Balkon Düşünceleri- Hayatı Romantize Etmek

Hayatın zorluklarından biraz kaçalım mı?

Mumlarını yakarak kahve ile kitap okumak, uyanınca perdeyi açıp dışarıyı izlemek, ders çalışırken kullanılan süslü kalemler... Hayat zaten yeterince zor değil mi?

Hayatın zorlukları ile baş ederken bazen hayatı romantize etmek işe yarayabiliyor değil mi? Mesela her şeyin kotü gittiği bir zamanda hayatını bir dizi gibi düşünürsen eğer o dizinin başlangıcında olabilirsin belki. Çok ders çalışman gereken bir zamanı "Study Girl Era" olarak düşünebilirsin. Belki de Dark Academia konseptine sarabilirsin ki ben gerçekten motive edici bulmuştum zamanında. Ne yazık ki ALES çalışmak çok Dark Academia hissettirmese de (Havuzun kaç saatte dolacağını çözmeye çalışmak doğru vibe değil sanki.) en nihayetinde kendimi motive edecek bir şey bulmuştum. Tabii Dark Academia denildiğinde bu konseptte kitaplar, giyim tarzları gibi bir sürü alan var. Romantize edecek birçok şey... Ama aynı işi yapıyoruz aslında. Suyu cam bir suluktan ya da pet bir şişeden içmek aslında aynı şey ancak biri bizi gerçekten motive edebiliyor. Dümdüz kitap okuduğumuzda da kitap okumuş oluyoruz, mumlarımızı yaktığımızda da. Dümdüz ders çalıştığımızda da ders çalışmış oluyoruz, mumlarımızı yakıp arka planda Dark Academia playlisti çaldığımızda da. Peki, fark ne?

Aslında hepsi hayattan zevk almak ile alakalı. Küçük şeyler olarak gördüğümüz birçok şey bizi motive ederek büyük ve pozitif şeylere götürüyor. hayat yaptığımız işlerden ve başardıklarımızdan daha fazlası. Anda kalabilmek ve o anın tadını çıkarabilmek çok önemli. Belki gerek görülmeyecek birçok şey bizi daha mutlu ederek uzun vadede daha çok kazanç getirebilir. Şimdide mutlu olmadıkça ileride mutlu olmak çok zor.