Birinci Sanayi Devrimi Üzerine

Bu deneme İngiltere'de ortaya çıkan ve günümüze kadar toplumları şekillendiren Sanayi Devrimi'ni anlamaya yönelik olarak yazılmıştır.

  

Toplumların genel yapısı bugüne değin iş bölümü, üretim ve tüketime dayalı olmuştur. Bu toplum yapısının endüstriyel anlamdaki temelleri Sanayi Devrimi ile atılmıştır. İngiltere’de ortaya çıkan Sanayi Devrimi bir anda gerçekleşmekten ziyade belirli bir zamana yayılan, tarih olarak 1760 ile 1850 yılları arasında gerçekleşen birtakım devrimler olarak adlandırılmaktadır (Hudson, 2014, s. 10-11). Bu devrimler genel anlamı ile üretimde makineleşmeye yönelim olarak tanımlanabilir. Kömür madenlerinin kullanımının yaygınlaşması ile buhar gücüne olan yönelim, bu yönelim ile bağlantılı olarak üretimde kol gücünün yerini makineleşmeye bırakması, üretimin fabrikalarda merkezileşmesi ile birlikte yıkılan feodal dönemin işsiz kalan köylülerinin üretimin merkezileştiği alanlara göç etmeye başlaması, kırsal alandan kopuşlar, sanayiye bağlı kapitalist kentlerin, işçi sınıfının ve orta sınıfın ortaya çıkışı, sağlık alanındaki ilerlemeler ile ölüm oranlarının düşmesi ve ortalama yaşam süresinin artması, ulaşımdaki ve iletişimdeki ilerlemeler ile açıklanabilir. Bu gelişmeler birbiri ile bağlantılı olmuş ve birbirini tetiklemiştir (Marshall, 1999: 632-633). Bu bağlamdaki ilkler büyük oranda İngiltere’de başlayıp zamanla Fransa ve Almanya’ya da yayılarak dünyanın ekonomik anlamda yeni bir çağa girmesine öncülük etmiştir. Makineleşmenin yeni icatlarla daha da ilerlemesi ve kullanımının yaygınlaşması ile ortaya çıkan artı ürün özellikle deniz ve demiryollarının yeni ticaret kanalları artması ile bu sürecin dünyaya yayılması hızlandırılmıştır (Farr, 2003, s.29). Yine de bu süreç özellikle on dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar görece daha yavaş ve daha sancılı geçtiği söylenebilir. Düzensiz ve yoğun göçlerin ortaya çıkardığı plansız ve sağlıksız kentleşme, her ne kadar makineleşme çağı olarak adlandırılsa da özellikle erken dönemde makinelerin basitliği ve verimliliği açısından kısıtlı oluşu gibi etmenler sayılabilir. Öyle ki erken dönem sanayileşme ‘paleotecnic’ olarak adlandırılan 1760-1850 yılları arası dönemde kömür, demir ve buhar ön plandadır. Daha sonraki dönem ise on dokuzuncu yüzyılın ortalarında başlayarak yirminci yüzyılı da kapsayan, ‘neotechnic’ olarak adlandırılan, elektriğin, petrolün, ulaşım ve iletişimin geliştiği yıllardır (Farr, 2003, s.33). Günümüz ise Manuel Castells’in (2008) ‘enformasyon çağı’ olarak adlandırdığı, elektriğin, elektroniğin, internetin, genel anlamı ile internetin toplum düzenimizi belirlediği bir çağa girilmiştir.

Sanayi Devrimi veya devrimleri İngiltere’de ortaya çıktığı 1760’lı yıllardan itibaren başta Avrupa olmak üzere dünya coğrafyasını toplumsal ve ekonomik anlamda şekillendirmektedir. Dünya savaşlarının bitmesi, küreselleşmenin ve neoliberalizmin etkisi ile de birçok ikinci ve üçüncü dünya ülkeleri sanayileşme sürecini yıllar içerisinde yaşamış veya yaşamaktadır.


Kaynakça

 

Castells, Manuel (2008). Enformasyon çağı: Ekonomi, toplum ve kültür – 1.cilt: Ağ toplumunun yükselişi, (çev. Ebru Kılıç), İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul.

Farr, J. (2003). World eras. Volume 9: Industrial Revolution in Europe, 1750-1914. Gale.

Hudson, P. (2014). The industrial revolution, Bloomsbury Publishing.

Marshall, G. (1999). Sosyoloji Sözlüğü, (Çev. Osman Akınhay, Derya Kömürcü), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.

 

 

Okuma Önerileri

 

Deane Phyllis 'The First Industrial Revolution'

Friedrich Engels ‘İngiltere'de İşçi Sınıfının Durumu'

Adam Smith 'Ulusların Zenginliği'