Bir Sarma ve Sosyal Medya Kapitalizmi
Sarma ile tüketici çılgınlığına baktığımızda...
Sosyal medya birçoğumuzun hayatına yön veren en önemli etkenlerden biri. Özellikle 2020’de yaşanan pandemiyle itibaren, alışverişimiz, arkadaşlıklarımız, çevremiz, aldığımız önerilerin neredeyse hepsi fiziksel hayatımızdan sanal hayata geçiş yaptı.
Öyle ki şimdilerde bu durumlar sadece küçük bir öneriyle kalmayıp hayatın tamamen bir parçası olmaya adeta ant içmiş. İnsanlar artık sosyal medyada gördükleri ürünleri bir iki kez farklı kişilerde gördükten ve bunların 3-5 daha fazla beğeni aldığını gördüklerinde adeta bir tüketim çılgınlığına kapılıyorlar. Hem yaşanılandan geri kalmamak hem de o, sanal ortamda gördüklerini, verilen önerileri kendi hayatlarıyla bağdaştırdıkları için hiç düşünmeden tüketim çılgınlığına kapılıyorlar. Her ne olursa olsun önerilere inanmayanlar bile ister istemez merakına yenilip o ürünlerin tek seferlik de olsa kurbanı oluyorlar. Bu sayede kapitalizmin de zirve dönemini yaşamasına bir hayli katkıda bulunuyorlar.
Örneğin son dönemlerde marketlerde stok bırakmayan bir “yaprak sarma” akımı yayılmışken, endüstriyel bir ürünü ağzına bile sürmeyecek insanlar marketlerde stok kovalamaya başladı.
Hepsi neden: bir TikTok kullanıcısının, yaprak sarma deneme videosunun ardından gelen o bir iki kişinin daha denemesiyle hızlıca ürünü patlama noktasına getirdi ve 1 ayda markayı tüketici talebi açısından en yüksek dönemini yaşatmayı başardı.
Gelgelelim, tüm bu olanların tek bir sebebi varsa o da teknoloji… Ulaşılabilirliğin kolaylaşması: Hem bilgiye hem de ürüne. Bu durumda da kullanıcılar kendi sağlıklarını koruyabilmeleri için düşünerek alışveriş yapıp gerçekten ihtiyacı olan şeyleri almalı ve güvenli kaynaklardan araştırarak bilgilerini güçlendirmeli. Aksi takdirde kapitalizmin özgürlük kapanında barındırdığı kölelerden biri olacakları kaçınılmaz olabilir.