Birkaç Kitap Önerisi

Hoşunuza gidebilecek bazı kitap önerileri.

Bazen okuyabilecek iyi ve kaliteli kitap bulamadığımız zamanlar olabiliyor. Eğer şu an böyle bir durumdaysanız, bu yazı tam sizin için!

1.Dorian Gray'in Portresi

Oscar Wilde tarafından yazılan Dorian Gray'in Portresi 1891 yılında yayımlanmıştır. Wilde'in yayımlanmış olan tek romanıdır.

Konusu: Oscar Wilde’ın tek romanı ve en bilinen eseri olan Dorian Gray’in Portresi, güzelliğiyle herkesi etkileyen ama yozlaşmış bir adamın, kötülük, aldatmaca ve skandallarla örülü hikâyesini gözler önüne seriyor. Kendisi yerine portresinin yaşlanmasını isteyen Dorian’ın tüm hayatı, bu dileğinin gerçekleşmesi üzerine değişir. Bu sırrın ağırlığı gün geçtikçe arttığından, Dorian’ın zulümleri ve ahlâksızlığı da aynı derecede artar.

2.Koku

Çağdaş Alman yazarı olan Patrick Süskind tarafından 1985'te yazılmış olan bir polisiye romandır.

Konusu: Kitabın kahramanı Jean Baptiste Grenouille tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karşı görülmedik derecede duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten çekinmeyen bir katildir. Paris'te pis bir ortamda doğan adam oradaki kokuyla bir yetenek kazanır ve bunun onun için verilmiş bir yetenek olduğunu anlar. Herkesin, her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan bu genç adam, kendi kokusunun olmadığını, bulunduğu yerlerde insanların kendisinden çıkan kokuyu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına sanki insanmış izlenimi verecek kokular sürünmektir.


3.Kadınlar Ülkesi

Charlotte Perkins Gilman tarafından yazılmış olan Kadınlar Ülkesi 1915’te, yani Thomas More’un 1516’da yayımlanan Utopia adlı yapıtından neredeyse 400 yıl sonra tefrika edildi; kitap olarak yayımlanması ise 1979 yılını buldu. Ataerkil dünyaların ağırlıkta olduğu ütopya yazını, Charlotte Perkins Gilman’ın bu feminist ütopyasıyla birlikte yeni bir bakış açısı kazandı.

Konusu:  Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde üç Amerikalı erkek pek fazla insanın bulunmadığı, ücra bir yerde, tamamen kadınlardan oluşan bir topluluğa denk gelir. Gözlerine inanamayan kâşifler bu topraklarda erkeklerin de olması gerektiğine dair inançlarıyla araştırmalarına başlar.

Çok geçmeden bu gizemli ülke ile ilgili gerçekler bir bir açığa çıksa da misafirlerin merakı giderilmenin aksine daha da artar ve Kadınlar Ülkesi’nin yönetim biçiminden inançlarına, kültüründen ekonomisine ve hatta anneliğe kadar pek çok konuda bilgi sahibi olmaya ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamaya başlarlar.

4. Bülbülü Öldürmek

ABD'li yazar Harper Lee'nin 1960'ta yayınlanan ve Pulitzer ödülü kazanan romanıdır. Yayınlandığı dönemde büyük bir başarı kazanarak, modern Amerikan Edebiyatı'nın klasikleri arasına girdi. Roman, yazarın on yaşlarında yaşadığı bir olaydan konu almıştır.

Konusu: Bir “zenci”nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor.

5.İnsanlığımı Yitirirken

İnsanlığımı Yitirirken, Osamu Dazai tarafından yazılan 1948 tarihli bir Japon romanıdır. Roman, Dazai'nin başyapıtı olarak kabul edilir ve Natsume Sōseki'nin Kokoro romanının ardından Japonya'da şimdiye kadarki en çok satan ikinci romandır.

Konusu: Osamu Dazai, savaş sonrası Japonya'sının boğucu atmosferinin toplumdaki izdüşümünü ve bireyin kalabalıklar karşısında giderek yabancılaşarak insani değerlerini yitirişini aktarmak için teşrih masasına kendini yatırıyor.