Bir Çağan Irmak Filmi: Ulak

Ulak filminin olay örgüsüne beraber bakalım.

Masal anlatıcısı-hekim Zekeriya’nın en büyük zaafı oğlunu öldürenlerin cezasız kalmasını istememesidir. Bu uğurda diyar diyar gezerek oğlunun intikamını alan Ulak İbrahim’i kahramanlaştırmakta, gerçekte var olmayan birisi üzerinden tüm kötülere tutkulu ve yolundan dönmez bir şekilde hak ettiğini vermektedir. Bu durum ona çaresizliğini ve yasını hatırlatan bir araç haline gelmiştir, cezalandırırken aslında kendisi hala oğlu için ızdırap içindedir. Bı ızdırabı yenebilmek için çocuklara masal anlatarak diyar diyar dolaşır.

Zekeriya, masal anlatıcı olarak bir köye gider ancak bu köy diğer gittiği köyler gibi değildir. Kendisi orada hoş karşılanmaz, yalnız onu orada anlayan insanlar da bulunur. Geçimini bir seyyah olarak sağlamaktadır. Çocuklara masal anlatır, bu masal mucizeler yaratan ulak İbrahim ile ilgilidir. Bu köyde ise aileler bir defalık masaldan sonra, çocuklarının Zekeriya’yı dinlemelerini istemez ancak köy kahvecisinin oğlu Ömer çocukların masalın devamını dinlemesi için Zekeriya’nın yanına gizlice getirmeye başlar. Bu gizli buluşmalarda Meryem de bulunur. Bu çocuklardan Saffet karekteri üzerinde de zaman zaman durulur.

Masaldaki cesaret verici ögeler dinleyenlerde büyük değişimler yaşatır, ancak bu değişimden Âdem hoşlanmaz ve Zekeriya’yı öldürmek ister. Adem’in oğlu Ferhat babasına kendisine uyguladığı zorbalıktan dolayı nefret duymaktadır, babası oğlunu gece yarısı orada görünce oğluna tokat atar ve oğlu kafasını su kuyusuna çarpar ve bayılır. Zekeriya hekim olduğu için Ferhat’ın yanına gider ve o sırada ulak gelerek köyde küçük bir kıyamete neden olur. Ferhat ile Zekeriya, Ulak İbrahim’in açtığı ışık dolu yola gider ve kurtulur. Küçük kıyamet çocukları ve masumları etkilemez, Ömer ve Meryem çocukları, günahı olmayanları alarak köyü terk eder.

Ulak filminin final bölümü ise oldukça belirsiz bir finaldir. Ferhat’ın başını Âdem yüzünden kuyuya çarpması, Adem’in Doktor Zekeriya’dan yardım istemesi gerçeklikle alakalı olabilecek son sahnedir. Saffet’in ablasına tıpkı Zekeriya gibi bir hikâye anlatmaya başlaması sırasında gerçek ile kurgu birbirine karışır.

Filmin sonunda seyirci, belirsiz bir sonla karşılaşır, film Saffet’in anlattığına göre Ulak İbrahim’in köye gelip; ‘’Yapan kadar, susup bilen de suçlu.’’ repliğini hayata geçirip masum olanlar hariç herkesi cezalandırır. Ferhat ile Zekeriya köyden ayrılır, köydekiler cüzzamı ağır bir şekilde geçirirken masumlara hastalık dahi bulaşmadan oradan hep birlikte ayrılırlar. Saffet’in ablası iyileşir ve Saffet, masalcı olmanın getirdiği yükle mi adalet duygusuna sahip olduğundan mı bilinmez annesini dahi cezalandırır.

Özetle, Ulak filminde gerçekten ulak gelerek Mehmet’in adaletini sağlamış olabilir. Tüm anlatılanlar, Saffet’in masalcılığının sonu olabilir, gerçek olduğu düşünülen son sahnede işler tamamen karışmış olabilir. Filmin sonunda yer alan bu belirsizlikler, finalin anlaşılmasını tamamen seyirciye bırakmaktadır. Bilim kurgu niteliklerinin bazılarına sahip bu eser, kişiyi masal dinlemeyi sevdiği yaşlara geri götürür özelliklere sahiptir.