Bir Geliştirici İki Farklı Oyun

İyi bir oyun geliştiriciden hep güzel oyunlar geliştirmesini bekleriz ama bu pek mümkün değildir. Birçok büyük oyun şirketi çok kaliteli oyunlara imza atmış olsa da çok rağbet görmeyen oyunlar da piyasa sürebiliyor. Yetersiz hikaye, kullanışsız oyun kontrolleri, kötü atmosfer, buglar, optimizasyon eksiklikleri gibi bir çok sorun belki de potansiyeli yüksek bir oyunun sonu olabiliyor.

Şunu da unutmamamız gerekir ki bir oyunun sevilip sevilmemesi genelde oyunucuya göre değişir. Herkes her oyundan zevk alamaz. Bir oyuncu olarak Supermassive Games tarafından geliştirilen iki farklı oyun hakkındaki incelememi sizlere sunmak istiyorum. 

2015 yılında piyasaya sürülen Until Dawn ve bu sene çıkan The Quarry interaktif drama-korku türünde, temelde birçok benzerliği olan iki oyun. Ama maalesef iki oyun için yorumlarım benzer olamayacak. 

UNTIL DAWN

10 arkadaş kış mevsiminde bir dağ evine gidiyorlar. Fakat yapılan kötü bir şaka sonucunda 2 kız ortadan kayboluyor. Olayın 1. yıl dönümünde, bu kötü anıları geride bırakmak için aynı dağ evinde toplanan arkadaşların başından geçen olayları anlatıyor. 

THE QUARRY

Bir yaz kampında gözetmenlik yapan gençler, araçlarının bozulması sonucunda kampta bir gün daha geçiriyorlar. Bu ıssız ormanda gözetmenlerin başından geçen olayları anlatıyor.

İNCELEME

Birçok oyunseverin bildiği üzere Until Dawn oynanışı, hikayesi, gerilimi ve karakterleriyle sizlerin oyun başından ayrılmamanız için özenle işlenmişti. PlayStation’dan sonra pc versiyonunun da çıkmasını beklerken The Quarry, oyunseverlerde büyük bir heyecan ve beklenti yarattı. Acaba bu beklentiyi ne kadar karşıladı?

OYNANIŞ

The Quarry’ye başladığımızda bizi Until Dawn’daki gibi bir aksiyonun beklediğini düşünüyorduk ama maalesef çok sakin ve gerilimsiz bir korku oyunu bizleri karşıladı. Bu iki oyun da oynanış olarak çok benzerlik gösteriyor fakat The Quarry’de çok fazla etkileşime girmiyorsunuz. Sağ olsun oyun her şeyi sizin için hallediyor. Until Dawn’da verdiğiniz kararların ne kadar önemli olduğunu hissederken, The Quarry’de verdiğiniz kararlar pek önem arz etmiyor gibi hissettiriyor ki zaten çok da karar alma şansınız yok. 

KARAKTERLER

En çok hüsrana uğrayacağımız nokta ise karakterler. Until Dawn’da karakterlerin bir kişiliği vardı. Replikleri ve davranışları o kişiliğe göre gelişiyordu. Tüm karakterleri çok geçmeden benimsiyordunuz. Fakat The Quarry’de karakterin kişiliği repliklerine çok fazla yansımıyor. Hatta aynı replikler sıklıkla tekrar ediyor ve heyecanı azaltıyor. Oyunun gidişatından çok karakterin özel hayatları ön planda ve bu oyunun atmosferini bozuyor. 

ATMOSFER

Until Dawn’da karakterlerin yaşadığı hisleri ve tepkilerini gerek mimiklerinde gerek konuşmalarındaki tonlamalarda hissedebiliyorduk. Ama The Quarry’de bir gerilim-korku atmosferi boy gösterirken karakterlerimiz herhangi bir duygu veya tepki göstermiyorlar. Küçük bir örnek vermem gerekirse; Until Dawn’da bir uzvunu kaybeden karakterimizin acısını, korkusunu sonuna kadar hissedebiliyorken, The Quarry’de uzvunu kaybeden karakterimiz sadece küfür edip hayatına normal bir şekilde devam ediyor. Bu durum da oyunun atmosferini hissetmemizi ve karakterlerle bağ kurabilmemizi engelleyen unsurlardan sadece birisi. 

TEKNİK ÖZELLİKLER

Until Dawn dönemine göre başarılı grafiklere sahip ve kendi türünde güzel işlenmiş bir oyun. The Quarry'de güzel grafikler ve detaylar olsa da birçok optimizasyon hatası mevcut. 

YORUM

The Quarry oynayabilmeniz için sistem özellikleri güçlü bir bilgisayara ve 429 TL’ye ihtiyacınız var. Fiyat performans olarak değerlendirdiğimizde oyunu satın almak ne kadar mantıklı olur orası size kalmış.

The Quarry oynamak yerine aynı türde olan Until Dawn, Detroit, Heavy Rain ve Beyond:Two Souls oyunlarını oynamanızı öneririm. Ama tabii ki karar size ait.