Beslenme ve Ekonomi: Sağlıklı Tabakların Önündeki Görünmez Duvar
Her şey politiktir. Evet beslenmek bile.
"Elma mı, cips mi daha ucuz?" sorusunun cevabı, sağlıklı beslenmenin ekonomik boyutunu anlamanın anahtarıdır. Sağlıklı beslenmenin "kişisel irade" meselesi olduğu yaygın bir yanılgıdır. Gerçekte, gelir düzeyi, besleyici gıdaya fiziksel ve finansal erişimi belirleyen en büyük faktördür. "Gıda Çölleri" (Food Deserts): ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tanımı: Taze meyve-sebze, tam tahıl, az yağlı süt ürünleri gibi sağlıklı temel gıdalara erişimi ciddi ölçüde kısıtlı olan, genellikle düşük gelirli bölgeler. Bu bölgelerde fast-food restoranları ve uygun fiyatlı işlenmiş gıda satan marketler (marketler) hakimdir. Türkiye'de Durum: TÜİK 2022 verilerine göre, hanehalklarının tüketim harcamaları içinde gıda ve alkolsüz içeceklerin payı en düşük gelir grubunda %28.1 iken, en yüksek gelir grubunda %14.7'dir. Düşük gelirli aileler gelirlerinin neredeyse üçte birini gıdaya harcarken, sağlıklı seçeneklere yönelmek lüks haline gelir. Fiyat Farkı: Meksika Örneği: INSP (Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü) çalışması, sağlıklı beslenmenin (meyve, sebze, balık ağırlıklı) sağlıksız beslenmeden (işlenmiş gıda, şekerli içecek) günde ortalama %73 daha pahalı olduğunu gösterdi. Türkiye'de: TÜRK-İŞ'in 2024 Nisan verilerine göre, 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenme maliyeti aylık 15.000 TL'yi aşarken, açlık sınırı (asgari geçim) 17.000 TL, yoksulluk sınırı 55.000 TL civarındadır. Bu matematik, sağlıklı beslenmenin milyonlar için erişilemez olduğunu gösteriyor. Zaman ve Bilgi Eksikliği: Düşük gelirli bireyler genellikle uzun ve yorucu çalışma saatlerine sahiptir. Taze malzemeyle yemek pişirmek için gereken zaman ve enerji bulmak zordur. Ayrıca, beslenme eğitimi eksikliği, sınırlı bütçeyle en besleyici seçimleri yapmayı güçleştirir.
Projeler ve Çözüm Arayışları:
- Topluluk Destekli Tarım (CSA): Tüketicilerin doğrudan yerel çiftçilerden mevsimlik pay alması. Maliyeti düşürür, tazeliği artırır (Örn: İstanbul'daki Buğday Derneği destekli projeler).
- Kent Bahçeleri: Şehirlerde boş arazilerde topluluk bahçeleri kurulması (Örn: Detroit'teki yoğun kent bahçeleri hareketi, gıda çöllerine çözüm olmuştur).
- Sübvansiyonlar ve Vergi Politikaları: Sağlıklı gıdalara (meyve, sebze) sübvansiyon, şekerli/işlenmiş ürünlere ek vergi (Örn: Meksika'nın şekerli içecek vergisi, tüketimi azalttı).
- "Daha Fazlası İçin Daha Az" Projesi (ABD): SNAP (Gıda Yardımı) kullanıcılarının taze meyve-sebze alırken ekstra bütçe kazanmasını sağlayan program, sağlıklı gıda tüketimini artırdı.
- Okul Beslenme Programları (Türkiye): MEB ve TMO işbirliğiyle okullarda ücretsiz sağlıklı yemek/mandıra ürünü dağıtımı (ekonomik krizle birlikte kapsamı genişletiliyor). Sonuç: Sağlıklı beslenmenin önündeki engel genellikle irade eksikliği değil, ekonomik eşitsizlik ve sistemik kısıtlamalardır. Besleyici gıdaya erişim bir insan hakkıdır ve bunu sağlamak, sadece bireysel tercihleri değil, tarım politikalarını, gıda fiyatlandırmasını, şehir planlamasını ve sosyal destek mekanizmalarını kapsayan toplumsal bir sorumluluktur.