Avrupa Parlamentosu Seçimlerinde Aşırı Sağ Partiler Üstünlük Kurdu

Avrupa Parlamentosu Seçimleri tüm Avrupa'da şok etkisi yarattı!


6-9 Haziran'da gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu seçimlerinde merkez partiler çoğunluğu elinde tutsa da aşırı sağ partilerin ön görülenden daha fazla oy kazanması Avrupa hükümetlerinde şok etkisi yarattı.

Avrupa parlamentosunda koltuk dağılımları ülkelerin nüfuslarına oranla yapılmakta. Bu nedenle Almanya, Fransa ve İtalya, parlamentoda en çok parlamenter bulunduran ilk üç ülke.

Fransa

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi La République En Marche(Rönesans Partisi) %14.6'lık bir oy oranı elde ederken Le Pen'in aşırı sağ partisi Rassemblement National(Ulusal Birlik) ise oyların %31.3'ünü elde ederek 2019 seçimlerine oranla oy oranını 8 puan yükseltti.

Macron, "Öfkenizi dile getirdiniz, mesajı aldık." diyerek ülkesini erken genel seçime götürmeye karar verdi ve parlamentoyu fesh etti. Fransa, haziran sonunda sandığa gidiyor.


Almanya

Almanya'da muhafazakar parti CDU/CSU, son seçimlerdeki birinciliğini bu seçimde de %30 ile korudu.

Şansölye Olaf Scholz'un partisi SPD(%14) ise aşırı sağcı ve Nazi yanlısı söylemleriyle bilinen AfD'nin(%16) arkasına düşerek rekor düşük oyla üçüncü sıraya düştü.

En büyük darbeyi ise çevreci politikalarıyla bilinen Yeşil Parti (Die Grünen) yedi. 2019'da %20,5 olan oy oranı bu seçimlerde %12'ye düştü.


İtalya

İtalya'da, başbakan Meloni'nin aşırı sağ partisi İtalyan'ın Kardeşleri Partisi (Fratelli d'Italia) 2019 seçimlerinde oyların sadece %6,4'ünü kazanbilmişti. 2024 seçimlerinde ise %28.7'lik oy oranı ile birinci çıkmayı başardı.

  • Hollanda'da ırkçı söylemleriyle tanınan başbakan Geert Widers’in Özgürlük Partisi (PVV) birinci parti olmamasına rağmen parlamentoda koltuk sayısını 1'den 7'ye çıkarmayı başardı.
  • İspanya'da başbakan Pedro Sanchez'in sosyalist partisi, merkez sağ Halk Partisi'ne (PP) kaybetti.
  • Belçika'da Başbakan Alexander De Croo, seçimi Flaman milliyetçisi muhafazakar sağ Yeni Flaman İttifakı'na kaybetmesi sonucu istifa etti.



Seçimler Nasıl Yorumlanmalı?

  • Merkez partiler, parlamentodaki güçlerini korusalar da aşırı sağ ve sol partiler yeni seçmen kazanmada daha başarılı oldular. Avrupa seçmeni artık merkezin ılımlı politikaları yerine sağ ve sol partilerin radikal politikalarını tercih etmeye başladı.
  • Avrupa'da artan mülteci dalgası ve suç oranları, LGBTQ+, çevreci ekonomik politika ve pro-Avrupacılık karşıtlığı; aşırı sağ partilerin sivrilmesindeki ana etkenlerden bazılarıydı.
  • Genç seçmenlerin, aşırı sağ partilere artan desteği bu partileri ve manifestolarının Avrupa'da somut hale geldiğini kanıtlar nitelikte. Fransa'da Le Pen'in aşırı sağ partisinin genç oylarının %32'sini alması buna bir örnek.
  • Aşırı sağ güçlense de ittifak kurması kolay olmayabilir. Her partinin politikası aynı değil. Örneğin Meloni Ukrayna-Rusya savaşında, Ukrayna'ya desteği savunurken; Almanya'nın aşırı sağ partisi AfD, Rusya'ya uygulanana yaptırımların kaldırılmasını destekliyor.
  • Avrupa'da, Yeşil siyaseti artık taraftar bulamıyor. Çevreci ve iklim yanlısı politikalarıyla bilinen Yeşil Parti bu seçimde hezimete uğradı. Seçmen, bu politikaların ekonomiye zarar verdiğini ve yaşam maliyetini artırdığını düşünüyor.


Avrupa'da seçimin etkisiyle oluşan sağcı atmosfer etkisini sürdürebilecek mi yoksa hala merkez politikaları görecek miyiz? Bunun cevabını şu an için vermek zor olsa da Avrupa'nın değiştiğini ve bu seçimin analizinin çok önemli olduğunu düşünmekteyiz.