorio ve dünyanın en kötü şöhretli suikastçı ailesinin bir üyesi olarak önceki hayatını terk etmeye çalışan on iki yaşındaki bir başka çocuk, Killua Zoldyck. 

Kurapika'nın gözleri aşırı öfkelendiğinde ya da aşırı duygu gösterdiği zaman kızıl bir şekilde parlıyor. Ayrıca bu kızıl gözler açıldığı zaman aşağıda bahsedeceğim Nen'in bütün kademelerini de kullanabiliyorsunuz. Yani aşırı güçlüler ve bu özel gözler, bu yüzden isteniyorlar. 

Serinin başında Gon ve Killua on iki yaşında, Kurapika on yedi yaşında ve Leorio'da on dokuz yaşındadır. Özellikle Gon ve Killua'nın yaşlarına rağmen bu kadar güçlü olmaları hayranlık uyandıracak derecededir. 

 Gon, sınava giren diğer birçok kişinin yanı sıra, kendisiyle ilgilenen gizemli ve ölümcül bir dönüştürücü olan Hisoka ile sürekli olarak karşılaşır. Birlikte yapılan birçok denemeden sonra Gon ve arkadaşları, kardeşi Illumi'nin etkisiyle başka bir adayı öldürdükten sonra başarısız olan ve utanç içinde ailesinin malikanesine kaçan Killua dışında sınavı geçerler.

Gon ve diğerleri Killua'yı kendi taraflarına yeniden katılmaya ikna ettikten sonra Leorio ve Kurapika kendi kişisel nedenlerinden dolayı geçici olarak ayrılırken Gon ve Killua, binlerce dövüş sanatçısının her gün yarıştığı bir gökdelen olan Heavens Arena'ya doğru yola çıkar. Dövüş turnuvalarında kendilerini geliştirmeye ve parasal ödüller kazanmaya çalışırlar. Orada, Heavens Arena adayı Zushi ile tanışırlar. Zushi'nin Wing adında bir kung fu ustası vardır. Bu usta, uygulayıcıları tarafından parapsikolojik yetenekleri ortaya çıkarmak için kullanılan Qi benzeri bir yaşam enerjisi olan Nen'i kullanma konusunda onları eğitir ve aynı zamanda avcı sınavını geçmek için son gereklilik olarak kabul edilir.  

Bu arada Nen, aşamaları ve bölümleri şeklinde şöyle açıklanabilir. Nen, kişinin bilerek veya bilmeyerek sürekli olarak yayılan kendi yaşam enerjisini veya aurasını kontrol etme yeteneğidir. Dört temel Nen tekniği vardır: On vücutta aurayı korur ve onu savunma için güçlendirir; Zetsu aura akışını kapatır, kişinin varlığını gizlemek ve yorgunluğu gidermek için faydalıdır; Ren, kullanıcının daha fazla Nen üretmesini sağlar ve Hatsu, kişinin Nen'i özel kullanımıdır. Nen kullanıcıları Hatsu yeteneklerine göre altı türe ayrılır; güçlendiriciler doğal fiziksel yeteneklerini güçlendirir ve pekiştirir, yayıcılar aurayı vücutlarından dışarı yansıtırlar, manipülatörler nesneleri veya canlıları kontrol eder, dönüştürücüler auralarının türünü veya özelliklerini değiştirir, sihirbazlar auralarından nesneler yaratırlar ve uzmanlar önceki kategorilere girmeyen benzersiz yeteneklere sahiptir. Bir Nen kullanıcısı, belirli Sınırlamalara uyma sözü vererek, ne kadar katı olduklarına bağlı olarak yeteneklerinin güçlendirildiği bir sözleşme imzalayabilir. Bunun bir örneği, Hayalet Ekibi üyelerini tamamen dizginleyecek kırılmaz bir zincire sahip olmak için, bunu üyeleri dışında başkası üzerinde kullanması durumunda hayatını teklif eden Kurapika'dır.

Bir süre sonra Gon ve arkadaşları Yorknew City'de yeniden bir araya gelirler ve burada Hayalet Ekibi ile çatışırlar. Bu olay sırasında, hırsız çetesinden iki kişi Kurapika tarafından öldürülür ve Kurapika, Gon ve Killua'yı yakalanmaktan kurtarmak için geri kalanları avlama şansından vazgeçmek zorunda kalır ancak liderlerinin (Chrollo Lucilfer) güçlerini mühürlemeyi başaramaz.

Birkaç gün sonra Gon ve Killua hedeflerine ulaşırlar ve Ging'in nerede olduğuna dair bazı ipuçlarını takip ederek Nen benzeri özelliklere sahip son derece nadir ve pahalı bir video oyunu olan Greed Island'ı oynamaya başlarlar. Oyunu keşfederken senaryonun aslında gerçek dünyada bir yerde geçtiği ve Nen ile birlikte Ging'in liderliğindeki bir ekip tarafından yaratıldığı ortaya çıkar. İlk başta oyundaki zorlukların üstesinden gelemeyen Killua ve Gon'a kısa süre sonra Biscuit Krueger katılır ve onları eğitir. Oyun dünyasından çıkarken Ging'in yani Gon'un babasının öğrencilerinden birini görüyoruz ve bundan sonra "Kimera Arc" başlıyor. 

Kimera Arc kiminin sen sevdiği arclardan kiminin nefret ettiği arclardan ama bence izlenmeye değer arclardan biri çünkü bence Meruem'i izlemek gerçekten çok zevkliydi. Böyle bir karakter izleyeli epey bir süre olmuştu diyebilirim. Şöyle ki bu kısımdaki karakterler de çok iyiydi. Pitou, Youpi ve Pouf. Komugi. Hepsi ayrı ayrı ve bu arc sırf Meruem'in düşünceleri için bile izlenebilir. 

Hikayenin ana karakteri Gon ve amacı da babasını bulmak olsa da yan karakterlere bu denli değinilmesi ve onların da anlatılması benim çok hoşuma gitti. Killua'nın ve Kurapika'nın hikayelerine girmek harikaydı. Leorio'da harika bir karakterdi. Bu dört karakterin birbirlerini tamamladığını hikayede çok iyi bir şekilde görüyoruz.    

 The Spiders arcında da çok fazla olay oluyor, özellikle Kurapika'nın nen hançerleri için izleneceğini düşünüyorum. Chrollo, Hisoka ve diğer Hayalet Ekibi üyelerinin de ayrı ayrı bir albenisi olduğu için karakterleri izlerken asla sıkılmıyorsunuz. Mesela Hisoka'nın sırf Chrollo'yla savaşmak için elinden geleni ardına koymaması için sonrasında gelişen olaylar sebebiyle dövüşmemeleri çok komikti. Oradaki yüz ifadesi ve yaşadığı hayal kırıklığı beni her gördüğümde güldürüyor.

Her bölüm çok güzeldi, her karakteri izlemesi çok zevkliydi. Her arc güzel olsa da tabii ki favorim Hayalet Ekibi'nin işlendiği arc oldu. Karakter ve olay açısından gerçekten çok değerli. Hani böyle çok güzel konulu bir anime bulursunuz, hatta karakterleri bile çok güzel olur ama olay güzel işlenemediği için hevesiniz kırılır ya, işte bu animede bunu yaşamıyorsunuz. Pek fazla eleştirilecek bir şey de bulamıyorsunuz. Unutulduğu gibi baştan tekrar izlenecek animelerden. Hakkında çok fazla konuşmak istesem de daha fazla spoiler vermek istemiyorum ve eğer izlemediyseniz bir an önce izlemeniz dileğinde bulunuyorum. Yüz kırk sekiz bölüm olması gözünü korkutmasın çünkü oturduğunuz zaman başından kalkmak istemediğiniz bir anime olacağı için kısa sürede bitecektir.  

İyi seyirler:)