Bozkırların Emiri Timur
Emir Timur'un hayatına kısa bir bakış.
Herkese selamlar,
Bugün sizlere hayatın en dibini yaşamış eşkıyalık, yağmacılık yapıp azimle çabalayarak Orta Asya'nın en büyük imparatorluklarından birini kuran Emir Timur’un hayatından kısa bir özet sunacağım. Timur İmparatorluğu'nun emiri Timur’un hayatına hoş geldiniz.
Emir Timur, 1366 yılında Semerkant civarındaki Keş (Şehrisebz) şehrinin Hoca Ilgar köyünde doğmuştur. Barlas soyuna mensup Timur’un babası Emir Turagay, annesi ise Tekina Hatun’dur. İnanışlara göre Timur, avucunda kan ve yaşlı bir adam gibi saçları bembeyaz doğmuştur. Avucunda kan ile doğması zamanın hâkimi anlamına gelen kıranlık alameti olmakla beraber ileride çok kan dökeceği biçiminde yorumlanmıştır. Elinde kanla doğma mitinin olduğu diğer kişilerden örnek vermek gerekirse Cengiz Han, Şah İsmail örnek verilebilir.
Orta Asya’nın en verimli bölgesi Mâverâünnehir denilen Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasındadır. Bugünkü Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan arasında bölünmüştür. 1360 yılında bu bölgede Çağatay Hanlığı egemendi ve 1360 yılında Mâverâünnehir’e geldiğinde bölgedeki önde gelen liderler toprakları terk etmişlerdi. Emir Timur ise Mâverâünnehir’i terk etmedi ve Çağatay Hanı’na bağlılığını bildirdi ve Çağatay Hanlığı'nın bir beyi oldu. Ancak bu beylik dönemi uzun sürmedi. Hanlıkta yaşanan iç karışıklıklar sonra Çağatay Hanı, oğlu İlyas Hoca'yı bölgede düzeni getirsin diye vali olarak atadı. Timur bu durumda ikinci adam olacaktı ve bu hiç hoşuna gitmedi. İsyan çıkardılar ancak isyanı hızlıca bastırıldı ve Timur kaçmak zorunda kaldı. İlerleyen yıllarda geçimlerini eşkıyalık, yol kesicilik ve paralı askerlikten sağlayarak, Asya'nın yukarı taraflarında dolaşıp durdular. Bu yıllarında Timur'un maiyetinde yalnızca karısı ve bir tek adamı kalmıştı.
Yavaş yavaş şanını geri topladıktan sonra Mâverâünnehir'e adamlarıyla geri geldiler ve Mâverâünnehir'i İlyas Hoca’dan geri aldı. İlyas Hoca geri almak için saldırsa da uzun mücadelelerden sonra tamamen hâkimiyetini kaybetti. Mâverâünnehir'i kontrol altına aldıktan sonra 1370 yılında Çağatay Hanlığı'nın batısını kontrol altına alarak kendi imparatorluğunu kurdu. Bu seferle birlikte Semerkant, Timur'un başkenti oldu. Semerkant, kısa sürede Timur İmparatorluğu'nun kültür ve sanat merkezi hâline geldi. 1371 yılında ise Horasan’ı ele geçirerek Orta Asya'nın en önemli kentlerinden birini ele geçirmiş oldu.
Horasan seferi sırasında İran'ın kötü durumunu gördükten sonra İran bölgesini tamamen ele geçirmeye karar verdi ve üç senelik bir sefere çıktı. İran’a doğru yürürken Bağdat hâkimi Sultan Ahmet Celayir Tebriz’den geri çekildi ve Timur Tebriz’i kolayca ele geçirdi. 1387 yılında ise Karakoyunluların üzerine yürüdü. Erzurum, Van ve Ahlat'ı ele geçirdi. Oradan sonra Şiraz'ı ele geçirdi. Daha da ilerleyecekken Altın Orda Hanı Toktamış’ın Timur Devleti’nin sınır köylerini yağmalaması yüzünden seferi bitirip Semerkant’a geri döndü.
Timur, 1389 yılında Altın Orda Hanı Toktamış'ın kendisine karşı giriştiği muhalefete karşılık olarak, bu defa Altın Orda üzerine sefere çıktı. Timur, 1389 baharında Semerkant'tan hareketle Toktamış'ın üzerine yürüdü. Toktamış, Timur'un yaklaştığını duyunca, Sapranda'da savunma pozisyonu aldı. 18 Haziran 1391 tarihinde Kunduzca Nehri kıyısında yapılan Kunduzca Muharebesi'nde Timur, Toktamış'ı kesin bir yenilgiye uğrattı. Toktamış, bu yenilgiden sonra kaçarak Volga Nehri'nin doğusuna çekildi. Timur, Kunduzca Muharebesi'nden sonra Altın Orda'nın topraklarını yağmaladı ve büyük bir yıkıma neden oldu. Altın Orda Devleti bu seferden sonra bir daha toparlanamadı ve yıkılma sürecine girdi. Altın Orda Devleti bu sürecin içerisinde parçalandı ve gelecekte Rusya olacak Moskova Knezliği kuruldu.
Timur, Hindistan'daki Müslümanları Hindu baskısından kurtarmak için Hindistan'a cihat amacıyla sefer düzenlediğini ilan etti. Timur'un ordusu, Hindistan'a Kabil üzerinden girdi. Timur, Pencap ve Sind ırmaklarını geçerek Delhi'ye doğru ilerledi. Delhi Sultanı Mahmud Nasreddin, iç karışıklıklarla uğraşmaktaydı ve ordusu Timur'un ordusuna karşı koyabilecek durumda değildi.
Timur'un ordusu, 17 Aralık 1398'de Delhi yakınlarındaki Panipat'ta Delhi ordusuyla karşı karşıya geldi. Timur'un ordusu, Panipat Savaşı'nda Delhi ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Panipat Savaşı'ndan sonra Timur, Delhi'yi ele geçirdi. Timur, Delhi'de büyük bir yağma yaptı. Şehirdeki tüm değerli eşyalar ve binalar yağmalandı. Timur, Delhi'de birkaç hafta kaldıktan sonra Hindistan'dan ayrıldı. Timur'un Delhi Seferi, Hindistan'da uzun yıllar sürecek bir istikrarsızlığa yol açtı.
Timur, son seferini ise hepimizin bildiği ve Osmanlı’nın tarihinde bir dönüm noktası olacak bir şekilde gerçekleştirmiştir. Timur Bağdat’ı ele geçirdikten sonra Karakoyunlu Kara Yusuf ile Sultan Ahmed Celayirî Osmnalı Devleti’ne sığındı. Timur Yıldırım Beyazıd’dan ikisinin kendisine verilmesini istedi. Aralarında gerçekleşen üç mektuplaşmada da Beyazıd bu isteği reddetti ve son mektupta Timur’a karşı büyük bir ordu oluşturduğunu savaşa hazır olmasını gerektiğini söyledi.
1402 yılında Çubuk Ovası'nda yapılan savaşta Timur Osmanlıları kesin bir yenilgiye uğrattı. Bu yenilgi, Osmanlı Devleti'nin tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu ve Fetret Devri'nin başlamasına neden oldu.
Timur, Çin üzerine bir sefere giderken vefat etti ve Semerkant’a getirilerek defnedildi.
Timur, en etkili hükümdarlar arasında yer alır. Hayatın en dibinden en zirvesine kadar emek verip çabalayarak gelmiştir. Hayatı boyunca girdiği savaşlarla sıfırdan geniş bir imparatorluk kurmuştur.