Bertolucci ve Onun Sineması
Oscar'lı Bir İtalyan ile Tanışın
Sinemaya az çok ilgisi olan herkes Bertolucci ismini duymuştur. Kendisi İtalyan bir yönetmen olarak tüm dünya tarafından tanınan bir isimdir. Yazımızda bu harika ismin hayatını konu alacağız. Yazıdan sonra bu ismin filmlerini izlemek isteyeceğinizden de hiç şüphem yok. Bertolucci, 16 Mart 1941 yılında gözlerini İtalya’nın güzide şehirlerinden birisi olan Parma’da açmıştır. Bu ünlü ismin hayatı 26 Kasım 2019 yılında Roma kentinde sonlanmıştır. Bertolucci’nin şanslı yanlarından birisi ailesinin oldukça eğitimli ve üst kesim sayılabilecek bir aile olmasıdır. Kaynaklara göre babasının Bertolucci’nin kariyerinde etkisinin çok fazla olduğu da görülebilmektedir. İyi bir ailenin içine doğmasının yanında kendisi oldukça iyi okullarda okumuş ve kendisinden beklendiği gibi iyi bir eğitim ve entelektüel seviyeye ulaşabilmiştir. Kaynaklarda, bu ünlü ismin sinema kariyerine oldukça genç bir yaşta, 22 yaşında başladığını görebilmekteyiz. Bertolucci ününü ise ikinci filmi olan “Devrimden Önce” ile kazanmış ve bununla birlikte tüm dünya tarafından ünlenen bir isim olmayı başarabilmiştir. Bu film bir zamanlar o kadar güçlü eleştirel almıştır ki bazı sinema eleştirmenleri tarafından İtalyan sinemasının baş yapıtlarından birisi olarak bile görülmüştür. Gelin birlikte bu ismin tarzına bir göz atalım.
Bertolucci’nin Sinema Tarzı
Bu ismin sinemasının bazı açılardan cesur noktalara parmak basacak bir sinema olduğunu söylersek sanırım yanılmış olmayız. Bertolucci, filmlerinin bazı anlarında görece olarak toplumun her kesimine hitap etmeyecek çıplaklık, çok eşlilik gibi unsurları kullanmaktan geri durmamıştır. Eleştirmenlere göre Bertolucci bu kavramları kullanırken duyguyu yansıtmayı hedefler ve bunu başarırız. Ne kadar bu kullandığı kavramlara olumsuz bakan bir kesim olsa da birçok izleyici tarafından da bu kullanım olumlu manada eleştirel alan bir isimdir. Bertolucci eserlerine karşı yapılan olumlu veya olumsuz eleştirileri her zaman kabul eden ve önem veren bir isim olmuştur. Bu durumu Bertolucci’nin bir röportajında filmlerin üzerine aktardığı şu sözlerden anlayabiliyoruz;
“Yaptığım filmlere atfedilen tüm yorumları kabul etmekteyim. Benim için tek gerçeklik kameranın önünde olandır. Bir bakıma yaptığım bütün filmler benim için bir şiire dönüşür veya en azından bir şiir oluşturma girişimidir.”
B. Bertolucci
Bertolucci’nin tarzı birçok kesim tarafından ikonik olarak görülmektedir. Bunun nedeni onun benzersiz etkileyici bir film tarzına sahip olmasından gelmektedir. Kullandığı kamera açıları ve görsellik neredeyse olağan üstü denilebilecek kıvamdadır. Filmlerinin birçoğunda aktarılmak istenen duyguları sonuna kadar yaşarsınız ve filmden etkilenmemeniz neredeyse imkansızdır. Bertolucci bu duygusal ögeleri kullanırken adeta bir şiir gibi işler ve karmaşık duyguları film boyunca usta bir şairin kafiyelerine sahip dizeler gibi biz izleyicinin önüne serer. Bu özellikler onu tam anlamıyla bir hikâye anlatma ustası da yapmaktadır. Ayrıca filmlerinin birçoğunda siyasi ve politik bir yanda bulunur. Bertolucci hikâye anlatımında ustalığını konuştururken toplumsal olaylara da yaklaşmaktan asla çekinmez. Yukarıda cinselliği de sık sık kullandığından dem vurmuştuk. Filmlerinde genel olarak cinselliğin karmaşık yapısını ele almaktadır. Bu ele alım sırasında korkusuz ve bir o kadar da cüretkâr sahnelere de yer vermekten de geri adım atmamaktadır Bertolucci.
Kaynaklarda, Bertolucci'nin filmlerinde kullandığı karakterlere psikolojik açıdan derinlik verdiğini ve tek boyutlu karakterler olarak kolay kolay kullanmadığını görebiliyoruz. Onun kahramanlarının birçoğu içlerinde benlik mücadelesi verirler ve bu oluşan mücadelenin sonuçlarının yansımalarını film boyunca karakterlerin gözünden işlendiğini görürüz.
Her usta yönetmenin kullandığı gibi Bertolucci, filmlerinde birçok sembol ve metafor kullanmaktadır. Bunu yaparken ana amaçlarından birisi de daha derin anlamlar içeren mesajları izleyicisinin keşfederek alması isteğidir. Bu metafor ve sembollerin keşfi ve açıklanması üzerine yapılan birçok belgesel ve makaleye de internet üzerinden ulaşabileceğinizi de hatırlatmak istiyorum. Bertolucci’nin tarzına az çok aşina olduysak size bu ismin favorim olan birkaç filmini de aktarmak istiyorum.
Bertolucci’nin Bazı Ünlü Eserleri
İlk olarak benim de favori filmlerinden birisi olan “Paris'te Son Tango”dan bahsetmek istiyorum. Bu film oldukça fazla tartışmalara gebe olmuş ve gösterime girmesinden yıllar sonra bile konuşulmaya devam etmiştir. Film 1972 yılında yapılmasına rağmen kamera açıları ve işlenen konu bakımından nostalji sevmeyen sinema sevenlerin bile ilgisini çekebilecek bir konuya sahiptir. Filmin kısa özeti ise Parisli olan genç bir kadının orta yaşlı Amerikalı bir iş adamıyla olan ilişkisini yansıtmaktadır. Bu ilişki gizlidir ve taraflar ilişkinin yalnızca sekse dayalı olmasını istemektedirler. Filmde favori aktörlerimden birisi olan Marlon Brando oynamaktadır. Sırf onun oyunculuğu için bile bu filmi izlemenizi öneririm. Kısa bir hatırlatma, “Pariste Son Tango” filminin yaşı büyük Typelish okurlarına hitap ettiğini söylemeden geçmemeliyiz. Filmde oldukça fazla cüretkâr sahneler bulunur.
Bir diğer önemli eserlerinden birisi de “Son İmparator”dur. Bertolucci’nin tarihi yönünü biz sinema severlere sunan bu film, yönetmenin kendisine Oscar kazandırmıştır. Film, Çin’in Qing Hanedanlığını ve İmparator Puyi ismini konu almaktadır. Drama yönü ağır basan bir eserdir.
Son olarak “Hayalperestler” filminden bahsetmek istiyorum. Bertolucci’nin oldukça fazla cüretkâr bir şekilde cinsellik öğelerini sonuna kadar kullandığı filmlerinden birisidir ve bir o kadar da kışkırtıcıdır. Birçok eleştirmen tarafından cinselliğin fazla kullanılması yönlerden kaynaklı olarak olumsuz yorumlar almasına sebep olmuştur. Filmin oyuncuları ise neredeyse bir yıldızlar geçidi gibidir. “Hayalperestler” filminde Eva Green, Michael Pitt, Anna Chancellor gibi isimler yer almıştır. Konusu ise bir o kadar ilgi çekicidir. Film 1968 yılında Pariste geçmektedir. Buraya okumaya gelen Amerikalı bir erkek Fransız bir kız ve erkekle arkadaşlık kurar. Filmin ana teması 68’yılında Paris'te yer alan öğrenci isyanlarını konu alır. İsyanlar sürerken üçlü arasında erotizminde de bol olduğu bir sıra dışı ilişki başlar.
Sonuç
Bu isim ilginizi çektiyse hayatını daha detaylı okumanızı ve filmlerinin birkaçını izlemenizi tavsiye ederim. Kendisinin her sinema severin bilmesi gereken bir isim olduğun düşünüyorum. Filmleri izlerken Bertolucci’nin konulara olan yaklaşımının ne kadar felsefi açıdan derin metaforlar içerdiğine sizler de şaşıracaksınız. Bertolucci sansüre karşı bir isim olarak aktarmak istediğini korkusuzca aktaran bir isimdir. Filmlerini izleyicileri şoke etmek için değil anlaşılır kılmak için yapmıştır. Sizde bu ismin filmlerine bir şans verin. Eminim sizde kendinizden bir parça bulacak ve etkileneceksiniz.
Kaynaklar
Arslan, Arif, Sinemada Gerçekçilik ve Bertolucci
Biography, bernardobertolucci.org
Bodis, Eniko, Last tango in Paris,
Britannica, Bernardo Bertolucci
Caminati Luca & Fidotta Giuseppe, Bernardo Bertolucci, Concordia University, Montreal
Dai, Yutong, An Analysis of Bernardo Bertolucci’s The Dreamers from a Symbolist Perspective
Ebiri, Bilge, Bertolucci Bernardo, Senses of Cinema
Gilabert, Pau, Cinema Roads to the Platonic Image of the Cave
Imdb, Bernardo Bertolucci
Izod John, Bernardo Bertolucci’s The Dreamers
Myers, Emma, Interview: Bernardo Bertolucci, Film Comment