Bir Tartışma Konusu: Bilinç
Bilinç; sinir sistemimizle, beynimizle, duygularımızla bütündür. Biri olmazsa diğerinin de işe yaramayacağını söylemek yanlış olmaz.
İnsanlar yapmış oldukları, yapacakları her şeyi duyguları sayesinde yapmaktadır. çünkü ne olursa olsun duygusuz olan bir insan yoktur. Bu duygular ise insanların düşüncelerinden doğar. Bu da insanın bilinç sahibi bir varlık olmasından kaynaklanır.
Bilinç, hayatımızın her anında olan felsefeyi ve beynimizle yakından ilgili olduğu için nörobilimi kapsayan bir kavramdır. Yani kısaca nöro-felsefede bilinç "beyin felsefesi" olarak yorumlanabilir. Geçmişimizde de bilinç, felsefe ve ek olarak din alanı altında tutulmuştur. Ancak daha sonra bu iki alana nörobilim ve felsefe kavramlarının daha uygun olduğu kabul edilmiştir.
Bilinç dediğimiz şey aynı felsefe ve beyin gibi insanı hayata bağlayan ve yaşaması için amaç veren şeydir diyebiliriz. Örneğin bilinç sahibi olmayan birini düşünürsek o insanın yaşaması söz konusu olur ancak sadece temel ihtiyaçlarını karşılayan ve yaşamak için hiçbir amacı olmayan biri olarak yaşar.
Bilinç; sinir sistemimizle, beynimizle, duygularımızla bütündür. Biri olmazsa diğerinin de işe yaramayacağını söylemek yanlış olmaz. Aynı zamanda bilincimiz sadece bir bütünle ilgilenen, bağlantılı olan bir şey değildir. Burada kısaca sizlere nörobilimden bahsetmek istiyorum.
Nörobilim (diğer adıyla sinirbilim) sinir sistemini inceleyen disiplinler arası bir bilim dalıdır. Beynimiz insanoğlunun ilgisini en çok çeken ve çözülmesi beklenen kompleks bir yapıdır. Aslında kompleks olan bir et parçası olan beynimizi önemli bir organ haline getiren nöronlardan oluşan sinir sistemimizdir. Bu organ; karar vermemizi, bağlantı kurmamızı, öğrenebilmemizi, fikir yürütmemizi, ortaya yeni şeyler çıkarmamızı, bakış açısını oluşturmayı sağlar. Kısacası yaşam dediğimiz şeyin içinde kendi ağımızı kurmamızda rol oynar. Sinir sistemimizin temel fonksiyonel birimi olan nöronlar, aynı insanların başka insanlar ile iletişim kurup beraber çalışması gibi başka nöronlarla ağ bağlantısı içinde çalışırlar. O ağ bağlantısı sayesinde söylediğim eylemleri gerçekleştirebiliyoruz aslında.
Bilincin kendisini oluşturan bu nöronların birbirleri arasındaki bağlantıyla ilgili olduğunu söyleyebiliriz ama bu konuda tam olarak kesin bir doğruluk içeren yargıya ulaşamayız. Bilinç henüz hakkında kesin bilgi içeren bir kavram değildir ki uzun zamandır da çoğu bilim insanının tartışma konusudur. Bu nedenle büyük bir merak konusu olan bilinç hakkında ancak şu an yorumlama yapabiliriz.
Sonuç olarak, bilinç başta olmak üzere hayatımızda soyut olarak bahsettiğimiz her şey vücudumuzun en küçük ve ayrıntılı yapılarıyla ilişkilidir ve bu da bizi çok derinden etkiler.