Balkon Düşünceleri- Omzunda Bir Yük

Gerçekten sana mı ait?

Arada durup bir izlemek lazım hayatı. Yaşadıklarımızı izlemek lazım. Görev bildiklerimizi, rutinlerimizi, yük olarak gördüklerimizi...

Hayatı izlemek lazım, çünkü yaşamak çok akışkan. Neler olduğunu bilmeden aylar yıllar geçebiliyor. Hayat bir rutine bindiğinde o kadar hızlı geçiyor ki çektiklerimizi anlayamayabiliyoruz. Ama kendini dinlemek çok önemli. Hayatta vakit geçirmekten ziyade yaşamalı insan.

Hepimizin beklentileri var hayattan, kendimizden. Gelecekten ve bugünden istediklerimiz var. Ya da istediğimizi sandığımız şeyler var. Bazı isteklerimiz, taleplerimiz içten gelmezler. Bu da onları gerçekleştirmesi zorlaşır ancak rutinlerimiz içerisinde kaybolur ne kadar mutsuz geçtiğini farketmeden geçiririz günleri. Omuzlarımızdaki yüklerin hepsine bakarken dikkat etmemiz gerekir aslında. Gerçekten bize mi aitler?

Hayat bizim için yollara ayrılır, adımlarımızı atarken yönümüzü seçeriz. Beklentilerimiz ve isteklerimiz sırtımızda yürümeye devam ederiz. Bazen yol yorucu gelir. Bu yorgunluk geçmişten de gelebilir ki genelde sebep de geçmişte aranır. Yanlış bir adım değil tabii, doğru cevap geçmişte olabilir. Ama biz bugün farklı bir açıdan bakalım. Ya beklentilerimiz, bizden beklenenler ise bu yorgunluğun sebebi? Beklentilerimiz ne kadar içten?

Hayatınıza bakın. Yolu seviyorsunuz belki. Kendinize bakın. Kendinizi de seviyorsunuzdur belki. Ancak kendinizden beklentileriniz var. İnsanların sizden beklentileri var. Belki de başarmak bir beklenti. İyi bir okulda okumak bir beklenti. Belki de kendinizden beklentiniz bu. Ancak bu ne kadar size ait. Sürekli duyduğunuz şeyi içselleştirmek o şeyi size ait mi yapar? Etkilenerek kararlar verebilir, ilgi alanları oluşturabiliriz tabii ancak bu bahsettiğim daha çok yaptığımız için değil de yaptığımızda olacakların hayali ile mutlu olduğumuz hayallerden. Örneğin akademisyen olursanız ne kadar mutlu olacağınız değil de ailenizin sizinle ne kadar gurur duyacağını düşünerek akademisyen olmaya çabalamak dışsal bir durumdur aslında. Evet siz de mutlu olursunuz ancak ana motivasyon sizi değil başkasına olan etkisini içerir. Bu sizin için bazen yük haline gelebilir. Yorulabilirsiniz çünkü sırtınızda size ait olmayan yükler vardır.

Kendi yüklerimiz, geçmişten taşıdıklarımız, yeterince ağır, yeterince isteğimiz var geleceğe taşınacak. Ömrümüz yalnızca bir insanın hedeflerine yeter, tek kişiliktir. Kendimize hayatta yer açmalı, sırtımızda taşıdıklarımızı kendimize ait kılmalıyız.