Bölüm 2: Manzum ve Nesir Edda — İskandinav Mitolojisi
Bu bölümde inceleyeceğimiz eserlerin akılları kurcalayabilecek şiirlerinden söz ediyoruz.
İskandinav mitolojisi, kökleri derinlere uzanan ve zengin bir kültürel mirasın parçası olan efsanelerle doludur. Hristiyanlık öncesi dönemde, İskandinav halkları, tanrıların ve kahramanların öyküleriyle şekillenen bir inanç sistemine sahipti. Ancak, bu geleneksel inançlar Hristiyanlığın etkisiyle değişim sürecine girdi.
Bu değişimin en önemli belgeleri arasında, İskandinav mitolojisinin kalıntılarını taşıyan iki eser: Manzum Edda ve Nesir Edda yer alır. Bu eserler, tanrıların, kahramanların ve mitolojik olayların anlatıldığı zengin bir hazine sunar. Manzum Edda, şiirsel bir dille yazılmışken, Nesir Edda, daha didaktik bir üslupla mitolojik bilgileri aktarmaktadır.
Bu yazıda, Manzum ve Nesir Edda’nın içindeki efsaneleri, karakterleri ve temaları inceleyecek, İskandinav mitolojisinin evrensel temalarını nasıl yansıttığını keşfedeceğiz. Efsanelerin ötesinde, bu eserlerin dönemin toplumsal yapısını ve inanç sistemlerini nasıl etkilediğine dair derinlemesine bir bakış sunmayı amaçlıyorum.
Nesir Edda’nın İçeriği
- Önsöz: Snorri, Adem ile Havva, Tufan ve Nuh’un Gemisi’nin hikâyeleri ile yaratılışın İncil versiyonunu hesaba katarak Hristiyan etkisini ortaya koymaktadır.
- Gylfaginning (Gylfi’nin Aldanışı): Eski kaynaklar arasında belki de en sahicisi bu kitap; İskandinav kozmosunun kökeni ve ortaya çıkacak kaosu açıklayan Odinik şiirlere benzeyen mitolojik bir öyküdür.
- Skáldskaparmál (Ozanların Şairliği): Bu metin, İskandinav tanrılarının mitolojik hikâyeleriyle devam eder ancak söyleve skaldik şiir üzerine eğitsel açıklamalar getirir.
- Háttatal: Kral Hákon’u ve onun güçlü kayınpederi olan Skúli Bárdsson’u öven üç ayrı şarkı içerir. Snorri, okurun anlamlandırma zorluğunu hafifletmek için kıtalar arasına yorum ve tanımlar eklemiştir.
Hatırlarsanız, bir önceki bölümde Codex Regius’tan çok kısa bir alıntı paylaşmıştım. Şiirsel Edda’nın en eski ve en önemli kopyası olarak kabul edilir ve diğer adıyla Codex Regius, “Kralların Kitabı” anlamına gelir. Codex Regius’un tamamı günümüze ulaşmamıştır. El yazmasının orijinal hali, büyük olasılıkla daha fazla sayfa içeriyordu, ancak zamanla kayboldu veya yok edildi. Bugün bilinen 90 sayfanın yalnızca 16 sayfası Danimarka’ya götürüldükten sonra kaybolmuştur.
Codex Regius, İskandinav mitolojisi ve Cermen kahramanlık efsaneleri hakkında mevcut en önemli kaynaklardan biri sayılır. Cermen tarihi, Avrupa’nın kuzeybatısında, özellikle Almanya, Hollanda, İskandinavya ve Britanya gibi bölgelerde yaşayan Cermen halklarının tarihi ve kültürel gelişimini kapsar. 19. yüzyılın başlarından itibaren, sonraki İskandinav edebi metinleri üzerinde derin bir etki yaratarak, hem hikâyeleri hem de içerdiği birçok şiirin vizyoner gücü ve dramatik kalitesiyle öne çıkmıştır. Bu eser, pek çok şair ve yazar için ilham kaynağı olmuştur; bunlar arasında Vilhelm Ekelund, August Strindberg, J.R.R. Tolkien, Ezra Pound, Jorge Luis Borges ve Karin Boye gibi isimler bulunmaktadır. Codex Regius, sadece edebi bir miras değil, aynı zamanda İskandinav kültürünün ve kolektif belleğinin de önemli bir parçasıdır.
Codex Regius’ta Bulunmayan Şiirler
- Baldrs draumar — Baldr’ın Düşleri
- Gróttasöngr — Grotti’nin Şarkısı
- Rígsþula — Ríg’in Şiiri
- Hyndluljóð — Hyndla’nın Şiiri
- Völuspá — Kahin Kadının Kısa Kehanetleri
- Svipdagsmál — Svipdag’ın Sözleri
- Grógaldr — Gróa’nın Büyüsü
- Fjölsvinnsmál — Fjölsvid’in Şiiri
- Hrafnagaldr Óðins — Odin’in Kuzgunu’nun Şarkısı
Nesir Edda’da Şiir
Şiirsel Edda’nın farklı versiyonları bulunmaktadır. Codex Regius’unu takip eden başka el yazmaları da ortaya çıkmış, bu da eserlerin içeriğinde farklılaşmalara yol açmıştır. Snorri Sturluson’un Edda’sı, bu alanda önemli bir referans kaynağıdır ve İskandinav mitolojisini sistematik bir şekilde açıklamaktadır. Nesir Edda’nın ilk kitabındaki (Gylfaginning), aşağıdaki alıntı, Şiirsel (Poetic) ve Nesir Edda (Prose Edda)’yı birbirine bağlar. Alıntıda Snorri, İskandinav kozmosunun mitolojik yaratılışını ve yıkımını detaylandırdan Şiirsel Edda’nın en ünlü şiiri olan Völuspá’nın 3. kıtasına atıfta bulunuyor. Nesir Edda’daki bu hikâye, doğunun bilge ve kurnaz liderlerini araştırmak için seyahat eden İskandinav Kralı Gylfi hakkındadır. Kral, liderlere birçok soru soran yaşlı bir adam, Gangleri [merak eden] gibi davranır.
"Gangleri: “Başlangıç neydi, nasıl başladı, ondan önce ne vardı?” dedi.
Hárr: “Völuspá’da anlatıldığı gibi” diyerek cevap verdi.
Evvela eski çağlarda | Henüz hiçbir şey olmadığında:
Ne kum ne deniz | Ne de soğuk akarsu dalgaları;
Ne dünya vardı | Ne Cennetten gökyüzü,
Bir Derin Boşluk | Ama hiç çimen yoktu."
(Gylfaginning: Bölüm IV)
Şimdi, İskandinav mitolojisinin büyülü dünyasına adım atarken, Şiirsel Edda’nın içinde yer alan şiirleri keşfe çıkalım. Her biri, tanrıların, kahramanların ve efsanelerin hikayelerini anlatan özel birer parça olarak karşımıza çıkıyor. Bu eser, yüzyıllar boyunca süregelen bir gelenek ve kültürün izlerini taşıdığı için, her bir şiir bize unutulmaz bir yolculuk sunuyor. Dilerseniz, daha sonrasında ayrıntılı bir şekilde araştırabilmeniz için bulabildiğim şiirleri sizinle paylaşmak isterim. Hazırsanız, gelin birlikte bu etkileyici şiirlerin adlarına göz atalım.
Mitolojik Şiirleri:
- Völuspá — Kahin Kadının Kehanetleri
- Hávamál — Yüce Odin’in Sözleri
- Vafþrúðnismál — Vafthrúdnir’in Deyişleri
- Grímnismál — Grimnir’in Deyişleri
- Skírnismál — Skírnir’in Deyişleri
- Hárbarðsljóð — Hárbard’ın Şiiri
- Hymiskviða — Hymir’in Şiiri
- Lokasenna — Loki’nin Atışması
- Þrymskviða — Thrym’in Şiiri
- Völundarkviða — Völund’ün Şiiri
- Alvíssmál — Bilge Kişinin Konuşması
Kahramanlık Şiirleri:
Helgi’nın Şiirleri — Three lays of Helgi
- Helgakviða Hundingsbana I veya Völsungakviða
- Helgakviða Hjörvarðssonar — Helgi Hjörvardsson’nın Şiiri
- Helgakviða Hundingsbana II veya in forna [Eski zamanlarda] Völsungakviða
- Frá dauða Sinfjötla [Sinfjötla’nın Ölümünden] — Kısa bir nesir metni.
- Grípisspá — Grípir’in Kehaneti, Grípir Kehaneti
- Reginsmál — Regin’in Deyişleri
- Fáfnismál — Fáfnir’in Deyişleri
- Sigrdrífumál — Sigrdrífa’nın Deyişleri
- Brot af Sigurðarkviðu — Sigurd Şiirinin bir parçası
- Sigurðarkviða hin skamma — Sigurd’un Kısa Şiiri
- Helreið Brynhildar — Brynhild’in Hel’e Yürüyüşü
- Dráp Niflunga — Niflungların Öldürülmesi
- Guðrúnarkviða I — Gudrún’un Şiiri 1
- Guðrúnarkviða II — Gudrún’un Şiiri 2
- Guðrúnarkviða III — Gudrún’un Şiiri 3
- Oddrúnargrátr — Oddrún’un Ağıtı
- Atlakviða — Atli’nin Şiiri
- Atlamál hin groenlenzku — Atli’nin Grönland Şiiri
- The Jörmunrekkr’in Şiirleri
- Guðrúnarhvöt — Gudrún’un Kışkırtması
- Hamðismál — Hamdir’in Şiiri
Codex Regius ve Şiirsel Edda, İskandinav mitolojisinin derinliklerine inen kapılar açan önemli kaynaklardır. Bu eserler, yalnızca edebi birer yapı değil, aynı zamanda dönemin kültürel ve inançsal yapısına dair bilgiler de sunar. Edebiyat, tarih ve mitoloji meraklıları için bu eserler, keşfedilmeyi bekleyen zengin birer hazine niteliğindedir.
En önemli mitolojik şiirlerden biri, Odin’in Yggdrasill ağacından, kendini kurban ederek runik yazısını nasıl elde ettiğini açıkladığı Hávamál’dır. Çevirisini Olive Bray’ın yaptığı 137 ve 138 numaralı kıtalar şu şekildedir:
“I trow I hung on that windy Tree
nine whole days and nights,
stabbed with a spear, offered to Odin,
myself to mine own self given,
high on that Tree of which none hath heard
from what roots it rises to heaven.
None refreshed me ever with food or drink,
I peered right down in the deep;
crying aloud I lifted the Runes
then back I fell from thence.”
Şiirin Türkçe’ye çevrilmiş hali:
“Sanırım o rüzgârlı ağaçta asılı kaldım
tam dokuz gün ve gece,
bir mızrakla saplanmış, Odin’e sunulmuş,
kendim, kendime verilmiş
hiç kimsenin duymadığı o ağaçta yüksek,
nereden kökleri göklere yükseliyor.
Hiç kimse beni yiyecek ya da içecekle ferahlatmadı,
derinlere doğru baktım;
haykırarak Rünleri kaldırdım,
sonra oradan geri düştüm.”
Yaşlı Edda’nın Ortaya Çıkışı
1643 yılında, İskandinav edebiyatı üzerine sayısız eser çalışan saygın bir İzlandalı koleksiyoncu olan Piskopos Brynjólfur Sveinsson, daha eski bir el yazısının kopyasını edindi. Hiçbir araştırmacı onun nereden geldiğini ya da orijinal ismi olup olmadığını bilmemesine rağmen yeni keşfedilen bu kısa ve detaylı özetin Snorri’nin Edda’sıyla bazı ortak kökenleri olduğu aşikardı. Piskopos bu el yazmasını rahip ve yazar Saemundur Sigfússon’a (1056–1153) dayandırmış ve Saemundur’un Edda’sı olarak adlandırmış olsa da günümüzde araştırmacılar bunun yanlış olduğunu kabul etmişlerdir. Yazarı veya derleyeni hâlâ bilinmemektedir. Ancak Piskopos Brynjólfur eserin Yaşlı Edda (Elder Edda) olduğuna inanıyordu. Tamamen nesir şeklinde yazılı olan Yaşlı Edda, daha sonra onu Snorri’nin nesirinden ayırmak için Şiirsel Edda olarak adlandırılmıştır.
1622 yılında, Piskopos Brynjólfur, önemli edebi koleksiyonlarının çoğunu yeni Kraliyet Kütüphanesi’ne yerleştirmek için Danimarka Kralı III. Frederick’e verdi. Şiirsel Edda da bunların arasındaydı. Kitap, Codex Regius (Kralın veya Kraliyet Kitabı) olarak bilinir ve Danimarka’da, 1971'de İzlanda’ya geri dönünceye değin burada muhafaza edilmiştir.
Manzum Edda, Codex Regius olarak bilinen Orta Çağ İzlanda El Yazması metninden olmak üzere toplamda 31 şiir içeren önemli bir İskandinav mitolojisi eseridir. Bu şiirler, iki ana bölümde toplanmıştır: tanrısal şiirler ve kahramanlık şiirleri. Tanrısal şiirler, İskandinav tanrılarının hikayelerini ve mitolojik olaylarını anlatırken; kahramanlık şiirleri, kahramanların efsanelerini ve cesaret dolu hikayelerini ele alır.
14. yüzyılda yazılmış olan bu el yazması, Manzum Edda’nın en eski ve en tam versiyonlarından birini içerir. Codex Regius, aynı zamanda Şiirsel Edda (Poetic Edda) adıyla da bilinen eserle karıştırılmamalıdır; çünkü Şiirsel Edda, Manzum Edda’nın bir başka ifadesidir. Yani, Manzum Edda, genel olarak İskandinav mitolojisini içeren şiirler bütünü olarak düşünülebilirken, Codex Regius, bu şiirlerin yazılı olduğu belirli bir el yazmasıdır. Dolayısıyla, Manzum Edda Codex Regius yerine geçmez, ancak Codex Regius, Manzum Edda’nın önemli bir örneğidir.
Manzum Edda’nın ana temaları arasında yaratılış miti, tanrıların maceraları, kıyamet (Ragnarök) ve kahramanlık hikayeleri bulunmaktadır. Yaratılış mitlerinde, dünya ve tanrıların nasıl yaratıldığı anlatılır. Özellikle Ymir’in hikayesi ve onun parçalarından dünyanın yaratılışı önemli bir yer tutar. Tanrıların maceraları ise Odin, Thor, Freyja ve Loki gibi figürlerin yaşamlarını, insanlarla olan ilişkilerini ve yaşadıkları maceraları içerir. Ragnarök, İskandinav mitolojisinin merkezi bir temasıdır ve tanrıların ve yaratıkların son savaşı olarak tanımlanır; bu olay, hem bir sona hem de yeniden doğuşa işaret eder. Kahramanlık hikayeleri ise, cesaret, sadakat ve mücadelenin ön planda olduğu öyküleri içerir ve Siegfried ile Brunhild gibi karakterlerin efsanelerini barındırır.
Manzum Edda’nın öne çıkan şiirleri arasında Völuspá, Hávamál, Þrymskviða ve Grímnismál yer almaktadır. Völuspá, bir kehanet şiiri olarak yaratılış ve kıyamet temasını işlerken; Hávamál, bilgelik ve yaşam bilgeliği üzerine yazılmış bir şiirdir ve etik değerleri içerir. Þrymskviða, Thor’un cüzdanını kaybetmesi üzerine giyinerek bir devin kızıyla evlenmeye gitmesini konu alır. Grímnismál ise tanrıların ve diğer mitolojik varlıkların özellikleri hakkında bilgiler sunar.
Eser, eski İskandinav dilinde yazılmıştır ve özgün bir şiirsel yapıya sahiptir. Alliterasyon ve metaforik anlatım kullanımı, şiirleri daha etkileyici kılar. Manzum Edda, sadece edebi bir değer taşımakla kalmaz; aynı zamanda dönemin inanç sistemleri ve kültürel normları hakkında da önemli bilgiler sunar. Bu özellikleriyle, Manzum Edda, İskandinav mitolojisinin en kapsamlı ve derin kaynaklarından biri olarak kabul edilmektedir.
Edda’lar ile ilgili yazım, bugün burada son buluyor. Bir sonraki bölümde, konunun alt başlığı olacak ve çok kısa bir şekilde ismi geçmiş Cermen halkının hikayelerinden devam ediyor olacağız. Kim bilir, belki arada bir, yukarıda bahsi geçen şiirleri de detaylarıyla birlikte inceleriz.
Okuduğunuz için teşekkürler. Bir sonrakinde görüşmek üzere, hoşça kalın.