Bulletstorm: Full Clip Edition

Döneminin en ilginç FPS oyunlarından biri olan Bulletstorm incelemesi

Bulletstorm, döneminin en ilginç FPS oyunlarından biriydi. Modern Warfare 3 (2011), Battlefield 3 gibi çoğunlukla Multiplayer'ı ile öne çıkan oyunlar arasında bir de Bulletstorm adında bir oyun çıkmış; öbürleri gibi çok büyük bir kitle tutturamamış olsa da bir sürü FPS severin gönlünü kazanmayı başarmıştı. Çıkışından 6 yıl sonra, kalıcı olarak kendisiyle yer değiştirecek olan Full Clip Edition adında bir sürümü yayınlandı. Şimdiden belirteyim; Full Clip Edition ile 2011 sürümü arasında pek bir yenilik yok. Yeni teknik güncellemeler dışında oyun tümüyle aynı durumda. Bu yüzden Full Clip Edition'ı oynamanın, 2011 sürümünü oynamış olanlar için çok bir anlamı olduğunu söyleyemem. Ancak daha önce oynamamış olanları bu inceleme ile biraz aydınlatabileceğimi umuyorum.


Oyunun öyküsü Dead Echo takımının önderliğini yapan Grayson Hunt adında seçkin bir suikastçının, takımıyla birlikte Bryce Novak adlı bir muhbiri öldürmesiyle başlar. Dead Echo, muhbiri öldürdükten sonra onun bilgisayarını inceleyip aslında en başından beri suçsuz kişileri öldürdüklerini, bu muhbirin de Dead Echo'nun daha önceden öldürdükleri kişileri kayıt altında tutmuş olduğunu görürler. Bunu öğrenen Dead Echo, onları yıllardır kendi çıkarı için kandırıp bu görevleri veren General Sarrano'ya karşı baş kaldırır, ordudan kaçarak uzayda korsancılık yapmaya başlarlar. Ancak bir gün Sarrano'nun kendi uzay üssünü karşısında gören Grayson, çok kötü bir seçim yapıp doğrudan o gemiye saldırı düzenler. Sarrano'nun üssünü düşürmeyi başarsa da bu sırada kendi gemileri de epey hasar gören Dead Echo, Stygia gezegenine çakılır. Geminin çakılmasına karşın yine de hayatta olan Dead Echo takımı, İşi Sato adlı üyesinin hayatını kurtarmaya çalışırken barbar bir grupun saldırısına uğrar ve takımın yarısı ölür. Dead Echo'nun yaşayan tek üyeleri Grayson ile İşi, General Sarrano'nun da Stygia gezegenine çakılmış olduğunu öğrendikten sonra bu ikili; yolda karşılaştıkları Trishka adında bir kadın suikastçı ile birlikte Sarrano'yu bulup yok etmek için aksiyon dolu bir yolculuğa çıkar.

Yaratıcı bir öykü değil, birçok yapımda gördüğümüz bir türden. Karakterler de epey tek boyutlu, aralarında geçen komik konuşmalar dışında pek ilginç özellikleri yok. Ancak en azından seslendirmeleri iyi olduğu için onlardan kolay sıkılmıyorsunuz, özellikle Steve Blum ile Jennifer Hale gibi seslendirmenler var iken. Genel olarak öyküsüyle ilgili bir sıkıntım yok... Sonu dışında. Bu spoyler sayılır mı bilmiyorum ancak öykü yarım bitiyor, bilginiz olsun.

Oynanışa geçmeden önce oyunun teknik özellikleriyle başlarsak, görsellik bugün bile iyi. Önceden de belirttiğim gibi görsellik olarak 2011 sürümüyle pek bir farkı yok, ancak çıktığı dönem de yine güzel gözüken bir oyundu (Birazcık Gears of War'ı anımsatıyor, evet). Karakter animasyonları biraz eski, özellikle yüz animasyonları bayağı geri kalmış. Bunlar dışında görsel sunum iyi, grafikler güzel.

Bulletstorm, silahlar konusunda çok varsıl bir oyun değil ancak tüm silahlarında ikincil atış modu bulunduruyor. Hiçbir pusat işe yaramaz değil, tümünün de kullanımı eğlenceli ancak bana göre PMC aralarında en az eğlenceli olanı.

Silahların yanında Grayson'ın tekme atma, elektro kırbaçla düşmanları kendine çekme gibi özellikleri de var. Bunlar genelde Skillshot'larda çok işe yarıyorlar ancak çetin durumlarda da kurtarıcınız olabiliyorlar.

Skillshot sistemine gelirsek; kesinlikle oyunun en özgün, en eğlenceli mekaniklerinden biri. Bulletstorm'da düşmanları direk silahlarla vurup öldürmek neredeyse hiç anlamlı bir strateji değil. Önünüze çıkanları daha hızlı gebertip daha yüksek puanlar kazanmak için düşmanları değişik yollarla öldürmelisiniz. Örneğin, bir düşmana dokunmadan yalnızca gövdesinden vurup öldürmenin çok uzun sürmesi yanı sıra size yalnızca 10 SP(Skillpoints) kazandırır. Ancak bir düşmanı önce tekmeleyip sonra da başından patlatırsanız aldığınız puan 50 SP'ye dek çıkar. İşin güzel yanı ise bu Skillshot'lardan tonlarca olması. Bir düşmanı öldürmenin gerçekten bir sürü yolu var. Flailgun ile bir düşmanı yakalayıp sonra da onu tekmeleyerek önündeki başka bir düşmanın kucağına gönderip patlatmak varken, Boneduster ile umutsuz bir yamyamı gökyüzünde sektirmek varken neden sıradan yollarla öldüresin? Yaratıcı yollarla öldürmek kesinlikle çok daha kullanışlı, ayrıca bunu becerdiğinizde de çok mutlu oluyorsunuz.

Peki bu SP ne işe yarıyor? Aşağıdaki görselde göründüğü gibi, Dropkit denilen şu konteynerleri açıp elinizdeki silahları geliştirip cephane alabiliyorsunuz.

İşte bu, SP'nin oyunda başka bir işlevi yok. Doğrusu bu SP'ler oynanış için pek gerekli değiller, özellikle Kolay'da oynuyorsanız Dropkitleri kullanmadan da oyunu bitirebilirsiniz. Ancak daha zor ayarlarda oynasanız bile bir yerden sonra bu SP sistemi anlamsız olmaya başlıyor, sonuçta eninde sonunda tüm pusatlarınızı en son düzeye dek geliştirmiş oluyorsunuz. Bence SP sistemi biraz daha ayrıntılı bir biçimde kullanılabilirmiş.

Düşman türlerinin azlığı da benim için biraz düş kırıklığı. Onlarla savaşmak yine eğlenceli, ayrıca bölümler de birbirinden değişik tasarlanmış olduklarından bu durum çok belli olmuyor ancak bence iki üç düşman türü daha ekleselermiş güzel olurmuş.

Yine de bu büyük bir sıkıntı değil. Yalnız bana göre oyunun en büyük sıkıntısı sağlık sistemi. Oyunda bir ilkyardım çantası, düşmanları öldürdüğünüzde düşen sağlık kapsülleri gibi öğeler yok. Call of Duty oyunlarındaki gibi kendiliğinden yenilenen bir sağlık sistemi var. Bu mekanik, daha kolay zorluklarda bir sorun çıkarmaz iken Orta, Yüksek zorluklarda oyunun temposunu bayağı hırpalıyor. Sürekli ateş altında olduğunuzdan sağlığınız sürekli düşüyor, bu yüzden de sürekli bir yerlere saklanıp sağlığınızın yavaşça dolmasını beklemeniz gerekiyor; bu da oyunun hızlı temposunu epey yavaşlatıyor. Bu, Bulletstorm'a hiç uymayan bir sistem çünkü oyun bir yandan sizin pata küte düşmanların içinden geçmenizi beklerken siz bunun yerine bir kutunun arkasında çömelip ekranda yanıp sönen "Sağlığın az, bir yere saklan da sağlığın yerine gelsin!" efektinin geçmesini beklemek zorunda kalıyorsunuz. DOOM (2016)'daki gibi düşman öldürdükçe sağlık puanı kazanmak, bu oyuna çok daha yakışırmış.





Bulletstorm, derin bir oynanışı olmamasına karşın eğlenceli bir oyun. Süresi uzun sayılmaz, 4 - 5 saat içerisinde bitirilebilir. Ancak içeriğe bakılırsa bence bu iyi bir süre, yeniden oynanabilirlik de bayağı yüksek. Öyküsü biraz sıradan, oynanışta tempoyu düşüren birkaç sıkıntısı olsa da oynanmaya değer bir yapım.