Güçlü Kadınların Başrolünde Olduğu 5 Dizi Önerisi

1- The Bold Type

Dizi Cosmopolitan dergisinin eski ünlü editörlerinden olan Joanna Coles'in hayatından esinleniyor. The Bold Type, Scarlet isimli bir dergide çalışan üç yakın arkadaş olan Kate, Sutton ve Jane'in hayatına odaklanıyor.

Dizi bizleri üç yakın arkadaş olan Jane, Sutton ve Kate'in hayatına dahil ediyor, onların aşk hayatları, kariyerleri ve özel hayatları ile ilgili her kararlarında yanlarında oluyoruz. The Bold Type verdiği mesajlar ile cinsiyet ayrımcılığına, ırkçılığa karşı da büyük bir eleştiri ve farkındalık getiriyor. Scarlet dergisinin baş editörü Jacqueline Carlyle'dan bahsetmemek olmaz. Jacqueline, başarılı, tuttuğunu koparan bir editör ve araştırmacı gazeteci. Ayrıca derginin bağlı olduğu yayın kuruluşunun çok da açık görüşlü olmayan yönetim kurulu üyelerinin de korkulu rüyası. 5 sezon süren bu diziyi hala izlemediyseniz, kesinlikle bir şans vermelisiniz.

2- Gilmore Girls

Gilmore Girls, anne kızdan öte iki yakın arkadaş olan Lorelai ve Rory Gilmore'un hayatını konu ediniyor. Lorelai zengin, ihtişamlı bir ailede dünyaya geliyor ancak kendisini hiçbir zaman o dünyaya ait hissedemiyor. 16 yaşında hamile kaldığında evden ayrılarak Stars Hallow isimli bir kasabaya yerleşiyor ve kızı Rory'yi burada büyütmeye karar veriyor. Bir otelde oda temizleme görevlisi olarak işe giren Lorelai, yıllar içerisinde kendi otelinin sahibi, başarılı bir iş kadını oluyor.

Dizi bana kalırsa tam bir sonbahar- kış dizisi. Stars Hollow'un sonbaharda dökülen yapraklarla kaplı sokakları, kışın karla süslenmiş evleri ve ağaçları, Loralie ve Rory'nin içtikleri kahveler bunun en açık örneği. Ben her sene kasım, aralık gibi baştan sona bir Gilmore Girls maratonu yapıyorum şahsi tavsiyemdir, bence denenmelidir. Hani bazı diziler, kitaplar vardır içimizi sıcacık yapar, onları izlerken, okurken kendimizi güvende hissederiz, içimizde tarif edemeyeceğim kadar güzel bir his bırakır( siz ne demek istediğimi anladınız çünkü o his anlatılamaz yalnızca yaşanır) işte tam olarak öyle bir show bu. Diziyi izlerken Stars Hollow kasabasının nasıl ve neden gerçek olmadığına üzülecek, orada yaşamak isteyecek ve eminim ki Luke's da kahve içmek için can atacaksınız.

Ayrıca dizinin yıllar sonra çekilmiş dört bölümden oluşan Gilmore Girls: A Year in the Life isimli bir devam serisi de bulunuyor. Tüm karakterlerin yaşlandığını görmek insanı her ne kadar üzse de, onları yıllar sonra tekrar görmek, hayatlarında neler olup bittiğini öğrenmek eski bir dost ile arayı kapatmak gibi hissettiriyor.

3- Emily in Paris

Amerikalı bir pazarlamacı olan Emily, hayalindeki terfiyi almak için kısa süreliğine Paris'e çalışmaya gitmek durumunda kalır. Bu teklifi büyük bir heyecanla kabul eden Emily, şirketinin Paris şubesinde bir süre çalışarak, geri Amerikaya dönmeyi ve hayalindeki terfiyi almayı hedefler. Ancak Paris serüveni Emily'e bambaşka kapılar açar.

Emily Paris'e yabancı olarak geldiği ilk zamanlarda oldukça zorlanır ancak zaman içerisinde kendi ayakları üzerinde durmayı başarır. Sonuçta farklı kültürler, farklı hayatlar ve konuşulan farklı bir dil var ortada. Ancak Emily Amerika'dan ayrılıp, Paris'e gelerek adeta kendi konfor alanından çıkar ve birçok başarıya imza atar. Dizide Emily'nin Paris macerasına ortak oluyoruz. Çıtır- çerez bir dizi olan Emily in Paris, henüz 3 sezon ancak yeni bir sezonun gelme ihtimali de oldukça yüksek. Yorgun bir günün ardından kafa dağıtmak için izlenebilecek en iyi alternatiflerden de birisi.

4- Girlboss

Girlboss, Nasty Gal Vintage'ın kurucusu Sophia Amoruso'nun hikayesini konu ediniyor. Dizide hayata karşı isyanı olan Sophia'nın serüvenine yakından bakma fırsatı elde ediyoruz. Sophia 20 yaşında, henüz ne yapmak istediğini karar verememiş bir genç kadın. Ancak keşfettiği ikinci el kıyafetleri flip etmeyi keşfetmesi ile birlikte hayat amacını keşfediyor.

Sophia, ikinci el kıyafetleri oldukça cüzi rakamlara satın alarak, üzerinde birkaç değişiklik yapıyor ve internet üzerinden yüksek rakamlara satarak kar elde ediyor. Zamanla bu bir iş haline geliyor ve Sophia kendi işinin patronu oluyor. İzlemesi keyifli olan dizinin ne yazık ki sadece 1 sezonu bulunuyor. Dizi bence kendi işini kurmak isteyen kadınlar için bir ilham kaynağı niteliğinde.

5- Grace and Frankie

Eşleri çok yakın arkadaş ve ortak olan Grace ve Frankie'nin karakterleri, düşünceleri ve yaşam tarzları oldukça farklı ve birbirleri ile araları çok da iyi sayılmaz. İki yakın dost sandıkları eşlerinin aslında uzun senelerdir birbirlerine aşık olduklarını ve onlardan boşanıp birbirleri ile evlenmek istediklerini öğrenmeleri ile tüm hayatları alt üst olan Grace and Frankie, kendilerini ortak aldıkları sahil evinde ev arkadaşı olarak buluyor.

Dizi bu iki tatlı ve güçlü kadının birbirlerine nasıl destek ve arkadaş olduklarını eğlenceli bir biçimde ele alıyor. Sezonlar ilerledikçe karekterleri çok daha iyi tanıyoruz ve onların gelişimine, değişimine de yakından tanıklık ediyoruz. Su gibi akıp giden bölümler ile 7 sezon göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor, benden söylemesi.