Boycott? Boykot.

Boykot nedir? Adı nereden gelir?

Hiç düşündünüz mü, şu aralar ülkemizde sıkça konuşulan boykot meselesi nasıl ortaya çıktı? Aslında hikâyesi epey ilginç.

Önce kelimenin kökenine bir bakalım. “Boykot” kelimesi, adını gerçek bir kişiden alıyor. Charles Cunningham Boycott. 1880 yılında İrlanda’nın County Mayo bölgesinde yaşanan olaylarla birlikte bu kelime literatüre girmiş.

O dönemde İrlanda hâlâ İngiltere'nin egemenliği altındaydı ve büyük topraklar İngiliz aristokratların elindeydi. Yerel halk ise bu topraklarda çalışıyor, yüksek kiralar ödüyordu. 1879’da yaşanan bir ekonomik kriz ve kıtlık sonrası köylüler, kira indirimi talep etti. Ama toprak sahibi Lord Erne bu talebi reddetti. Onun adına çalışan Charles Boycott ise bazı köylüleri işten çıkardı.

Bu gelişmelerin ardından köylüler boş durmadı. Land League (Toprak Birliği) adlı bir örgüt aracılığıyla organize oldular ve Boycott’a karşı adeta bir “sosyal ambargo” başlattılar. Evinde çalışanlar işi bıraktı, kasabadaki esnaf ona hizmet vermedi, postacılar mektuplarını bile ulaştırmadı. Adamı resmen toplumdan dışladılar.

İngiliz hükümeti onu korumak için bölgeye asker yolladı ama bu oldukça pahalıya patladı ve halkın tepkisini çekti. En sonunda Charles Boycott çareyi bölgeyi terk etmekte buldu. Bu olay öyle büyük ses getirdi ki, “boykot” kelimesi onun soyadından türeyerek dünya literatürüne girdi.

Yani bugün bir markaya ya da kuruma karşı “boykot” dediğimizde, aslında 19. yüzyılda yaşanmış bu hikâyeye atıfta bulunmuş oluyoruz.

Aslında yaşanan bu olayla da boykotun bazı durumlarda gerekliliğini ve nasıl da işe yaradığını görmüş oluyoruz.

Kısıtlanan özgürlüklerimiz ve haklarımız için sesimizi çıkarmanın en kolay yolu da bu belki de.

"Ben boykot yapsam ne değişecek?" deme. Ancak birlik olduğumuzda başarılı oluruz.