Batı-Çin Çatışması Üzerine

Yakın zamanda Batı ve Çin arasında sıcak bir savaş bizi bekliyor mu?

Büyük küresel güçler arasında vekalet savaşları dünya çapında kendisini sahada göstermektedir. Bu durum aslında soğuk savaş döneminde var olan vekalet savaşlarına benzemektedir. Gerçek bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceği ise şuan belirsizliğini korumaktadır. Ancak karşılıklı ekonomik bağımlılıktan ötürü bu savaşın çıkmayacağı ifade edilmektedir. Çin hala ekonomik anlamda kazanç kapısı olarak görülmektedir. Çin de aslında ideolojik bir mücadelenin içerisine girmek istememektedir. Bu konuda AB ve ABD’nin ideolojik anlamda çok katı bir tutumu yok. Sıcak savaşın çıkmaması bakımından asıl rahatlatıcı unsur ise ABD-Çin dışında kalan ülkelerin bir taraf seçmeye yönelmemesidir. Her ülke kendi çıkarının bulunduğu doğu veya batı fark etmeksizin işbirliği içerisinde olmayı tercih etmektedir. Bu ise soğuk savaş döneminden farklı olarak ülkelerin katı ideolojik tutuma girişmediğini göstermektedir. Çin-ABD kutuplaşması da aslında ölçülü ilerliyor; katı bir belirli bir akımdan söz edilememektedir. Bu iki ülke dışarısında kalan ülkeler olarak tarif edilen bağımsızlar ise her iki tarafa eşit derecede dengeli bir politikayı benimsemiş durumda. Tüm bunlardan ötürü ABD-Çin arasında bir sıcak savaşın olmayacağı ifade edilir. 

Diğer yandan ABD-Çin arasındaki çatışmanın günden güne artığı da gözlemlenmektedir. Her ikisi arasında var olan güvensizlik de bu çatışmayı iyice kızıştırmaktadır. İki ülke arasındaki çatışma dolayısıyla bir belirsizliğin olduğu, savaş konusunda bir tahmin yürütülemediği kabul edilmektedir. Ayrıca diğer ülkelerin veya tarafların çok sık taraf değiştirmesi de bu belirsizliği artırmaktadır. Zaten uluslararası ilişkiler anlamında günümüzde yaşanan çağa belirsizlikler ve endişe çağı da bu nedenle denilmektedir. Ancak hala Çin’in yalnızlaşması için Rusya’yı yanına çekmeye çalışan ülkelerin olduğu da görülmektedir. Aynı yönde Çin’in Rusya’yı etkisi altına alma çabaları da gözükmektedir. 

Sonuç olarak daha gergin bir politik ortamda uluslararası ilişkilerin geçtiği açıkça görülmektedir. Ancak sıcak savaş ihtimali de mevcut durumda çok da olası olarak görülmemektedir. Buna karşın Japonya ve Almanya gibi ülkelerin artık askerileşmeye başlaması ise farklı bir konjonktüre geçildiğini bize göstermektedir. Her ne olursa olsun uluslararası siyasette AB ve ABD merkezli hegemonik yapı gücün paylaşımı incelendiğinde sona erdiği söylenemez. Batının eski gücünün de artık olmadığı doğru fakat hala politik, kültürel ve ekonomik gücünü devam ettirmektedir. Buna karşın Çin başta olmak üzere doğu ülkeleri ise siyasi ve ekonomik gücünü çok daha artırdığı gözlemlenmektedir.