Bastırılmış Duygularla Yüzleşme Vakti - Bölüm 2

''Özgürlük; çocukluğumuzun zincirlerinden kurtulduğumuzda başlar.'' - Sigmund Freud

Kaldığımız yerden devam edebiliriz. Sigmund Freud'un teorilerine daha somut örnekler verecek olursak:

• Çocukken yaptığı şeylerden dolayı hiç bir zaman takdir edilmeyen bir birey, yetişkinlikte takdir edilmek için daha mükemmeliyetçi bir tutumu kendine görev edinebilir.
• Aile içinde yaptığı şeylerde duygusal anlamda destek görmeyen bir birey, yetişkinlikte başkalarına güvenmekte sorunlar yaşayabilir.

Bu yüzden çocukluk zincirlerimizden kurtulmamız gerekir. Çünkü gelecek hayatımızda bu zincirler ayak bağı olacaktır. Ayak bağı olmaması için birey kendi içinde bu sorunları çözmeye çalışmalıdır.

Peki Ya Özgürlük Ne Demektir ?

Kelime anlamı olarak özgürlük, bir kişinin dışarıdan gelen baskılar, kısıtlamalar veya zorlamalar olmaksızın kendi düşünce, davranış ve seçimlerini yapabilmesidir. Özgürlük, sadece fiziksel sınırların olmaması değildir. Aynı zamanda bireyin zihinsel, duygusal ve ruhsal bağlardan kurtulması anlamına gelir. Sigmund Freud'un bu bağlamda gösterdiği ''çocukluk zincirleri'' bireyin kendine özgü farkındalığını arka plana atan geçmiş travmaları, bastırılmış duyguları ve toplumsal normlarla şekillenmiş düşünce yapılarını ifade eder.

Sigmund Freud'a göre özgürlük, bireyin geçmişiyle yüzleşmesi ve bu bağlardan kurtulmasıyla gerçekleşir. Peki, bu zincirlerden nasıl kurtulabiliriz?

• Kendini Tanımak: Birey, çocukluk döneminde ailesinden, arkadaşlarından, çevresinden ve toplumsal normlardan öğrendiği bazı düşünceleri sorgulamaya başladığında özgürleşir. Örneğin, '' Hata yapmak kötüdür'' düşüncesi, bireyin risk almaktan korkmasına ve risk almamasına yol açabilir. Bu çocukluk döneminde yapılan şeyleri sorgulaması bireyi özgür bırakabilir.
• Bastırılmış Duygularla Yüzleşmek: Geçmişte yaşanan travmalar ve baskılarla yüzleşmek, onları bilinçaltından çıkarıp kabul etmek ve olağan durumları yok saymamak özgürlüğün önemli parçalarındandır.
• Kendi Seçimlerini Yapmak: Özgürlük, başkalarının beklentilerine göre değil de bireyin kendi değerlerini ve hedeflerini yaşamayı seçmesidir.

Özgürlük sürecinde bireyi bekleyen zorluklarda vardır tabi ki. Özgürleşmek, o kadar kolay bir süreç değildir. Birey, çocukluk dönemiyle yüzleşirken suçluluk, korku ya da kaygı gibi güçlü olumsuz duygularla karşılaşabilir. Ancak bu duygularla başa çıkmak birey için zor olsa da üstesinden gelmesi gerekir. Üstesinden gelmesi sonucu bireyin hem geçmişiyle barışması hem de gelecekte daha özgür seçimler yapmasına olanak sağlar.

Özgürlük Pratiği: 

• Kendinize Şunu Sorun: Hayatınızda ki hangi düşünce ve inançlar size hizmet etmiyor?
• Küçük Adımlarla Başlayın: Geçmişte başkasının size dayattığı bir kuralı sorgulamaya başlayın ve bu kuralla bağınızı kesin.
• Destek Alın: Profesyonel bir terapist veya güvenilir bir rehber, bu süreçte yardımcı olabilir.

Sonuçta, özgürlük Sigmund Freud'un tanımında bir hediye değildir. Bireyin kendi emeği ve çabasıyla kazandığı bir kazanımdır. Bu kazanım, geçmişin yüklerinden kendini kurtarıp kendi hayatını anlamlı ve sağlıklı bir şekilde yönlendirmesiyle gerçekleşir.

Değerli okurlar bu bölümüde birlikte tamamlamış bulunmaktayız. Sonraki bölümümüz son bölümümüz olacaktır bilginize.