Biten Arkadaşlıklar
Arkadaş ayrılıkları ve sonuçları.
Geçenlerde fotoğraflara bakarken artık konuşmadığım arkadaşlarımı gördüm. Herkes sevgilisinden ayrılmasından bahsediyor ve üzücü olduğundan ama kimse arkadaşlıkların bitmesinin ne kadar acı verici olduğundan bahsetmiyor. Bu görevi üstlenmem gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki, her şeyi paylaştığınız birinden ayrılmak her zaman zor, buna bir de başka bir perspektiften bakalım.
Kimseyi kötüleme niyetinde değilim, baştan anlaşalım. Kendi yaşadıklarımdan bahsedeceğim. Gerçekten çok sevdiğim arkadaşlarım vardı, her şeyi paylaştığımız, günlerimizi beraber geçirdiğimiz, anlaşıldığımı ve anladığımı düşündüğüm arkadaşlarım. Hatta en yakın arkadaşlarım. Hepsiyle yolumu ayırdıktan sonra, bana ne kadar zarar vermiş olsalar bile canım çok yandı. Ağladım hatta. Sürekli onları düşündüm, karşılaşmamaya çalıştım ve onlarla konuşmak istesem bile kendimi tuttum. Çok zordu. Özellikle bir arkadaşımı o kadar çok sevdim ki, bugün hâlâ onu düşünürüm. Bazen tekrar yazmayı çok istiyorum, hayatını merak ediyorum. Yapamam, yapmayacağımı da biliyorum. Arkadaşlığımızın bitme sebebi benim sınırlarıma asla saygı duymaması ve bana zaman ayırmamasıydı. Düşününce biraz sevgilimden ayrılmışım gibi. O zamanlar çok yalnız, anlaşılamamış ve ihmal edilmiş hissediyordum. Yapmak istemediğim ve hayır dediğim çok fazla şeye beni zorluyordu. Yaşadığım her şeyi hafife alıyordu. Başarılarımı sürekli küçümsüyordu. Böyle biriyle yolumu ayırdıktan sonra neden özlüyorum ki? Biliyorum aslında, onla yemek yaparken veya bir şeyler izlerken kendimi çok güvende hissederdim. Güzel çok zamanımız oldu. Sonunda gerçekten düzgün bir arkadaşlık kurdum sanmıştım. Ama yürümedi. Canım yandı ama çok şey öğrendim sayesinde.
Bir diğer arkadaşım beni çok iyi tanırdı. Çoğu zaman beni haklı bulurdu ve hep desteklerdi. Ama tuhaf bir şekilde beni çok sevdiğini söylemesine ve bende bunu bilmeme rağmen hep beni umursamadığını hissederdim. Kendimi kötü hissettiğimde anlamazdı, orada yoktu. Yanımda hissetmezdim. Onla arkadaşlığım boyunca her zaman içten içe çok yalnız hissettim. Beni bu kadar iyi gören, anlayan birisi nasıl bu kadar değersiz hissettirdi asla anlayamadım. Benimle pek buluşmazdı, aklına gelmezdim çoğu zaman. Buluştuğumuzda hep haberim olmayan kişileri getirirdi, asla bana sormazdı. Sonunda onla yüzleşip artık konuşmak istemediğimi söylediğimde beni hep daha iyi olacağına inandırırdı. Bir süre böyle geçti. Normal zamanlarda hep ortadan kayboldu, buluşmak istediğimde ekti. Sonra onla konuşmayı kesmeye çalıştığımda saatlerce benle konuştu ve beni ikna etmeye çalıştı. Son seferinde çok kızgındım ve ona neden bu kadar katlandığımı anlayamıyordum. Sonunda bir şekilde konuşmayı kestim.
Bahsettiğim herkes yakın arkadaşlarımdı. Toksik olan ben miydim, beklentilerim mi yüksekti yoksa onlarla gerçekten arkadaş olmamalı mıydım? Yoksa ben insan seçemiyor muydum? Muhtemelen insanları seçmekteki beceriksizliğimden. Kendimi kötü hissetmiyorum, onlarla konuşmayı kestiğim için mutluyum. Onlar benim Roma İmparatorluğum olarak kalacak. Bana sağladıkları deneyim için onlara teşekkür ediyorum, onlar olmasa bugün ben ben olamazdım. Hâlâ onları düşünüyorum ve canım yanıyor. Eski sevgilileri düşünmek gibi acı veriyor. Ama tıpkı eski sevgililerden ayrılmak kadar normal ve hayatın akışı. Ayrıca çok şey öğretiyor ve ileride daha iyi seçimler yapmamıza yardımcı oluyor.