Mutluyuz

Gerçekten mutlu muyum yoksa mutsuz mu çıkacağım? Günümüz evliliklerine bir atıf.

Son dönemin en üretken ve kendi deyimiyle hiperaktif komedyenlerinden biri İbrahim Büyükak. "Mutluyuz"da senaryoyu yazmakla kalmayıp, yönetmenlik yaparak ve başrolü paylaşarak çok yönlülüğünü göstermektedir. Filmde ona partner olarak, aynı kuşaktan olan ve sahne performansıyla dikkat çeken Yasemin Sakallıoğlu eşlik ediyor. 

Filmin konusu ise Ferhat (İbrahim Büyükak), sevgilisi Serra (Başak Parlak) ve Serra'nın yakın arkadaşı Aslı (Yasemin Sakallıoğlu) ile Aslı’nın evlenme aşamasındaki sevgilisi Canberk (Anıl İlter) bir tekne turuna çıkar. Beklenmedik bir ihanet sonucu, Ferhat ve Aslı terk edilir. Bu durum iki karakter için büyük bir ızdıraba dönüşse de zamanla birbirlerine aşık olduklarını fark ederler ve bu süreçte intihar etmekten vazgeçerler. Üç yıl sonra ise Aslı ve Ferhat’ın evliliğinin pek iyi gitmediğini görürüz. İlişkilerini düzeltmek için Ferhat’ın birşey yapması gerekir. Çift terapisi sunan bir tatil ise bunun başlangıcıdır. Bu tatil, başka bir sürprizi de beraberinde getirmektedir. Serra ve Canberk de aynı oteldedir. Çiftler terapilere katılırken, birbirleriyle olan ilişkileri komik bir hale bürünür. 

"Mutluyuz", absürt komedi unsurlarına sahip olsa da günümüz sosyal hayatına gerçekçi bir bakış açısı sunar. Aslı ve Ferhat’ın tam intihar edecekleri anda göz göze geldikleri sahnede Yıldız Tilbe’nin “Çabuk Olalım Aşkım” şarkısının çalması evliliğin ilerleyen süreçlerinde çalan müzikler ise İbrahim Tatlıses’in erotik ve komik bir şarkısına dönüşmesi gibi sinema tekniği açısından başarılı detaylar içeriyor. Filmin en dikkat çekici sahnelerinden biri de, tekne sahnesindeki ihanetin gerçeküstü bir şekilde yansıtılması demek mümkün. Özellikle Yasemin Sakallıoğlu’nun bazı sahneleri, seyircilere kahkahalar attıracak kadar komikti. Örneğin, hastane acil servisindeki doktorla olan tartışması ya da Serra’nın çocuğunun Ferhat’a inanılmaz benzerliği gibi detaylar Sakallıoğlu’nun mizahi yeteneğiyle başarılı bir şekilde sunulmuş.

Film, dramatik unsurları abartmadan mizahı ön planda tutarak seyir keyfini artırıyor. Film eski ve basit komedi anlayışlarına prim vermeyen, yaratıcı bir mizah anlayışını benimsemiş. Filmde, seyirciyi aptal yerine koyan basit esprilere pek yer yok. Oyunculuk açısından, yapımın en güçlü yanı akan senaryosu ve seyirciyi sıkmayan yapısıyla dikkat çekiyor. Özellikle Yasemin Sakallıoğlu, Aslı karakterinde adeta farklı kişiliklere bürünmüş. Bazen neşeli, bazen dişli, yer yer intikamcı ama hep komik olan Sakallıoğlu, son dönemde izlediğim en başarılı kadın komedi performanslarından birini sergiliyor. İzmirli bir karaktere vurgu yaparak laiklikle ilgili esprili kısımlar ise izleyicilerin dikkatini çekecek türden. Gerçekten tebrik edilmeyi hak ediyor.