Beyincikle İlgili Yeni Bir Keşif

Beyicinikle ilgili gündemde olan son çalışmanın sonucu hangi konulara ışık tutacak? Beyinciğin bulunan yeni görevi nedir?Gelin hadi bakalım!

Beyincik vücutta bulunan kasların etki ve düzenli çalışmasını sağlar. Yani beyincik bir denge ve kontrol merkezi olarak görev yapmaktadır.

Beyiniciğin görevleri ise:

Kol ve bacaklardaki kasların uyum içinde çalışmasını sağlama,

Kol ve bacaklardaki kasların çalışma derecesini düzenleme,

Aktif hareketlerin dengeli olmasını sağlama,

Göz hareketlerini önemli ölçüde koordine ederek görüşü dengeleme olarak sıralanabilir.

Son yapılan çalışmalarda bilim insanları beyinciğin duygusal deneyimleri hatırlamaya yardımcı olduğunu da keşfetti. Önceki çalışmalarda beynin amigadala adı verilen kısmının duyguların işlenmesi için başlıca alan olduğu görülmüştü. Akademik dergi PNAS'de geçen hafta yayımlanan yeni araştırmada başın arka kısmında yer alan beyincik bölgesinin yoğun duygusal deneyimleri kaydetmedeki rolü değerlendirildi. Bilim insanları 1400'den fazla katılımcıya duygusal ve nötr görüntüler gösterip deneklerin beyin aktivitesini kaydederek beynin bu bölgesinin diğer işlevlerini incelediler. Araştırmacılar daha sonra yapılan hafıza testiyle deneklerin paozitif ve negatif hisler uyandıran görüntüleri nötr görüntülerden daha iyi hatırladılarını tespit etti. Duygusal görüntülerin daha iyi depolanması genel olarak beyindeki serebrum isimli bölgenin aktivitesinin artmasıyla bağlantılı olsa da beyincikte daha yoğun bir faaliyet gözlendi. Araştırmacılar duygusal görüntülerin gitgide daha fazla depolandığı durumlarda, beyinciğin serebrumun bazı kısımlarıyla daha çok iletişim kurduğunu belirttiler. Çalışmanın ortak yazarı olan Dominique de Queorvain yaptığı açıklamada "Bu sonuçlar beyinciğin duygusal bilgilerin daha iyi depolanmasından sorumlu ağın ayrılmaz bir bileşeni olduğunu gösteriyor." demiştir.

Duygu yüklü olayları daha çok hatırlamak gelecekte bunlardan kaçınarak hayatta kalmamızı sağlayabilirken, araştırmacılar çok olumsuz deneyimlerin tekrarlayan anksiyeteye yol açabileceğini de belirtti. Bilim insanları bu nedenler, yeni çalışmanın sonuçlarının travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik durumları daha fazla aydınlatabileceğini söylüyorlar.