Bir Vapur Masalı -2
Küçük çocuğun gözünden bir vapur masalı
Nefretim kendimden büyük bugün. Hatırladıkça ellerimizden tuttuğu anları, kollarım tutamaz beni dilim tükürür. Hatırlamıyorum pek bir şey aslında, gün suçluluk günüdür. Gün ceza günüdür. Senin yüzünden ve gözlerin büyük yüzünden. Bıraktığın yaraları anlatmak hepsinden ağır, hepsinden daha kahır.
Dönmesin ayakların bizden yana, bitmedi diyeceklerim dinmedi ateşim daha. Hatırlamıyorum pek bir şey aslında, gün nefret günüdür. Gün intikam günüdür. En güzeli büyümelerin sensiz olurdu aslında, kendinden emin güçlü ve korkusuz olurdu en güzeli. Fırsat vermediğin ne varsa, korktuğun kendinden ve yüklediğin her birimizin sırtına, bugün atıyorum toprağına tükürüyorum ayaklarına.
İsterdim ki sonun ben olayım ve başlasın senden çeken herkes yeniden güneşli bir sabaha, söyledim fikrimi gördüğüm dağa taşa patikaya. Suçlanırsın dediler, acizlenirsin dediler, ondan farksız kalırsın ve işte o gün bitirirsin kendini de dediler. Sen sandın ki kolay dediler. O öyleydi, kabullen affet dediler. Hatırlamıyorum pek bir şey aslında, gün sabretme günüdür. Gün bir nefes alma günüdür.
Gelip geçerken çarptığım her bir elden, dirsekten yalvararak özür dilerim ben. Korkarım sana benzemekten ve bezenmekten seninle bir ömür. Kaçar uykularım, kaçar ruhum, kaçar insanlığım seni düşünürken. Hatırlamıyorum pek bir şey aslında, gün seni rüyalarımda yakma günüdür, gün seni sana bırakma günüdür.
Evet, bıraktım sonunda seni sana ve dönüyorum arkamı o pis sakallarına. Neyi neden yaptın, mektubunda bana ne yazdın? Sever miydin aslında durup bakmamı sana aniden gün ortasında ve bilir miydin uyanıp öl diye dualar ettiğimi acaba? Olan oldu ve giden sensin bugün, hatırlamıyorum pek bir şey aslında. Bir tek o gün var, vapurda tuttuğun elimi ve belki de öldürmek istediğin kendini. Anladım ben, ben seni hep anladım ancak anlam vermeye değer bulmadım. Dönme ardına sakın sakın sakın. Ve bir saniye için bile olsa dolmasın gözlerin, nefeslerinle bıraktığın enkaz bedeninden de büyük nasıl olsa.