Bir Garip Müzik Hikayesi - 5: JPEGMafia
Hip-Hop'ın agresif ve kural tanımaz çocuğu JPEGMafia.
Hip-Hop müziğinin kural yıkan agresif çocuğu JPEGMafia, kısaca Peggy'i, düşündüğümüzde akla agresif ve kaotik sesler; bitmeyen bir enerji ve çeşitli bir diskografi geliyor. Sanatında; Kanye West, Björk, Radiohead ve Talking Heads gibi isimlerden ilham alan Peggy, son yıllarda çok kültürlü müziği ile önemli bir Punk ikonu olma yolunda büyük adımlar attı. Kafasında ne var ise söyleyen, kimileri için samimi; kimileri için ise sinir bozucu kural tanımaz bir adamın teki JPEGMafia. Futuristik, Endüstriyel R&B, Trap ve gürültülü seslerin bir birleşimi olan müziği ve anarşist politik mesajları ile Peggy, Dünya müziğinde kendine özel ve değiştirilemez bir yer edindi.
32 yaşında askeriyede kariyer yapmaya çalışan bu adamın, sıradışı ve sınır tanımayan müzik kariyerine geçişi oldukça garip ve ilgi çekici bir hikaye. 1989 New York City doğumlu ve çocukluğunu Brooklyn'in hem etnik hem de ekonomik anlamda çeşitli sokaklarında geçirmiş birisi Peggy. 13 yaşına girdiğinde, ailesi ile birlikte önce Alabama sonrasında ise Louisiana gibi Amerika'nın "Country" kültürünün en temelden yaşandığı eyaletlere taşınmış. 18 yaşına girdiğinde askeriyeye davet edilen Peggy, "durumundan çıkmak için başka seçeneği olmadığından" daveti kabul etmiş ve askeriyeye katılmıştı. Travmatik bir çocukluktan kaçmak için buraya dahil olan Peggy için askeriye aile evinden de kötü bir yerdi.
15 yaşından beri hobi olarak müzik yapan Peggy, bu dönemlerde müziği kendini ifade etmek için kullanmaya başladı. Almanya, Kuzey Afrika, Japonya, Kuveyt ve Irak gibi yerlerde görev alan sanatçı için tek kaçış; bilgisayarındaki kendini bulduğu müziğiydi. Askeriyede, toksik askeriye kültürüne ve anlayışına karşı çekinmeden konuşabilen biri olarak biliniyordu. Bu nedenle zamanla çevresinden izole olmaya başlayan Peggy, bu süreçte hepimizin sevdiği ve müziğinin en önemli özelliği olan kişiliğini oluşturmaya başladı. Japonyada yaşadığı süreçte ev şovlarına ve küçük performanslara başlayan Peggy, o dönemler "Devin Hendricks" sahne adını kullanıyordu. Bu mütevazi şovlardan aldığı olumlu yorumlar sonucunda Peggy, sevdiği ve gönül verebileceği müzikten bir kariyer yaratabileceğine daha fazla inanmaya başladı.
Askeriyede dünyanın çeşitli yerlerine gönderilen sanatçı bu dönemde karanlık ve depresif bir hale büründü. Kendini oraya ait hissedemiyordu; dışlanmış, yalnız ve reddedilmiş hissediyordu. Yaşadığı mental durum o dönemki müziğine net bir şekilde yansıdı. Askeriye döneminde 4 adet mixtape yayınlayan sanatçının müziği, karanlık bir atmosfere ve salt hislere sahipti.
2015 yılında Peggy, askeriyeden "onurlu bir şekilde terhis edildi". Sanatçı bu durumun temelde çok daha farklı olduğunu söylese de askeri sırları açıklayamacağı için herhangi bir yorumda bulunmadı. Sadece olayların kağıt üstünde olduğundan daha karışık olduğunu ve durumun askeriyedeki bazı insanların Peggy'e karşı yaptığı bazı planlar sonucu olduğunu açıkladı.
Askeriye kariyerinin sona ermesiyle Baltimore'a taşındı ve ilk defa JPEGMafia ismiyle müzik yapmaya başladı. İlk mixtape'i sanatçının kişiliğine ve kim olduğuna dair harika bir tanıtım oldu. Mixtape boyunca Peggy, ırkçılığa, adaletsizliğe ve politik sisteme karşı gerçek anlamda kan kusmuştu. Sonraki mixtapelerinde de mesajını açık ve gürültülü bir şekilde sürdüren Peggy, hem yaşadığı şehir Baltimoreda hem de Amerika'nın her yerinde yaşanan ırkçı olaylara karşı kişisel bir isyan başlattı.
2016 ve sonrasındaki yıllarda JPEGMafia'nın karakteri ve müziği gerçek anlamda oturmaya başladı. Irkçılığın her türlüsüne ve Amerikadaki politik eşitsizliğe karşı dimdik duran Peggy'nin ünü yavaş yavaş insanlar tarafından kabul edilmeye başladı. Tanınmaya başlaması iyi şöhretin yanında elbette kötüsünü de getirdi. Peggy'nin birçok şarkısı bazı insanlar tarafından "uygunsuz, rahatsız edici ve olması gerekenden çok daha fazlası" olarak değerlendirildi. Baltimore'da önemli bir sanatçı konumuna gelen JPEGMafia, Amerika genelinde tartışmalara yol açtı.
California'ya taşınması ve ikinci albümü "Veteran"ı yayınlaması ile Peggy, artık tanınan bir isim hale geldi. Agresif politik tavrı ve ırkçılık karşıtı mesajlarının yanına daha geniş bir bakış açısı ekleyen JPEGMafia, artık sadece spesifik isimler için değil, büyük gruplar için de bir tehlike haline gelmişti. İçinden geçen her şeyi dışa vuran sanatçı, onun için "sahte" olan her şeyi eleştiriyordu. Bu eleştirilere The Smiths'in vocalisti Morrisey ve Drake gibi ünlüler dahil onlarca isim ve grup maruz kalıyordu. Fikirleri onaylansın veya onaylanmasın, Peggy gerçekleri konuşması sayesinde saygı görmeye başlamıştı.
JPEGMafia'nın müziği fazla kulağa hitap etmeyen tarzda. Peggy müziği kurallar çerçevesinde değil, kendi yaratıcılığını ve hayal gücünü kullanarak yaratan bir isim ve bu yüzden insanlar tarafından %100 onay alabilen bir isim değil. Yine de ilginç tarzı ve agresif söylemleri ile hip-hop kültüründe yer edinmiş bir isim. İçinden geçen her şeyi söylemesi çoğu zaman samimi ve gerçek olarak nitelendirilse de zaman zaman rahatsız edici olabilen tavırlara sahip bir isim. Fikirlerinin şarkılarına olan yansıması, tamamen kendi ürettiği saf ve akıldolu müziğinin değerini düşürmüyor ve çoğu zaman Peggy'nin dünyasında keyif dolu bir yolculuğa çıkarıyor. İlginç yaşamı, agresif sesi ve kural tanımaz müziği ile JPEGMafia dinlemeye ve takip etmeye değer bir kişilik. Kendisinin bu sıradışı müziğinden sizlere birkaç önerim olabilir:
1-BALD!
2-Jesus Forgive Me, I Am A Thot
3-Kingdom Hearts Key
4-I Cannot F*cking Wait Til Morrisey Dies
5-Lean Beef Party